Gülazer Akın'dan Mektup Var

Doğru çocuğum yok biz nerdeyse çocuktuk içeri alındığımızda içerdekilerin bir çoğu duvarlara baka baka büyüdüler ve olgunlaştılar. Duvarlar çürüdükçe biz olgunlaştık. Sonra duvarlar yaşlanıp sıvanmaya bizde beyazlaşmış saçlarımızı boyatarak beyazları yalanlamaya başladık. Gelip baksanız çoğumuz hala çıkıp geldiğimiz çocuksu zamanımızı yaşıyor… Bizim kendi çocuklarımız yok biz içeri girdiğimizde kundaktaki kardeşimiz, yeğenimiz şimdi koca insan oldular. Bizler sadece bu olanları zindanının küçük penceresinden izliyorduk. Her geldiklerinde şaşkınlığımız aynı oldu, zamanın hızını görmeyen bizler ya sen ne zaman bu kadar büyüdün dedik. Bu imkansız bir haksızlık duygusu hatırlatıyor insana…

6 Eylül 2012

Değerli Adil abi.

İçtenlikle merhaba; gerçektende uzun zaman olmuştu haberleşmeyeli. Sizler dünyanızın, bizler dünyamızın başında kaybolup gidiyoruz… Yeni kitap çalışman gerçekten çarpıcı bir konu. Bizim ülkemizin kanayan yaraları çok nereye baksan koca bir yara nereye baksan derin bir sızı . En azından bunları görünmesini sağlar bu alışma… Yani bu halka. Evet “Zindan Kapılarında Büyüyen Çocuklar” dolu bu ülke. Doğru çocuğum yok biz nerdeyse çocuktuk içeri alındığımızda içerdekilerin bir çoğu duvarlara baka baka büyüdüler ve olgunlaştılar. Duvarlar çürüdükçe biz olgunlaştık. Sonra duvarlar yaşlanıp sıvanmaya bizde beyazlaşmış saçlarımızı boyatarak beyazları yalanlamaya başladık. Gelip baksanız çoğumuz hala çıkıp geldiğimiz çocuksu zamanımızı yaşıyor… Bizim kendi çocuklarımız yok biz içeri girdiğimizde kundaktaki kardeşimiz, yeğenimiz şimdi koca insan oldular. Evlenenler bile oldu. Kundaktan evlenmeye kadar büyüdüler. Bizler sadece bu olanları zindanının küçük penceresinden izliyorduk. Her geldiklerinde şaşkınlığımız aynı oldu, zamanın hızını görmeyen bizler ya sen ne zaman bu kadar büyüdün dedik. Bu imkansız bir haksızlık duygusu hatırlatıyor insana… 

Bizim burada 7 kadın arkadaşta evli değiliz dolayısıyla çocuklarımız yok. Ama erkek arkadaşlardan evli ve çocukları olan var. Ben ulaşabildiklerime ulaşıp yazmalarını sağlayacağım. Kitap çalışmanızla ilgili konuda elimden ne gelirse yaparım.

Umarım iyisiniz ailece. Öykü şimdi daha çok büyümüştür. Ben yeğenlerime hep ben çıkıncaya kadar büyümeyin dedim ama beni dinlemedi, durmadan büyüdüler. Büyüdükçe de duyarsızlaştılar, uzaklaştılar ve yabancılaştılar. Çocukken daha yakınlardı bana. Büyüdükçe ihmal ettiler. Tipik büyüklük hali. Ben zaten bir şey umarsam çocuklardan umuyorum. İnsanlar büyüdükçe umudumu da kesiyorum onlarda. Onun için biz içerdekilerin çocuk dostları daha fazladır. Biz içerdekiler çocuklara bir başka düşkünüzdür.

Bitireyim.. Tülin arkadaşa da candan selamlar Öykü’yü öpüyorum. İçtenlikle selamlıyor saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.

Gülazer Akın

Adıyaman E-tipi Cezaevi