Tutsaklığının 31. yılına giren Hasan Gülbahar yazdı

"burada da yaşam özel sorunların yaşanmasının dışında gelişmiyor. Ancak günübirlik yaşamı da öyle cendereye sokan bir durum yok. Bir müddet önce Eren Tayran ve Sadık Yılmaz’a aylar önce idarenin 10 TL’lik nevresimi yırttıkları iddiasıyla mahkemece verilen 9 (dokuz) ay hapis cezası olayı bunca yıllık mapusluğumda rastladığım en absürt, akla ziyan ve insanda bu nasıl adalet dedirten olaydı."

***

25/07/2015 (09:07)

Merhaba Sevgili Adil Hocam;

İçten sevgi ve selamlarımla başlayayım sohbetimize. Önce senin sonrada Öykücümün mektubunu almıştım. Çok teşekkürler. Yalnız senin kart 15 günü aşan bir sürede elime geçti. Zarfta “ 2 nolu” belirtmesi olmayınca böyle gecikiyor. 1 No’luya gidiyormuş. Buna da dikkat çekeyim J

İyi misin/iz diye sormakta tereddüt yaşıyor insan. Yine de iyi olduğunuzu, çabaladığınızı umuyorum. Çevreme bakıyorum da psikolojik yıkım yaşayanlar çok dışarıda. Olumlu, hoş ve güzel olan şeylerin hayatlarımızda istisna derekesine düşürüldüğü bir düzen ve süreçte başka türlü olması için irade koymak gerekiyor. Adamların yapmak istedikleri çaresiz hissettirmek. Özelikle Suruç’taki o vahşi katliamın amacı bizleri acı ve korkuyla teslim almaktır. Bunu bilsek de karmakarışık olduk desek yeridir. O gencecik insanların yapmak istediklerindeki naiflik ve hayal ettiklerinin güzelliği ile maruz kaldıkları saldırıların vahşiliği gerici-faşist barbarların insanlıktan ne kadar uzak olduklarını gösteriyor bir kez daha. Öfkemiz onlara ve onlarla fikirdaşlık yapıp arka çıkan iktidara karşı büyük mü büyük. Seçim sonrasının toplumda büyüyen umutlu bakışını adeta söndürmeyi temel aldı “saraybaşı”. Şimdi de barış umudunu dinamitleyen savaş politikasına dönüşün startını verdiler.  Bir seçim yenileme hesabını içerse de evdeki hesabın çarşıya uymayacağını düşünüyorum Adil Hocam. Daha da düşüşe geçen akepe görürüz seçim olursa. Kendi tabanının bile yüzde 50-60’ı bölgede savaşa girmeye karşı. Mehepe de öyle. Bu ters tepecek bir silah, hamle bana göre. Hesaplarını on sene önceki toplumsal-siyasal ortam ve psikolojiye göre yapanların hüsranı kaçınılmaz bana göre.

Evet Adil hocam, dışarıda olamamak daha ağırlaştırıyor hissedilenleri. Bizde acımızı öfkeyle bastırdık dağılmamak için. Ve şuan açlık grevindeyiz protesto için. Birde sizlerin sokaklardan eksik olmayışınızı ve yükselen seslerinizde bizimkilerinde bilmenin iyileştiriciliğine dayanıyoruz. Yüreğimizin kanayan yanlarına pansuman sayıyoruz.

Bahar- Yaz demek bolca festival ve dolaşmak demektir senin için. Ne var ki Munzur vb.  birçok festivalde katliam nedeniyle iptal edilmişti. Bu kararı pek benimsediğimi söyleyemem  Adil hocam. Genelde eğlence amaçlı, o tarz birer etkinlik değil ki bunlar. Kültürel-politik yönü ön planda olan festivaller. Böyle bir olay karşısında kitlelerdeki doğal refleksin içini politik olarak da doldurmaya özel bir ağırlık veren içerikte kurgulanarak katliamı da boşa çıkaracak bir hale getirilebilirdi. Kitlelerin gelişmelerin yaratacağı tahribatın önüne geçebilme gücü onun örgütlü bir tepki geliştirmesinde yatıyor. Ki bugün TV’ler İstanbul’daki Uluslar Arası Barış Mitingi’nin Valilikçe yasaklandığını verdiler. Toplumsal tepkinin görünür olmasını istemiyor iktidar. Ancak bu engellenebilir bir şey değil.

Sevgili Adil hocam, burada da yaşam özel sorunların yaşanmasının dışında gelişmiyor. Ancak günübirlik yaşamı da öyle cendereye sokan bir durum yok. Bir müddet önce Eren Tayran ve Sadık Yılmaz’a aylar önce idarenin 10 TL’lik nevresimi yırttıkları iddiasıyla mahkemece verilen 9 (dokuz) ay hapis cezası olayı bunca yıllık mapusluğumda rastladığım en absürd, akla ziyan ve insanda bu nasıl adalet dedirten olaydı. Ortamda hewallerle olumlu bir ilişki içinde paylaşımlarımız sürüyor. Bende okuma, mektuplaşma ve bu ara lise sınavına hazırlanmakla meşgulüm. 8-9 Ağustosta sınavım. 10 ay oldu Ticaret lisesinde kaydımla ilgili sorun için mahkemeye başvuruşum. Hala yanıt yok. Olumlu bir karar çıksa kısalacak sınav sürecim. Bu arada da, AYM’nde dosyam incelenmeye alınalı bir ay oldu. Olumlu kararı esastan görüşme izleyecek. Sonbahara sonuç almayı umuyorum. O zamana kadar da şu günlerin sıcak atmosferi de dağılır kanımca. Sağlığımda özellikle günlük güneşlenip egzersizleri düzenli yapınca daha iyi. Çıkıncaya kadar şu belimi sorun olmaktan çıkartmak iyi olacak. İşte böyle Adil hocam. Tülin’e ve sana içten sevgi ve selamlarımı yolluyor, kucaklıyorum dostlukla. Ortak dostlara da içten selamlar. Umut ve güzellikle kalın. Dostlukla. Hewallerin de selamları var.

HASAN GÜLBAHAR

2 NO’LU T TİPİ KAPALI HAPİSHANE

OSMANİYE