Hasta tutuklu Bayar tahliyeden 3 ay sonra yaşamını yitirdi

DİYARBAKIR - Kanser tedavisi gördüğü dönemde tutuklanan ve ailenin tüm başvurularına rağmen tahliye edilmeyen Ahmet Bayar, durumu ağırlaştığı için tahliye edilmesinden 3 ay sonra yaşamını yitirdi. 

Diyarbakır’da 15 Şubat 2011 tarihinde bir protesto gösterisine katıldığı için “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla hakkında açılan davada cezası onaylanan 52 yaşındaki akciğer kanseri hastası Ahmet Bayar, 31 Mart'ta tutuklanarak cezaevine konuldu. 5 ay boyunca Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Bayar, şuurunu kaybedince ailesinin 22 Ağustos’ta Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde oturma ve açlık grevi eylemi başlatması üzerine tahliye edildi. 

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Bayar, tedavisi geciktiği için durumu gittikçe kötüleşti. 64 kilodan 45 kiloya kadar düşen Bayar, son dönemlerde hafıza kaybı yaşamaya başlamış, aile bireylerini dahi tanıyamaz hale gelmişti. Çarşamba günü evinde yaşamını yitiren Bayar, Dicle ilçesine bağlı Bozoba (Qulbîn) köyünde toprağa verildi. 

‘EŞİMİN ÖLÜMÜNDEN CEZAEVİ SORUMLUDUR’

Eşinin ölümünden Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi yönetiminin sorumlu olduğunu ifade eden Emine Bayar, eşinin tedavi gördüğü dönemde tutuklandığını ve bundan dolayı tedavisinin geciktiğini söyledi. Eşinin tutuklanmadan önce ışın tedavisi gördüğünü kaydeden Bayar, “Cezaevine girdikten bir ay sonra hafıza kaybı yaşamaya başladı. Defalarca cezaevi yönetimine bunu ilettik. Tedavisini uyguladıklarını iddia ediyorlardı” diye belirtti.

Eşinin hastalığından dolayı temizliğinin çok iyi yapılması gerektiğini vurgulayan Bayar, “Eşimin temizliğine ve moralinin iyi olmasına özen gösterilmesi gerekiyordu. Bir insan cezaevinde bunları nasıl sağlayabilir. Bunlar bilindiği halde eşimi bırakmadılar” dedi. 

‘ÖLECEĞİNİ BİLDİKLERİ İÇİN TAHLİYE ETTİLER’

Eşinin cezaevine girdikten sonra kanserin beynine sıçradığını vurgulayan Bayar, “Cezaevinde 4 ay kaldıktan sonra ışın tedavisine başladılar. Zaten çok geç kalınmıştı. Vücudu aşırı derecede enfeksiyon kapmıştı. Biz ısrarla bunları dile getirdiğimizde bize inanmıyorlardı” ifadelerine yer verdi. 

Eşinin tahliye edilmesinin ardından tedavisine hemen başladıklarını ancak geç kalındığını vurgulayan Bayar, “Eşimi hastaneye yatırdığımızda doktor zaten bize ‘umut yok’ demişti. Eşimin öleceğini bildikleri için tahliye ettiler. Cezaevinde öldüğünün söylenmemesi için bu şekilde yaptılar” diye konuştu. 

‘HASTA TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLMELİ’

Hasta tutukluların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Bayar, “Benim yaşadığım acıyı başkası yaşamasın. Bir sürü hasta olduğu halde tutuklanan insan var cezaevlerinde. Bu insanların kime ne zararı olabilir? Bu insanların tutuklanmasına hep birlikte karşı çıkmalıyız. El birliği ile bir şeyler yapıp hasta tutukluların serbest bırakılmasını sağlamalıyız” sözleriyle duyarlı kesimlere çağrıda bulundu. 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı