'İşkence' ile gündeme gelen cezaevi yetkilileri hakkında suç duyurusu

Manisa T Tipi Cezaevi’nde kalan siyasi tutuklulara yönelik darp ve işkence iddialarına ilişkin suç duyurunda bulunan hukuk ve insan hakları örgütleri, yetkilileri göreve davet etti.

Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Tutuklu ve Hükümleri Aileleri İle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) İzmir şubeleri, Manisa T Tipi Cezaevi’nde kalan siyasi tutuklulara dönük darp ve işkence iddialarına ilişkin suç duyurusunda bulundu. Dilekçelerinin teslimi için Manisa Adliyesi’ne gelen kurum temsilcileri, öncesinde bina önünde açıklamada bulundu.

HDP Manisa İl Örgütü yöneticileri ve kimi tutuklu yakınlarının da katıldığı açıklamada konuşan İHD Şube Başkanı Avukat Zafer İncin, tutukluların kendilerine gönderdikleri mektuplar ve ailelerin yaptığı başvurulara göre, cezaevinin C-16 ve A-24 koğuşlarında kalan 17 siyasi tutuklunun 6 ve 12 Kasım tarihinde çeşitli bahanelerle darp edildiklerini paylaştı.

'AYAKTA SAYIM DAYATILIYOR'

Yapılan bu başvurularda, tutukluların kötü muamele ve işkenceye uğradıkları, gardiyanlar tarafından tehdit edildiklerinin belirtildiğini aktaran Av. İncin, A-24 Koğuşu’nda bulunan 4 tutuklunun özellikle diğer tutuklulardan ayrı tutulup, baskı uygulandığını ifade etti.

Bu koğuşta kalan tutukluların hemen yan koğuşuna ise adli tutukluların yerleştirildiğini ve bu koğuştan cam şişe, kesici ve yaralayıcı nesnelerin atıldığını söyleyen İncin, cezaevinde yaşananlara dair şu bilgileri paylaştı:

"Mahpusların durumu cezaevi idaresine bildirdiği, ancak idarenin bu konuya müdahale etmediği ve herhangi bir önlem alınmadığı belirtiliyor. Aynı zamanda bu koğuşta hasta mahpusların bulunduğu, bu mahpusların tedavilerinin gerçekleştirilmesi için revire ve hastaneye sevklerinin geç sağlandığı veya sağlanmadığı, aynı zamanda doktor tavsiyesiyle alınması gereken ilaçların, gıdaların yeteri kadar verilmediği veya hiç verilmediği belirtildi. Öte yandan bu koğuşta bulunan 4 mahkumun sayımı için 5 Ekim tarihinden bu yana 20 tane infaz memurunun geldiği, ayakta sayımı dayattığı ve bu gerekçeyle mahpuslara fiziki şiddet uygulandığı, bu suçun bizzat cezaevi ikinci müdürünün gözetiminde ve talimatıyla gerçekleştirildiği, mahpusların hepsinin talebi bulunmasına rağmen hiçbirinin cezaevi idaresince revire çıkarılmadı. 6 Kasım tarihinde A-24 oğuşunda bulunan 4 mahpusa yemek verilmediği ve aç bırakıldığı, mahpusların odada bulunan sandalyeleri alındığı ve başkaca sandalye kendilerine verilmedi. Yine mahpusların açık görüş haklarının fiilen 1 saatten 25 dakikaya düşürüldüğü ve koğuşta sıcak su bulunmadı söylendi. Mahpusların avukatlarıyla görüşme yaptığı esnada gardiyanlarca sürekli olarak 'Ölürüm Türkiyem' şarkısının dinletildiği de tarafımıza gelen ve görüşmeyi yapan avukatlarca da doğrulanan uygulamalardandır."

'YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ'

C-16 Koğuşu’nda bulunan tutukluların tamamından ise, cezaevinde sabah sayımı sırasında ayağa kalkmalarının ve askeri düzende durmalarının istendiğini aktaran Av. İncin, tutukluların buna karşılık kendilerinin görünür vaziyette durduklarını ve bu durumda ayağa kalkma zorunluluklarının bulunmadığını belirtti. 

Tutukluların her gün koğuşa gelen infaz koruma memurları tarafından darp edildiğini söyleyen İncin, "Darp sırasında koğuş içerisinde bulunan kameraların kapatılıyor. Cezaevi İkinci Müdürü’nün de söz konusu darp olayları sırasında koğuşta bulunduğu ve talimat verdiği, koğuşta bulunan 13 mahpusun tamamının darp edildiği olaylarda, 3 kişinin ağır yaralandığı ve bu durumun raporlandırıldı. Gardiyanlar tarafından her gün yapılan ve rutin hale getirilen ayakta sayım yapma uygulaması sırasında bir mahpusun boğazının sıkıldığı ve kolunun sert bir şekilde arkaya kıvrıldığı, başka bir mahpusun6 Kasım ve 12 Kasım tarihinde da kafasının her iki tarafından darp edildiği ve duvara sürtülerek yara açıldığı ayrıca bir başka hasta mahpusun bacağına atılan tekme sonucunda yaralandığı öğrenildi” diye belirtti.

AV. İncin, açıklamasında bu iddiaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa’nın “işkence yasağı”na, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Prensipler Bütünü’ne, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Avrupa Cezaevi Kuralları’na aykırı olduğunun da altını çizdi. 

İncin, yetkilileri bu iddiaların aydınlatılması, sorumluların tespit edilip gerekli yargılamaların yapılması ve bu sorunların çözüme ulaştırılması için göreve davet etti.

Yapılan bu açıklamanın ardından avukatlar, Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi Müdürü, Cezaevi 2. Müdürü, sayım işlemelerine katılan infaz koruma memurları ile A-24 ve C-16 koğuşunun yanındaki adli tutuklulara dair suç duyurusunda bulundu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı