Tutsak ressam Gönül Bulut Şakran Hapishanesinde yaşadıkları baskıları yazdı

“Sizleri zindanlara bir ses olma, soluk olma çabalarınızı sürekli takip ettim. Varlığınızla gurur duyarak. Bütün tutsak canlar adına teşekkürler. Size ve o doğruluktan, adaletten sapmayan yüreğinize inanıyoruz. Biliyoruz o dağ yürekler bizimle... Bu ara yanımda bulunan 12 arkadaşımda selam ve sevgilerimi belirtiyorlar.”

GÖNÜL BULUT

ŞAKRAN KADIN KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

ALİAĞA- İZMİR

***

Merhaba Adil Abi

Kötülüğün uğramadığı, yıkıcı ve barbarların olmadığı, kimsenin kimseyi incitmediği barışçıl günler dileğiyle sizleri selamlıyor  Özlemin, Özgürlüğün ve de Umudun sürekli ısıttığı yüreğimle dostlukla kucaklıyorum. Bütün güzel insanları, dost yürekler bencil dünyasını parçalayıp yüreği sevgi, kardeşlik ve barış için atan herkesi ÇOK SEVİYORUZ.

Değerli Adil abi çok oldu size yazamadım ama sizleri zindanlara bir ses olma, soluk olma çabalarınızı sürekli takip ettim. Varlığınızla gurur duyarak. Bütün tutsak canlar adına teşekkürler. Size ve o doğruluktan, adaletten sapmayan yüreğinize inanıyoruz. Biliyoruz o dağ yürekler bizimle... Bu ara yanımda bulunan 12 arkadaşımla selam ve sevgilerimi belirtiyorlar.

Ben bizler de iyiyiz. Doğrusu iyi olmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz zindanlarda yaşanan aşırı yoğunluğun ağır sıkıntılarını biz de yaşıyoruz. Buna bir de OHAL uygulamaları eklenince zorlukların haddi hesabı da olmalı. Nihayet OHAL kalktı ama etkileri tamtakır devam ediyor. Ortaçağ Mantığı "Tümden Kitap Yasağı" kalktı. Verilmeyen kitapları alma, yılların özlemiyle okuma şansımız oldu. Tabi senin gönderdiğin kitap içlerinde yoktu. Sanırım kabul edilmemiş geri iade edilmişti. Çok üzüldüm, yeniden beklerim mümkünse.

Bir ömür (24 yıldır biliyorsun) zindanda olmanın, kötü koşulların yarattığı sağlık problemleri yaşadım. En kötüsü uzun ring yolları sonrası hastanelerin "Mahkum Kabulleri" olmadığından saatlerce, yaz sıcağı altında kötü ring kokusuyla bekletilmemizdir. Bende çenemdeki kist nedeniyle götürüldüğüm Katip Çelebi hastanesinde bunu yaşadım. Sanki götürülmek çok sıkıntıyken bunu yaşamak ise anlatılmaz zorlayıcı oluyor. Haftalarca yeniden kendimize gelemiyoruz. Tekrar randevularımız var. Kaygı verir oluyor, çünkü ciddi hastalığı olanlar havasızlıktan, sıcaktan vs. fenalaşıyor.

Yine cezaevlerindeki aşırı yoğunluk nedeniyle en küçük taleplerimiz sürüncemeye bırakılıyor. Ekonomik krizin etkileriyle yemekler az veriliyor. Kantin malzemeleri ateş pahası. Yani hep olduğu gibi dışardaki her olumsuz gelişmenin (ekonomik kriz gibi) en ağır etkisini biz zindandakiler yaşıyoruz.

Personel yok diye heyecanla beklediğimiz mektuplarımız bile haftada bir verilir oldu. Oysa dışarıyla tek iletişimimiz. Çoğumuzun ziyaretçisi yok. Uzak diye gelemiyor. Mektup umut oluyor oysa.

Abiciğim tekrardan kusura bakmayın size yazamadığım için. Biliyorsun zindanın her günü, giden günü aratır durumda. Bu kaostan krizler içinde ayakta kalmak, daha da güçlenerek çıkmak büyük çaba istedi. Hiç kolay olmasa da başardık, dünden daha iyiyiz diyebilirim. Çünkü yüreğimizde insana inancı ve mücadeleyi hep koruduk büyüttük. Karanlığı geride bırakmak kocaman gülümsetiyor yüzleri. Umarım bütün toplumumuz içinde öyle olur. Özgür yaşamı, kazanılacak bir dünyayı hep beraber başarırız.

Abiciğim söylenecek çok ama kalem diliyle bu kadar oluyor. Mektubun içine odamda çizdiğim iki çizim koyacağım. Bir de fotoğraf. Kendinize çok iyi bakın. Özgür yarınlarda Dostça kucaklaşmalar dileğiyle.

Selamlar

GÖNÜL BULUT

ŞAKRAN KADIN KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

ALİAĞA- İZMİR

Not: Abi yazar Ümran Düşünsel kitap göndermişti. OHAL nedeniyle verilmemişti. Şimdi okudum teşekkür yazdım. Adres değişmiş diye mektup geri geldi. Adres mi değişti verilmedi mi bilemiyorum. Teşekkürlerimi, selamlarımı iletirsen sevinirim. Ayrıca Yasemin'e yazmıştım. Ulaştı mı hiç bilmiyordum. Ona da selamlar.