Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Bu hafta bana Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden üç ayrı mektup geldi. Her üçü de oradaki koşulları anlatıyor.

Mektuplardan birini burada özetliyorum:

Odalarda kitap sayısı sınırlaması bulunuyor. Yedi kitaptan fazlası odadan alınmakta. Kürtçe içerikli kitaplar için tercüman parası istenmekte. Kültürel-sportif faaliyetler adına sadece bir saat, aynı kişilerle bir spor salonuna çıkabiliyorlar. Başta sohbet hakkı olmak üzere başka hiçbir kültürel faaliyet bulunmamakta. Oda değişimi talepleri aylarca sürüncemede bırakılıyor. Havalandırma kapıları, gün doğumundan iki saat sonra açılıyor ve gün batımından iki saat önce kapatılıyor. Bir yılı aşkın bir süredir 50’ye yakın hükümlü ve tutuklu tek kişilik hücrelerde tutulmakta. Bunların çoğu hasta ya da yaşlı kişiler. Ziyaret yerine gidiş-gelişlerde kimi personelin tahrik edici davranış ve sözlerine maruz kalmaktalar. Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere hastaların tedavisinde sorunlar yaşanmakta. Kürtçe yazılan mektuplar gönderilmiyor. İç posta hakkı kullandırılmıyor. Tarih, felsefe, sanat, edebiyat gibi konularda yapılan incelemelerle ilgili yazılara; hatta şiir, öykü ve anı gibi çalışmalara el konulmakta. Kendilerini “A Takımı” olarak adlandıran kimi personel, mahpusların can güvenliğini tehdit etmekte. Bu kişilerin hakaret ve darbına maruz kalınıyor.

Şu anda Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Mecit Şahinkaya 7 Ekim 2009’da gözaltına alınıp tutuklandı. Kendisini tutuklayan savcıdan, yargılayan mahkemeye kadar muhatap olduğu kişilerin hepsi şu anda FETÖ’cülükten ya yargılanmakta ya da yurtdışına kaçmış durumda. Şahinkaya, 8 Ağustos 2018 günü tahliye olması gerekirken, ilgili yasalar gerekçe gösterilerek, 31 Temmuz 2018 tarihli Disiplin Kurulu kararıyla, “4. hücre cezan var” denilerek infazı yakıldı. Oysa 4 değil, 2 hücre cezası vardı. Son ikisi şu anda bulunduğu cezaevinde kitap-dergi-sohbet yasak ve kısıtlamalarını protesto için slogan atma ve oturma eylemlerine karşı verilen ziyaret cezalarıydı. İşte bu cezalar, hücre cezası sayılmış.

G.Antep L Tipi Cezaevi’nin kadın koğuşunda iki siyasi mahpus bulunuyor: Gülistan Al ve Esra Demir. Bunlar sadece iki kişi olduğu halde, kendilerine ayakta sayım dayatılıyor. Onlar da haklı olarak ayağa kalkmıyorlar ve bu yüzden kendilerine hücre cezaları veriliyor. Esra Demir’in altı kaburgası kırık, bir bacağı kısa, bir akciğeri yok ve astımı var. Biraz da bu yüzden olsa gerek, geçen hafta tahliye edildi. Şimdi Gülistan Al, orada tek başına kaldı ve Leyla Güven’in taleplerini desteklemek için geçen hafta açlık grevine başladı. 10 gün sürecek olan açlık grevine başladığında odasındaki meyve suları dahil yiyecekler alınmış ve “sana şekerli su getireceğiz; sadece onu içeceksin” denmiş. Tek başına kalmakta olan Gülistan Al’ın başka cezaevine sevk talepleri de kabul edilmiyor.

Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki kadınlara, sayım vermediği gerekçesiyle hücre cezası verildi. Bu yüzden birçok mahpusun infazı yakıldı. İnfazı yakılanlar arasında Songül Bağatır, Sima Dorak, Nurşen Tekin de bulunuyor. Dahası burada bulunan 50 civarındaki kadın mahpusun yarısının cezası bir yılın altına düştüğü halde denetimli serbestlikten yararlandırılmıyorlar.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kemal Argış’ın önceki hafta bana, Yeni Yaşam, Birgün ve Evrensel gazetelerine; Uluslararası Af Örgütü ve kimi HDP milletvekillerine gönderdiği fakslara el konulmuş. Okurumuz Edirne F Tipi Cezaevi’nde yaşadıkları ağır hak ihlalleri konusunda Meclis’i ve insan hakları kuruluşlarını cezaevine davet edip, yerinde tespitler yapılmasını istiyor.

İki yıldan uzun bir süredir Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan Kadir Dayan, cezası bir yılın altına düştüğü için Şarköy K-1 Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Burada daha önce Kandıra’dan gelmiş Mehmetşah Arslan varmış. Yine Bandırma’dan gelen Ali Abul ile üç siyasi mahpus oldular. Adlilerin içinde kalıyorlar ama dört kişi olunca kendilerine ayrı bir oda verilecek. Belki onlara kitap göndermek istersiniz.

Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde kalan son 30 siyasi mahpusun kitap ihtiyacı var. Burada kalmakta olan Mehmet Emin Vural ya da Suat Şimşek adına kitap gönderebilirsiniz. İskenderun T Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan Mehmet Emin Vural, tedavi amaçlı olarak Kürkçüler F Tipi Cezaevi’ne geldi. Kolundan ameliyatlı olduğu için arkadaşlarının mektuplarına cevap yazamıyordu. Kolu biraz iyileşmiş bulunuyor.

Avrupa’da sürgün yaşamakta olan Sultan (Oğraş) Ana’mızın hemşerisi Cengiz Doğan’a göndermiş olduğu mektubu, Şakran 2 nolu Cezaevi idaresince sakıncalı bulunarak içeriye verilmemiş. Kendisiyle tanışma şansına eriştiğim Sultan Ana’ya Cengiz Doğan’ın selamını, kendiminkini de ekleyerek buradan iletiyorum.

Trabzon E Tipi Cezaevi’nde bulunan Ahmet Budak, Harun Aşit, Osman Bakırtaş, Mehmet Kantin, İlyas Acar’ın selamlarını tüm okurlarımıza iletiyorum.

Karabük T Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan siyasi mahpuslar, yanlarında bulunan arkadaşları Fuat Bor’a vefat eden babası için kendisine ve ailesine başsağlığı dileklerini gazetemiz aracılığıyla iletiyorlar.

ANONS: Görülmüştür Ekibi mahpusların “Özgürlük ve cezaevi” temalı eserlerinden oluşacak bir karma karikatür sergisi hazırlayacak. Bunun için mahpus karikatüristlerden 5’er karikatür ve kısa biyografi ile tutsağın kendi fotoğrafı isteniyor. Karikatürler, orijinal ya da çözünürlüğü yüksek olmalı.

İletişim: Adil Okay

Posta Kutusu: 409

Merkez – MERSİN

[email protected]

MEKTUBU GELENLER:

Dilbirin Turgut – Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi

Kadir Kaplan – Amasya E Tipi Cezaevi

Kemal Argış – Edirne F Tipi Cezaevi

Abdullah Şaşmaz – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK

Mehmet Kaya – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK

Nihat Kasun – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK

Ali Koç – Karabük T Tipi Cezaevi

Emin Vural – Kürkçüler F Tipi Cezaevi

Cengiz Doğan – Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi

Kadir Dayan – Şarköy K-1 Tipi Cezaevi

Ekrem Alaca – Tarsus 1 nolu T Tipi Cezaevi

Ahmet Budak – Trabzon E Tipi Cezaevi

Mecit Şahinkaya – Van Yüksek Güvenlikli CİK

Posta Kutusu: 253

Yenişehir – ANKARA

Kaynak: Yeni Yaşam Gazetesi