Rize Kalkandere Cezaevine sevk edilen 3 tutuklunun çıplak arama dayatmasını kabul etmediği için darbedildiği iddialarını aileler doğruladı.
15 Ocak 2019
Gençağa KARAFAZLI
Rize
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevinden Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevine sevk edilip cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasını kabul etmeyen Orhan Can, Kemal Yiğit ve Murat Budabak’ın darbedildiği iddia edilmişti.
Darp sırasında açlık grevinde olan Kemal Yiğit’in hastaneye götürüldüğü ve kendisinden haber alınamadığı iddiaları üzerine Yiğit’in ailesi Rize’ye giderek İHD’ye başvurdu.
AİLE RİZE’YE GİTTİ
Yaşanan olaylar sonrası Rize’ye giden Kemal Yiğit’in eşi Gülistan ve kardeşi Leyla Yiğit Rize Cumhuriyet Savcılığına müracaat ederek Kemal Yiğit ile görüşme talebinde bulundu. Kalkandere L Tipi Cezaevine giden Yiğit ailesi saldırıya uğrayan Kemal Yiğit ile görüştükten sonra Evrensel’e özel açıklamalarda bulundu.
Kemal Yiğit'in eşi Gülistan ve kardeşi Leyla Yiğit yaşananları şu şekilde aktardılar:
“Kemal 5 Ocak tarihinde açlık grevinde bulunduğu Urfa Hilvan cezaevinden 3 arkadaşıyla Trabzon cezaevine gönderildi. Yolculuları 3 gün sürdü. Trabzon’a vardıklarında cezaevinde bunlara saldırdılar. Orada yoğun sistematik işkence var, sesler her yerde yankılanıyormuş. Burada bir gece kaldıktan sonra Rize L Tipi Kalkandere cezaevine götürüldüler. Çıplak arama dayatılınca kabul etmediler. 15 kişi saldırdı. Kemal’in saldırıda 5-10 kaburgası kırıldı. Akciğerleri darbe gördü ve acile kaldırdılar. 2 gün yoğun bakımda kaldı. Grevde olduğu için tedavi kabul etmedi; ardından cezaevine götürüldü. Burada arkadaşları itiraz edince yeniden tedavi kabul etti. 5 gün daha tedavi gördü. Dün cezaevine götürüldü. Bugün biz İHD’ye başvurduk ve Rize Cumhuriyet Başsavcılığı izniyle Kemal ile görüştük.
Bize Trabzon cezaevinde sistematik işkencelerin olduğunu aktardı. Cezaevi idaresi bize oldukça yakın ilgi gösterdi. Ancak saldırı gerçeğinde gizlemediler. Bize ‘Devlet hata eder. İki taraf kavgasından dolayı yaşanmış olay. Şikayetçi olmayın devlet gereğini yapar’ diyorlar.
Bir hukuk devletinde mahpuslara işkence olmaz. Bu yapılanların hukuken hesabını soran bir yapı olmalıdır. Biz Kemal’den haber alamadığımız için buralara geldik. Bizimle nefes almakta zorlanarak konuştu. Yapılanları kabul etmek mümkün değildir. İnsan hakları örgütleri cezaevleri ile alakalı bir çalışma yapmalı” diye konuştu.
Kaynak: Evrensel Gazetesi
- 5 gösterim