ODTÜ İnşaat Mühendisliği öğrencisi İlhan Kaya tam 10 aydır tutuklu ve henüz mahkemeye bile çıkmadı, iddianame ise yeni hazırlandı. Kaya, bir yandan da tutuklandığından bu yana eğitimin kesintiye uğramaması için mücadele ediyor. Ancak başına gelenler, adeta hüküm giymeden ceza aldığı gösteriyor. Geçen sene tam sınav döneminde tutuklanan Kaya, ailesinin ve bölüm hocalarının uğraşlarıyla sınavlarına girdi. Bölümün en zor dersini bile hapishaneden verdi. Yedi dersin tümünü vererek 4. sınıfa geçti. Bu sene ise kayıt yaptıramadı. Üniversite kayıt yaptırsa da sınava giremeyeceğini bildirdi. Gerekçe ‘devam zorunluluğu’ydu.
Kaya, 27 Mart 2012’de DHKP-C üyeliği ve propagandası suçlamasıyla tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne kondu. Avukatı Esengül Kuşdoğan, tutuklanmasına sebebiyet veren dosyada gizlilik kararı mevcut olduğu için hangi suçlamalarla itham edildiğini uzun süre tam olarak bilemediklerini belirterek iddianamenin ise tam dokuz ay sonra 26 Aralık’ta açıklandığını ifade ediyor. İlk duruşma tarihi ise 13 Mart. Yani Kaya ilk duruşmasına çıktığında bir yıldır tutuklu olacak. İddianamede Kaya’nın örgütsel faaliyet olarak belirtilen eylemlerinin çoğu da katıldığı basın açıklamaları. Örgütsel faaliyet olarak sıralanan 28 eylem içinde şunlar var: “‘Yürüyüş Dergisi Çalışanları Serbest Bırakılsın’ eylem kampanyası çerçevesinde basın açıklamasına katılma, Ankara Ulucanlar’daki Merkez Kapalı Cezaevi’ne düzenlenen 1999’daki operasyonda 10 tutuklu ve hükümlü ölmesiyle ilgili yapılan yürüyüşe ve anmaya katılmak, Dikmen’deki park açılışında müzik dinletisi ve tiyatro gösterimine katılmak, Halk Cephesi standı açmak, “ Füze Kalkanı Değil Demokratik Yise İstiyoruz” eylemlerine katılmak, ‘DİSK’i İşçilere İşçileri Disk’e Taşıyacağız, Örgütlenerek Direnerek Kazanacağız-Devrimci İşçi Hareketi ve Ortadoğu Halklarının Katili Olmamak Füze Kalkanına Hayır Demek İçin Malatya Kürecik’e Gidiyoruz-Halk Cephesi-Liseli Dev Genç imzalı afişleri asmak, 1 Mayıs’ta Halk Cephesi kortejinde yürümek...” Kuşdoğan, Kaya’nın bir de ruhsatsız silah ile ilgisi olduğu gibi bir iddia olduğunu ama bununla ilgili iddianamede parmak izi ya da doku örneği gibi hiçbir bir kanıt olmadığını vurguluyor.
BÖLÜM HOCALARI CEZAEVİNDE SINAV YAPTI
Kaya, geçen sene bahar döneminde tam da sınav zamanı tutuklandıktan sonra, eğitiminin kesintiye uğramaması için hemen harekete geçti. Sınavlara girebilmek için üniversiteye başvuruda bulundu. Biri avukatı olan ablaları, sınava girebilmesi çok uğraştı. Bu süreçte bölümünden hocaları da Kaya’ya destek oldu. Bölüm öğrencisine sahip çıktı. Uzun uğraşlardan sonra üniversite yönetimi Kaya’nın temmuz ayında sınavlara girebileceğini belirtti. Kaya, tam yedi sınava girdi. Sınavları bölümden asistanlar ve hatta o dönemin bölüm başkanı profesör bizzat cezaevine giderek yaptı. Kaya’ya moral vermek istediler. Kaya da hocalarının yüzünü kara çıkartmadı. Sınavına girdiği yedi dersi de hapishane şartlarında olmasına karşın başarıyla geçti. Hatta bölümün en zor dersi olarak nitelendiren ‘beton’ dersinden de geçti.
2012-2013 akademik yılı başında İlhan, bu kez 4. sınıfa kayıt yaptırmak istedi. Rektörlüğe cezaevinden dilekçe yolladı. 20 gün geçmesine karşın bir yanıt alamadı. Ablaları soruşturunca dilekçenin kaybolduğu anlaşıldı. Dilekçe cezaevinden yeniden yollandı. Dört ay geçmesine karşın resmi bir yanıt alamayan Kaya’ya umudunu koruyarak bir yandan da ablalarının temin ettiği ders notlarını cezaevine ulaştırmalarıyla sınavlara hazırlanmaya başladı. Ancak kötü haber geldi. Bu kez Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulu’nca kaydı yapılsa dahi sınavlara giremeyeceği belirtildi. Kaya’nın avukatı Esengül Kuşdoğan, üniversiteye idari mahkemede dava açmaya hazırlanıyor.
ODTÜ’NÜN TUTUMU CEZA KESMEK
Kuşdoğan, İlhan’ın kayıt talebinin Üniversite Lisans Eğitim – Öğretim Yönetmeliğinin “Öğrenciler derslere, uygulamalara, sınavlara ve öğretim elemanının gerekli gördüğü diğer akademik çalışmalara katılmak zorundadır” yazan 23/1. maddesi doğrultusunda uygun görülmediği belirterek duruma şöyle itiraz etti: “İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin 26. Maddesi “ Herkes Eğitim hakkına sahiptir” ibaresi ile çelişen bir kararın verildiği açıktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamızın 42. Maddesi “kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz” demektedir. Danıştay 8. Dairesi’nin 2003 tarihli karına göre öğrencinin veya yetkilendirdiği kimsenin talebi olmaksızın öğrenci tutuklu dahi olsa kaydının dondurulamayacağına dair içtihadı mevcuttur ki bu içtihattan açıkça anlaşılan husus öğrencinin kaydının yapılmaması bir yana talebi olmaksızın kaydı dahi dondurulamaz.ODTÜ bu tutumu ile İlhan Kaya’ya tutuklu bulunmasının dışında ikinci bir ceza daha kesmiş ve eğitim hayatını hukuki hiçbir gerekçe sunmaksızın sonlandırmaya çalışmıştır.”
Kaynak: Radikal Gazetesi
- 17 gösterim