Zulmün, mevsim şartlarıyla yarıştığı bir sürece tanıklık etmek; insanı oldukça yoruyor. Bunun üstüne eklenen çarelerin kısıtlılığı da, Baharın direnişini beklercesine kuytuda bekliyor…Korku fobisinin hakim olmaya başladığı faşizane sistemler süreci her kalemi küçültmeye, her kağıdı daraltmaya, her dili törpülemeye devam ediyor. İnsan bütün bunları bir araya getirip düşününce, masum yürekli, gökyüzü mavisini göremeyen yüreklere, Zemheri ayazına inat kocaman gülücükler göndermek istiyor. Tabi hepsi demir kapı, kör pencerelerden geçip, demir ranzalara bile ulaşmıyor! Ziyaretçilerin taze soğan götürme gibi bir lüksleri de yok…derken çok ağır şartlar altında tutulan siyasi tutsaklardan Garibe Gezer’i de yıldızlara yolcu ettik. Sakın başka Garibe’ler bizi bu ara artık bırakıp, yıldızlarla yolculuğa çıkmasınlar! Halbuki insanın insana değer vermesi, özen göstermesi, kıymetini bilmesi insani bir kültürdür derler…
Neyse ki, bu insani kültürü hala usanmadan sürdürenler aramızda var. Bütün zemherilere rağmen karşıt mücadele verip, ‘Duvarları delen Çizgiler, Özgürlüğün sesi ve Firari Yazarlar’ adlı sergilerle son aylarda Görülmüştür kolektifinin Red Fotoğraf grubu ile büyük emeklerle hazırladığı sergiler Antakya, Mersin, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Ankara vb. şehirlerde açıldı, açılmaya devam ediyor. Böylelikle cezaevlerinde rehin tutulan siyasi yazar, şair, karikatürist eserleriyle kamuoyu ile buluşturuluyor. Bu sergilerin çoğu 10 Kasım dünya insan hakları günü vesilesiyle şehir Baroları ve İHD kurumları tarafından organize edildi. Bütün bu sergileri hazırlayanlar, örgütleyenler, organize eden kocaman yürekli insanlar aramızda var oldukça, bizler de Zemheride Baharı özleyebiliyoruz…
Bu kadar genel bilgi ve yorumdan sonra yine Cezaevlerindeki siyasi mahkumlardan biri olan karikatürist Aynur Epli’den elden ele dolaşmaktan yorulduğu belli olan bir kart almak Bahar umudu oldu bugün. Kendisine hem 25 Mayıs 2021 de mektup hem de 25 Kasım dolayısı ile kart yazmıştım. 6 ay önce gönderdiğim mektubun cevabı olarak, 14 Aralık 2021 de hem kalemin boyasının bittiğini andıran yazısı hem de kartın orta yerine basılan kocaman bir ‘T.C. Adalet Bakanlığı İzmir Kadın Kapalı C.İ.K – Mektup okuma komisyonu Görülmüştür’ mühründen dolayı okunması oldukça zorlaşan kısa bir kart. Lafı fazla uzatmadan cezaevlerindeki duruma ayna tutan o kısa imdat çığlıklı karttaki yazının özüne hiç dokunmadan şimdi sizlere sunmak istiyorum…
Merhaba Gül Heval;
Sonbaharın kendini iyice hissettirdiği şu günlerde dostlardan-hevallerden sıcak bir selam almak insanın içini ısıtıyor.
Kuru yapraklar çok yaşamış, çok yaşlanmış insanlara benzer. Her birinin ardında koca bir öykü- hikaye gizlidir. O yüzden kuru yaprakların insanda oluşturduğu his, yeşilinkine benzemez. Çok derinlere çeker insanı. Karşılıklı söze hacet duymayan bir temas, bir ifade gelişir. Aslında bir yanıyla daldan düşen yaprak özgürlüğünü de ilan etmiş gibidir. Ağaca bağlı kalmadan istediği yere gidebilir. Özgürlüğünü rüzgarla yoldaşlık yaparak ilan eder. Oradan oraya savrularak hızlı yaşamanın sırrını paylaşır.-.-.-.-.-.-kısaca .-.-.-.-. büyüktür.(T.C. Adalet Bakanlığı İzmir Kadın Kapalı C.İ.K – Mektup okuma komisyonu Görülmüştür mühründen dolayı okunamıyor)
Sonbahar yapraklarıyla .-.-.-.-.-mektubunu aldım. İnan ondan önce ben de mektup yazmıştım sana ulaştı mı bilmiyorum. Umarım almışsındır. Kendini güzel ifadelendirmişsin. Hakikaten belli bir yaştan sonra insan kendileşiyor. Kendilik bencillik değil, daha sade görme kerametidir. Bir erme biçimidir. Anlamlı yaşamaya tekabül eder. Dolayısı ile kamil yaşamın ertelemeye, eğip, bükmeye tahammülü yoktur!
Sevgili hevalim, şimdilik böyle kısaca yazıyorum. Bir aylık iletişim cezam var. Ceza devreye girmeden mektubunu aldığıma dair bilgilendirmek istedim seni. Sen yazabilirsin. Bir ay sonra verirler bana mektubunu. Sohbet etmek dileğiyle öpüyorum seni.
Kart bir problemden dolayı geri iade edilmişti. O yüzden biraz geciktirdim. Elimden olmayan nedenlerden dolayı.
Bu arada iletişim cezam da bitti. Bu sefer de görüş cezası verdiler. Şimdilik bir pürüz yok rahat yazabilirsin.
‘’YENİ’’ yılın halkımıza yenilik getirmesi dileğiyle, iyi yıllar.
Aynur Epli, 1 Nolu Kadın Kapalı Cezaevi, A-1, Aliağa – İZMİR – 8.12.21(posta mührü)
Bir de suçları tespit edilmeyen, kesinleşmeyen herhangi bir cezaları dahi olmayan, içerdeki siyasi tutsaklara örnek teşkil edecek düzeyde şair İlhan Çomak’ı kısaca kendi cümleleriyle eklemek istiyorum.
Şair İlhan Çomak: AİHM adil yargılanmadığıma hükmetti. Somut tek bir delile dayandırılmadan 1994 yılından beri cezaevindeyim. 27 yıldır cezam dahi kesinleşmedi, delilleri karartır düşüncesiyle tutukluyum. Bana yaşatılan adaletsizliği hiç olmazsa bir yakınınıza anlatın ve buna karşı sessiz kalmayın!
Kaynak: Avrupa Demokrat
İlhan Çomak
- 14 gösterim