Avrupa ülkeleri arasında en çok tutuklunun bulunduğu Türkiye’de hasta tutukluların yaşadığı hak ihlalleri gün geçtikçe derinleşirken İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tutukluların tahliyeleri de ertelenmeye devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu, hasta mahpusların sağlık hakkına dair ciddi ihlallerin yaşandığını belirterek, bu konuda adli ve idari uygulamalarda yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Komisyon, mevcut infaz yasasında, ağır hastalık ve engellilik gibi durumlarda hapis cezasının ertelenmesi gerektiğini belirten bir hüküm olduğunu hatırlatarak bu düzenlemenin çoğu zaman uygulanmadığını vurguladı.
Komisyon üyeleri, “İnfaz yasasında, ‘hapis cezasının infazının hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil etmesi, ağır hastalık ve engellilik, gebelik ve doğum gibi hallerde ceza miktarına bakılmaksızın infazın ertelenmesi mümkündür’ deniyor. Ancak bu madde çoğunlukla politik kararlarla devre dışı bırakılıyor. Bazı hasta mahpuslar için uygulanırken, yandaş mahpuslar sağlık durumlarına rağmen tahliye edilmiyor” ifadelerini kullandı.
SAĞLIĞA ERİŞİMLERİ SAĞLANMALI
Komisyon, tutukluların sağlığa erişim hakkının yasal olarak kısmi bir güvence altında olduğunu ancak pratikte bu güvencelerin işlevsiz hale geldiğine dikkat çekti. Komisyon üyeleri “Hasta mahpusların sağlık hakları, revire çıkarılmadan hastaneye sevkine kadar her aşamada engelleniyor. Kelepçeli muayene, asker eşliğinde tedavi, kelepçeli ameliyat gibi uygulamalar, hasta mahpusların yaşadığı en büyük zorluklardan sadece bazıları” dedi.
“Hasta tutuklar için düzenlendiği” söylenen R tipi cezaevlerinin, gerçek anlamda sağlık hizmeti sunmaktan uzak olduğunu ifade eden Komisyon üyeleri, bu cezaevlerinin sadece mahpusları daha da izole ettiğini aktardı. Komisyon üyeleri, “Bu cezaevleri, hasta mahpusların düzenli tedavisi için değil, onları cezaevinin düzensiz ve belirsiz koşullarına mahkûm etmek için yapıldı. Hasta mahpusların tedaviye ihtiyaçları var ve bu ihtiyacın karşılanması için yakınlarının yanında olmaları gerekiyor. Ancak bu, cezaevinde mümkün değil” şeklinde konuştu.
HUKUKSUZ UYGULAMALAR DEVAM EDİYOR
Komisyon, yatağa bağlı hastaların dahi “toplum için tehlike” gerekçesiyle tahliye edilmesinin engellendiğini örnek göstererek bu tür kararların yasadışı olduğunu vurguladı. Tutuklu olduğu sırada hastanede yaşamını yitiren Abdulkadir Kuday’ı anımsatan komisyon üyeleri, “Abdulkadir Kuday’ın durumu, bu uygulamanın ne kadar adaletsiz olduğunu gösteriyor. Yatalak bir hastanın tahliyesi engellenebiliyor, bu tamamen hukuka aykırı bir durum” dedi.
TAHLİYELER KEYFİ ŞEKİLDE ERTELENİYOR
İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararlarının, ceza yasası ve Anayasa ile çeliştiğine dikkat çeken komisyon üyeleri, tutukluların özgürlüğünü keyfi şekilde tehdit edildiğini söyledi. “İdare, hasta mahpusa değil, sadece mahpusa bakarak karar alıyor. Bu da insan hakları ve hukukun üstünlüğüyle çelişiyor. İnsan, sağlık durumuna bakılmaksızın cezalandırılıyor,” diye konuşan komisyon üyeleri, idarelerin hukuka aykırı kararlarını, insanların yaşam haklarını ihlal etme pahasına verdiklerini ifade etti.
HUKUKSUZLUKLARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Hasta tutukluların tahliyelerini engelleyen uygulamaların ortadan kaldırılması için reform yapılması gerektiğini savunan komisyon üyeleri, cezai sorumluluğun uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Komisyon üyeleri, “Tahliyeyi engelleyen kararlara imza atanların, bireysel olarak sorumlu tutulması gerekiyor. Adli Tıp Kurumu’nun verdiği kararlar ve tahliye engellemeleri üzerine, kararların altındaki imzaların sorumluluğa çekilmesi gerekir,” dedi.
Komisyon, hasta tutukluların tedavi süreçlerinin etkili bir şekilde izlenmesi gerektiğini savundu. Komisyon üyeleri son olarak şunları söyledi: “Devletin atadığı kurumlar bu süreci denetlese de, etkin ve bağımsız bir izleme için mahpus yakınları, sivil toplum kuruluşları, tabip odaları ve barolar gibi tarafların da aktif rol alması gerekiyor. İnsan Hakları Komisyonu’nun bağımsız olabilmesi için, mahpuslar ve sivil toplum kuruluşları da bu sürece dâhil edilmelidir.”
∗∗∗
KAPASİTE AŞILDI
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre cezaevlerinde durum şöyle:
• Tutuklu sayısı: 384 bin 216
• Cezaevlerinin kapasitesi: 301 bin 397
• Kapasite fazlası tutuklu: 82 bin 819
• İnfazı ertelenen tutuklular: 8 bin 521*
• Hasta tutuklu sayısı: 1517**
*Adalet Bakanlığı’nın Ekim 2024 verilerine göre
**İHD’nin verilerine göre
∗∗∗
İDARE VE GÖZLEM KURULU TAHLİYELERİ ERTELİYOR
İdari ve Gözlem Kurulu’nun verdiği kararlarla tahliyesi defalarca ertelenen hasta tutsaklardan birkaçı şu şekilde:
• Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Cemil İvrendi’nin tahliyesi, “iyi halli olmadığı”, “örgütle bağını koparmadığı” ve “disiplin cezaları olduğu” gerekçesiyle 6 ay ertelendi.
• Urfa 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan 59 yaşındaki İsmail Hakkı Tursun’un “iyi halli” olmadığı gerekçe gösterilerek infazı 4’üncü defa engellendi. 4 defa tahliyesi ertelenen Tursun, İdare ve Gözlem Kurulu’nun verdiği kararlarla tahliyesi toplam 30 ay ertelendi.
• Yozgat 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde 31 yıldır tutulan hasta tutuklu Ali Şen, “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için tahliyesi 5 defa ertelendi. Şen’in tahliyesi toplamda 3 ay 20 gün uzatıldı.
• Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Ali Osman Köse, kanser, dolaşım sistemi hastalıkları ve hipertansiyon hastası olmasına ve nörolojik rahatsızlıklarının ilerlemesine karşın tahliye edilmiyor.
Ebru Çelik- Birgün Gazetesi
- 5 gösterim