Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Badem Gözlü Kız

Düşlerini ıslatan yağmurlar,
 

Ömrümüze inen ayışığı,

          Saçlarına taktığın yıldız buketi...

Hepsi burada!

                  Hey badem gözlü kız,

Sen neredesin?

Bak dağlı çocuklar tutuşmuşlar.

Sen de gelmez misin?
 

Bu sabah erken uyandım,

Ve “Zülfü kaküllerin amber misali”yi

                                      dinledim.

M. Zeki Deniz'den Yeni Mektup!

6 Eylül 2012

Sevgili Adil,

İçtenlikle merhaba! Dilerim ki her açıdan iyisin, iyisiniz. Bizler de iyi olmaya çalışıyoruz. Siyasi gündem oldukça sıcak ve hareketli. Takip etmeye çalışıyoruz. Faşist zihniyetli iktidar, bu coğrafyada yaşayan özelde Kürtler ve tüm halklar için en sinsi ve en tehlikeli oyunlar oynanmaktan geri kalmamaktadır. Cumhuriyet tarihinde böylesi tehlikeli bir iktidar başa gelmemiştir dersek yeridir.

Türkiye'de Akademisyen Olmak

2012 Mart ayında KCK davasından gözaltına alınan ve tutuklanan antropolog Müge Tuzcuoğlu’nun duruşması 24 Eylül’de yapılacak. Tuzcuoğlu, Diyarbakır’daki çocukları anlattığı ‘Ben Bir Taşım’ adlı kitabın da yazarı. Onu cezaevine götüren ‘gerekçeleri’ sıralayalım: Diyarbakır’da BDP Siyaset Akademisi’nin derslerine öğrenci olarak katılmak, akademinin giriş kapısında görüntülenmek ve en önemlisi 8 Mart ve Nevruz mitinglerine katılmış olmak!

Çocukları diyor ki bugün günlerden Müge Tuzcuoğlu

Sorularım var size...

Bir kaç tane...

Kaç çocuğunuz var sizin?

Bir, üç, beş..

Kaç..

Ne değişti hayatınızda çocuğunuz olduğunda?

Cevap vermeye çalışayım..

Muhtemelen sıyrıldınız sizliğinizden...

O oldunuz, onun hayatını yaşadınız..

Mutluluğu için herşeyi yaptınız...

Evladınız doğaldır...

Peki ya başkasının evladı...

Kendi evladınız kadar titrer misiniz üstüne...

Acıları acılarınız olur mu?

Lafta değil ama..

Acıyı anlamak, o acıyı telafi etmek için çabalamak..

Öldürülmedik, sağ kaldık, şanslıyız!

İlk ‘görülmüştür’ damgalı mektubumu aldığımda çocuk yaşlardaydım. 80’li yıllardı.

“Geçme namert köprüsünden ko götürsün su seni, yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni” dizeleriyle başlıyordu. Ağlayarak okudum.

Mektubu yazan ‘abim’ artık yaşamıyor. O satırları yazdıktan on bir ay sonra ceza evinde öldü. 23 yaşındaydı. Gördüğü ağır işkencelerden sonra o kadar yaşaması bile mucizeydi.

Mehmet Yeşiltepe Vakası

Dünyada ve ülkemizde o kadar çok insan hakları ihlali vakası var ki, insan hangisi hakkında yazacağını şaşırıyor. Neyse ki muhalif insanların hukuksuz biçimde zindanlara doldurulmalarına ses çıkaran, itiraz eden demokratik kitle örgütleri, yayın organları ve namuslu demokrat, aydın, yazar sayısı az değil. Türkiye’de trajikomik gerekçelerle zindana atılan binlerce insan var. En son kitlesel olarak gözaltına alınan belediye başkanları olayı hala sıcak. Dur ihtarına uymadıkları gerekçesiyle öldürülen insanların da sayısı her geçen gün artıyor.