Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Bakırköy Cezaevi’nin gönüllü sakinleri

Hapishanede insan her gün aynı güne uyanır. Avlu kapısı açılır, sayıma gelinir, karavana gelir, karavana gider, akşam olur, avlu kapısı kapanır, sayım olur. Bu böyle gider. Avukat görüşleri, aile görüşleri, tahliyeler bu birbirinin aynı gün ve birbirinin aynı mekandaki tek tek zamansal kırılma anlarıdır. O zaman o rutin aksar, bölünür. Zaman farklı akar. Güneş farklı ışır ya da rüzgar farklı eser. Diğer günlerde ise güneşin hangi saatte avlunun hangi noktasına düşeceğini bile ezbere bilir insan. Tüm bu aynılığa, kopyala-yapıştır günlere rağmen her gün ‘farklı bir şey’ fark edersin.

29 Yıldır Tutsak olan yazar Zeynep Avcı'dan mektup var. "Dilerim bundan sonra yeni baharlara açılır tüm kapılar."

“Mektubunuz için teşekkür ederim. Erkenden yazamadım. Size göndereceğimi belirttiğim öyküleri yazıyordum. Dosya haline getirdim, nameler yaptım, arada rahatsızlandım, neyim olduğunu bilmiyorum, zira revire çıkmak epey zahmetli oluyor, hatta çıkabilene aşk olsun!? Sanırım yakında uzaktan tedavi sistemi de başlar, diye düşünüyorum.”

Zeynep AVCI

Kadın Hapishanesi C.Tek 6     ERZİNCAN

 

18.03.2025

Sevgili Adil Hoca,

M. Remziye Turmuş yazdı: "Banyolara bakacak delik açıldı. Kamera koymak istiyorlar. Röntgenciliğin gerekçesi olur mu?"

"Mektubuma verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederim. Sizin dışınızdaÖmer Faruk Gergerlioğlu da mecliste C. Genel Müdürü ve Adalet Bakanı’na güzel ifadelerle ulaşıp, peşini bırakmamış. İyi ki varsınız. Lakin diğer yazdığım mektuplar görmezlikten gelindi. Ama şaşırmıyoruz. Ülke bu haldeyse bir nedeni vardır. "

Meral TURMUŞ

Kadın Kapalı Hapishanesi B-6  Bakırköy/İSTANBUL

21 Nisan,2025

Sevgili Adil abi,

S-Y ve YG Tipi Hapishaneler... Ölümcül tasarruflar...

Hapishanelerde sessiz bir ölüm rejimi: Barışa karşı örülen duvar

16 Mayıs 2025

Siyasi tutsakların en temel hukuki güvence arayışları, Türkiye’nin demokratikleşeceğine duyulan toplumsal umudun inkâr edilemez bir yansımasıdır. Bu hakikat göz ardı edilmeksizin atılacak somut ve pratik adımlar, barışın inşasına dönük cevaplardan biri olabilecektir

Newroz Uysal Aslan*

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Bu kitap vesile oldu; İsrail siyonizmine karşı Filistin’de hayatını kaybeden Türk, Kürt bütün Türkiyeli devrimcileri anmak istiyorum."

“Kitabı (12 Eylül ve Filistin Günlüğü) güzelleştiren/kıymetli kılan diğer yanı da şu; olaylar içinde gün gün anlatılması. Sıcağı sıcağına hem de. ‘Günlükler’, kimi zaman tekrar olsa da mücadelenin içinde yazılan bir günlük olması itibariyle bu tekrarlar kitabın güzelliğinden bir şey eksiltmiyor. Olağan/sıradan bir hayatın içinde tutulan ‘günlük’ ile sıcak bir mücadelenin içinde tutulan ‘günlük’ aynı değil. Yaşanmış olanın/gerçeğin ta kendisinin günlüğü her şeyden daha kıymetli. Üstelik bu günlükte tekrarlar çok az.”

Bülent PARMAKSIZ

Açlık Grevinde Olan Yurdagül Gümüş'ten Mektup Var: " çocuklarımız, arkadaşlarımız hukuksuzca, adaletsizce bu hapishanelerde tutularak, ömürleri çürütülmektedir."

“Burada şu an 30 siyasi kadın tutsağız. Bir kısmını tanıyorsunuz. Sibel Balaç-Nuriye Gülmen burada. Yorum’un emekçileri Betül Varan, İbrahim Gökçek’in sevgili eşi Sultan da burada. Avukatlarımız Barkın Timtik ve Oya Aslan diye yazarken 2. koridorda son tutuklanan Yorum emekçileri Bergün Varan, Sevda Kurban ve Merve Kurt’u nasıl unuturum. Grup Yorumcuların önemli bir kısmı burada gördüğünüz gibi.”

Yurdagül GÜMÜŞ

Marmara Kapalı Hapishanesi C1-2

Silivri/İSTANBUL

 

Özgürlüğün Sesi 18 Mayıs'ta Mannheim'da Açılıyor

“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” MANNHEİM’DE

 

Uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu olarak “Özgürlüğün Sesi” adlı yeni bir çalışma hazırladık. Bin bir güçlüğü aşarak içlerinde yazar ve şairlerin de yer aldığı 50 Mahpus ile farklı coğrafyalarda yaşayan 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerinin buluşmasını sağladık.