Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Tutsak şair yazdı. "Mapusta üretmenin en büyük, en derin özgürlük olduğunu bilirsiniz..."

20.01.2025 Sevgili Mamoste, Merhaba… Yalnızlığın yoğunlaştıran, derinleştiren, çoğaltan ve oluşturan zamanın sevgi ve yakınlığıyla sana ve tüm emekçi arkadaşlara, dostlara selam, sevgi ve hürmetler. Bu yoğunlukla sağlıklı, sıhhatli, her anlamda gayet iyi olmanı-zı yürekten diliyorum. Mamoste, son iki gönderini aldım, erkenden haberdar etmek için öncesinden bir faksla misafirliğine gelmiştim. Umarım ulaşmıştır.

25 Yıldır tutsak olan yazar Haydar Demir'in yeni öykü Kitabı yayınlandı: "KOKULU RÜZGAR"

Haydar Demir; 1967 Ankara doğumludur. Hacettepe Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nü bitirmeden ayrılıp metal sektöründe çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalıştı. 1999 yılında İskenderun’da tutuklandı ve müebbet “ceza” aldı. 25 yıldır…

Fikret Karakoç yazdı: "Siz dostların, canların yürek büyüklüğü beni her defasında paklıyor"

27.01.2025

Sevgili Mamostem

Merhabalar;

              Bu zemheri kışın soğuğunda, yüreğimizi ve ruhumuzu ısıtan büyük dostluk, sevgi demeti ve soylu vefanın imbiğinde süzülen kutsal yoldaşlık sıcaklığıyla sizleri kucaklıyor selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

İHD ve TİHV ocak ayı hak ihlalleri raporu: 2024 yılını mumla arayacağız

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre; 2025 Ocak ayı, özellikle basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskıların ve ihlallerin çok yoğun yaşandığı bir ay oldu..

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), ocak ayı  İfade, Toplanma ve Örgütlenme Özgürlükleri İhlal Raporu’nu açıkladı.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre; 2025 Ocak, özellikle basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskıların ve ihlallerin çok yoğun yaşandığı bir ay oldu.

Meral Remziye Turmuş yazdı: "Haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar."

"haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar. Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere hırsızın girip, odayı yerle bir ettiğini düşünün. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...)  Saldırılar çok fazla. Nefes bile alamaz hale geliyoruz.

Mahpusların Temizlik Maddelerine Erişim Sorunları

Hapishanelerdeki tutulma koşullarına dayalı olarak ortaya çıkan hak ihlalleri yaşanan ekonomik kriz ile birlikte gittikçe artmaktadır. Ceza sistemi içerisinde yeni bir ceza mekanizmasının işlendiği hapishanelerde mahpusların her insanın sahip olduğu en temel haklardan mahrum bırakılması ya da bu hakların elinden alınması sonucu yaşadığı hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için insan haklarının önemi dikkate alınarak düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir.

"Bakırköy hapishanesinde kadınların mahremiyeti sıfırlandı..."

Bu Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan mahpus (öykü yazarı) Remziye Meral Turmuş’un sesi. Sesleniyor Meral duvarların ardından: “Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere bir hırsızın girip odayı yerle bir ettiğini düşünün” diyor…

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde neler oluyor? Hapishanelerdeki hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken bir haber de Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nden geldi.

Dışarıdan içeriye mektuplar: Soru bilmediğim yerden geldi, Çiğdem...

Ben arkadaşımı özledim. Gülmeyi, gözlerimin dolmasını, vasatlığa birlikte tahammül etmeyi özledim. Gıybetlerimizi, tüm saçmalıkların arasında hâlâ birlikte gülüp, “Ne münasebet” demeyi özledim. Ben arkadaşımı özledim. 2022’den beri sorular hep bilmediğim yerden geliyor...

 

Bêhrûz ŞÛCAYÎ YAZDI: KÖPEKLİ ARAMA TACİZİ

Bêhrûz ŞÛCAYÎ YAZDI: KÖPEKLİ ARAMA TACİZİ

“fax’ı gönderemeyince de başımız “köpekli arama” diye yeni icat edilen bir icatla belaya girmişken, bu marifetin şikayet, mahkeme ve soruşturma sonuçlarını da bekleyip beraber göndereyim diye düşündüm. Bunca gecikmeye bu nedenle katlanmak zorunda kaldık. Zaten fax’ın amacı da bu onur kırıcı saldırı ve taciz uygulaması için olduğundan, belki de göndermeme manevra-bahanesi bunun için olmuş olabilir diye de düşünmedik değil.