Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Iğdır hapishanesinde yazılan bir deneme: SAKLAMBAÇ

Ebe olmak ister miydin? Büyüdüğün topraklarda yaşayan canlıları, bütünlüğü sorgulamak ister misin? Buna cesaretin var mı? Sorgularken başına gelecekleri iyi düşündün mü? Başına ne gelebilir ki? En fazla aklını yitirirsin mesela “şizofren” olursun. Aklının almayacağı milyonlarca gerçekliklerle karşılaşacaksın.

Melih Gürler

S tipi Hapishane

Iğdır

19 Aralık 2021 

Iğdır’dan

SAKLAMBAÇ

Müebbetlik tutsak yazdı: "Gün aydınlık yüzünü / kaybetti yeniden / Yeni güne hazırlanmak için / inat ediyor / ateş böceği misali…"

"Birkaç gün önce bir kumru biz avluda yürürken tellerde durmuş güneşin tadını çıkartıyordu. Yanımdaki bir arkadaş “kuşu kıskanıyorum, ben burada üşüyorum o güneşin tadını çıkartıp üstüne de kanatlarını temizliyor hele şuna bak!” dedi. Başka ne söyleyebilir ki güzel kumruya."

Zeynep AVCI

R Tipi Kadın hapishanesi

B-2 Tekliler

ELAZIĞ

***

26 Aralık 2021

"Aşık Görüş" Olarak Yazmak… Ya da "Firari Yazılar" Hakkında

Hapishanelerde zamanın özde/biçimde yeniden kalıba dökülmesi, dilinden ve toprağından sürgün şair Cemal Süreya’nın “saatler uzun, günler kısa…” dizesindeki gibi işler; zaman uzar, kısalır ve derinleşir… “Zaman freni” işletilerek, daha doğrusu “zaman” denen şeyin yakasına yapışıp durdurarak, bazen zaman frenini boşa alıp zaman sonsuza değin ileri-geri uzatılır… Günler kısa, haftalar uzundur… Haftalar uzun aylar kısadır… Aylar uzun, mevsimler kısadır… Mevsimler uzun, yıllar kısadır… Mekân küçüldükçe dünya/düşler büyür.

Bir Tuhaf Evrim Hikayesi

Yaşamak ve yaşatmak için el ele, yürek yüreğe yürümek için, kendimizi ve bu evrendeki yerimizi doğru belirleyebiliriz. Belki de bütün mesele budur; unuttuğumuzu hatırlayalım, hatırladığımızı hayatımıza uyarlayalım. Basit, belki naif, sıradan belki kırılgan ama hakikatin bütün veçhelerin ortak karakteri böyledir. Tıpkı varlığımız gibi bütün güçlülüğümüz aslında zayıflığımızdır. Biz bu hikayede ancak bir şekilde var olabiliriz: ‘Yaşamak ve Yaşatmakla’.

Seyit OKTAY

T Tipi Cezaevi B1-1

TOKAT

***

Kadınlardan Aysel Tuğluk için imza kampanyası: Ses vermeye davet ediyoruz

Demans teşhisi konulan eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un tahliye edilmesi için "Aysel Tuğluk'a Özgürlük için 1000 kadından çağrı” başlıklı imza kampanyası başlatıldı.

DUVAR - Cezaevinde hafıza kaybı yaşadığı açıklanan ve “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un serbest bırakılması için kadınlar tarafından imza kampanyası başlatıldı. "Aysel Tuğluk'a Özgürlük için 1000 kadından çağrı” başlıklı imza kampanyası 12 Ocak'a kadar devam edecek.

Sesi kısılanların çığlığı Firari Yazılar’la duyulursa ne mutlu bize!

FİRARİ YAZILAR İÇERİDEKİ YAZARLARLA SÖYLEŞİLER... Ayhan Kavak

 “Leyla Atabay’dan, Selahattin Demirtaş’a, Gültan Kışanak’tan, Sami Özbil’e, Gülazer Akın’dan Erol Zavar’a, Ergül Çiçekler’den, Laleş Çelikel’e kadar 38 mahpus yazar ve şairin katkı sunduğu bu “Firari Yazılar” birbirimizi bulmak için iz süreceğimiz edebi-siyasi kılavuz olarak da okunmalıdır.” Sezai Sarıoğlu

"Herkesin kendi renginde yaşadığı bir dünya dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum..."

06.12.2021

Sersal Piroz be!

Bakarsın bir sabah

Büyüğü “devlet dersinde öldürüldü”

Küçüğü aile dersinde

Ortancası örgütten bir ömürdür

                        cezaevinde

boyuna sırıtıyor yetkili çakallar

dağ dağ büyüyor öfkeler

olmaz değil, bakarsın bir sabah

deli bir çığ kopar her yandan

bütün hırsızlar altında kalır

emek, irade, ömür hırsızları

sevinç, ümit, anlam hırsızları

"2022 bu açıdan bizlere nice kapılar açıyor, o kapıları aralamak oralardan içeriye girmek bizim ellerimizde"

“’Seneler seneler evveldi’ denilen süreçlerin iç içe geçmişliği, devinimleri… Hâlâ bugünün de doğrularıdır deniyorsa, anlaşılan yaşadıklarımızdan hiçbir ders çıkarmamış ve hiçbir şey öğrenmemişiz demektir. Öyle ya sadece yaşadıklarımızla kalmışız yaşadıklarımız bizimle kalmıştır. Böylece ne zaman bizi doğrular ne de biz zamanı.”

EŞİK

Bu Daha Başlangıç…

15 Aralık 2021

Sevgili Adil Abi Merhaba,

İyi olduğunuzu umuyorum. Selam ve sevgilerimi yolluyorum.

"On beş günde bir yorgan ve döşek sırtımızda cezaevi Maltalarında dolanıp duruyoruz"

“on beş günde bir yorgan ve döşek sırtımızda cezaevi Maltalarında dolanıp duruyoruz. Gittiğimiz koğuşlar hijyenik olmadığından dolayı her gittiğimiz yeri sil baştan temizlemek durumunda kalıyoruz. Ortam nemli, havalarsa soğuk olunca doğal olarak bir şekilde şifayı kapıyoruz. Kısacası demir parmaklıkların hali hal değil…”

Aynur EPLİ

1 No’lu Kadın Kapalı Cezaevi A-3

Aliağa/İZMİR