Siteye Eklenen Tüm Yazılar

"İletişim çağında iletişimsiz bırakılmak hayatın bir başka ironisi olsa gerek!”

"Kartınız ulaştı. Ama hayli gecikmeli. Gecikmenin nedeni iletişim-haberleşme cezasından, hem mektup hem de telefon açmaktan epey zamandır muaf bırakılmamdan kaynaklı. İletişim çağında iletişimsiz bırakılmak hayatın bir başka ironisi olsa gerek!"

M. Enes TUNÇ

1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi C-45

DİYARBAKIR

***

16 Kasım 2021

Merhaba,

İyi olmanız umuduyla size, şahsınızda bütün dostlara selam, sevgi ve saygılarımı gönderiyor, sağlık diliyorum.

Elazığ hapishanesi bağımsız bir zulüm cumhuriyeti mi?

“Beni revire götüren personel beni merdivenlerden itti. Kollarımda, bileklerimde şişkinlikler meydana geldi ve ara koridorda ben ve Abdullah Acar saldırıya uğradık. Kafamda şişkinlikler meydana geldi keza Abdullah Acar da öyle. Yine Baran Barış Korkmaz arkadaşın parmağı da mazgal arasında ezildi. (…) Sosyalist basın ve yayınları alamıyoruz. İki ayda bir, bir tane kitap alabiliyoruz, bir de yeni yıl, dini bayramlar ve doğum günlerinde birer kitap alabiliyoruz. Günlük gazeteler, Yeni Yaşam ve Evrensel’i alamıyoruz, sohbetlere çıkamıyoruz.

‘Firar eder’, ‘yazım’ başımdan uçar gider…

Ayhan Kavak ve Adil Okay tarafından hazırlanan Firari Yazılar kitabı, otuz yedi mahpus yazar ve şairle yapılan söyleşilerden oluşuyor. Ancak aklınıza hemen “İçerideki şartlar nasıl?” gibi sorular gelmesin. Zira kitap ‘hapishane edebiyatı’nı ve dolayısıyla içerideki yazarların hayat, sanat, edebiyat hakkındaki görüşlerini duygusallığa yer vermeden, aradaki ‘parmaklıkları’ kaldırarak okura aktarıyor.

Zarf İçinden Zarflar ve 25 Kasıma dair: Beritan Anahtar ve 8 kadın tutsağın mektuplarından alıntılar

“Toplumlar kendi içinde 4 sınıfa bölündü. İktidar – Halk – Erkek ve nihayet kadınlar, dördüncü sırada yerini alabildi ! Biz kadınlar doğurup yetiştirdiklerimiz, kendi yarattıklarımız tarafından dördüncü sınıf varlıklar olarak görülüyor, her fırsatta vurulup öldürülüyoruz. Bu sistemi biz kadınlar oluşturmadık ama, yıkacak da biz kadınlarız. Kadın bilinci, vicdanı ve adaleti ile yeniden inşa edilen; cinsiyetsiz, eşit ve adil bir dünya yaratacağız. Yeter ki buna inanalım ve birbirimize daha güçlü ellerle sarılalım. Bize ne dört duvar ne de içinde bulunduğumuz tecrit engel olamayacak. “

Ayten Tikit 5 Yıldır Hasta Ablasının Yanına Sevk İstiyor

“11 yıldır cezaevindeyim. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde olan ablam Pınar TİKİT’in yanına gitmek için tam 5 yıldır nakil (sevk) talebinde bulunuyorum. Her defasında talebim reddedildi. Ben de beyninde Araknoid Kisti olan ve çeşitli sağlık sorunlarıyla uğraşan ve sık sık bayılan, bakıma muhtaç olan ablam Pınar’ın yanına gitmek için ulaşabildiğim herkese ulaşma kampanyası başlattım.”

Ayten TİKİT

Kadın Kapalı Cezaevi

Tarsus/MERSİN

***

1 Kasım 2021

Firari Yazılar... İçerideki Yazarlarla Söyleşiler hakkında

“İçerideki Yazarlar için böyle bir çalışmanın anlam ve kıymetini ifade edecek söz bulunamaz. Yıllardır zindanların kör kuytularında, bilinmez ücra köşelerinde, duyulmaz çığlıklar atan ve bir türlü görünür olmayı başaramayan ya da görülmek istenmeyenler için tam da ‘görülmüştür’ mührüne benzeyen bir sonuç yarattı bu kitap. Buna hapishanedeki ‘görülmüştür’den, toplumdaki ‘görülmüştür’e dönüşen bir değişim / metamorfoz diyebiliriz.“

Seyit OKTAY

T Tipi Hapishane

TOKAT

***

8 Kasım 2021

Şiddete Karşı Mücadele Gününde Tutuklu / Hükümlü Kadınlara Kartpostallar ve Güncel Adres Listesi

Kadına yönelik günlük ve ivedi şiddete yönelik, yürütülen karşıt kampanyalar bu sene(2021) oldukça kısıtlı kaldı çünkü Korona virüsü hakimiyetini soğuk kış günlerinde de arttırdı.

Daha önce çeşitli kurumlar tarafından yapılması için planlanan 25 Kasım etkinlik salon programları da iptal edilmek zorunda kaldı. O yüzden her sene farklı kadın gruplarıyla bir araya gelip, yazdığımız posta kartlarını da maalesef kadın gruplarıyla toplu halde değil, kendi imkanlarımla yazıp göndermek zorunda kaldım.

Cezası biten 66 tutuklu tahliye edilmiyor

Yıllarca cezaevinde tutulan 66 siyasi tutuklu, haklarındaki cezaların infazını tamamlamalarına rağmen İdare ve Gözlem Kurulları tarafından çeşitli gerekçelerle tahliyeleri engelleniyor.

Tecrit, işkence, kötü muamele ve hak gasplarıyla gündemden düşmeyen cezaevleri, giderek büyüyen adaletsizlik sarmalı içerisinde ülkenin en sorunlu alanlarından biri oldu. Pandemi koşullarında dahi binlerce adli tutuklu salıverilirken, ölümle yüz yüze bırakılan hasta tutuklular ise adeta kanayan bir yara haline geldi.