Gönderdiğiniz kartı ve şiirlerimin yazıldığı kartpostalları aldım. Çok teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Dışarıya çıkarsam borcumu öderim kesinlikle, içeride kalırsam eğer, bir şey yapamam ne yazık ki. Eh, özgürlük umudum hiç bitmedi ki… Umarım yakında olur.
İnfazımın yakılması konusunda AYM, Yargıtay ve tüm ilgili mercilere yaptığım başvurudan şimdiye kadar olumlu bir cevap almış değilim. 5 Ocak 2025 tarihinden sonra her iki dosyamdan da cezam tamamlanmış olur, ondan sonra “infaz” süresinden yatmış olurum. Bir halk hikayesinde geçtiği gibi, “babamın hayrına olsun” diyelim.
Ben bir şey söylemek istiyorum. Bazen bir gazeteci bir ifadeye çağrılıyor, ya da birkaç gün cezaevinde kalıyor, günlerce birçok basın-yayın organı üzerinde durup teşhir ediyorlar. En son Ö. Gürses örneğinde oldu. “Ev hapsi” aldı diye birçok “muhalefet” partisi peş peşe açıklama yapıyorlar, tamam yapsınlar, tepki göstersinler, demokrasi için kim ne yaparsa yerindedir, ama ben tek bir makaleden dolayı (yarım sayfalık bir makaleden) tam yedi buçuk (7,5) yıl ceza almışım, şu an o cezayı yatıyorum, sizin gibi birkaç değerli aydın-yazarı istisna tutarsak, kimseden bir söz duymadım, samimi olmadıklarını düşünüyorum. Eğer amaç, “basın-ifade özgürlüğü” ise “en ağır” ceza alan kişiyi gündemleştirmeleri gerekmiyor mu sizce? Ki, şu an Türkiye’de tek bir yazıdan dolayı yedi buçuk yıl ceza alıp, 30 yıldan sonra kesintisiz o cezayı da yatan sadece ben varım. İbretlik bir örnektir gerçekten. Bu örneğe dikkat çekmek artık sizin ve sizin gibi değerli aydın-yazarların –toplumun gerçek vicdanı- görevidir. Size güvenim tamdır. Teşekkür ediyorum her şey için, tekrardan başarılar yoldaşlarım!
Bu sürede epeyce okudum. Çok güzel kitaplar elde ettim bu sürede. Seninkini de zevkle bir çırpıda bitirdim. Yanımdaki arkadaşlar okudu. Çok beğendiler.
(…)
Her şey için teşekkür ediyorum.
Zeki KAYAR
F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishane A-7
Sarıçam/ADANA
- 8 gösterim