"Dilimiz dimağımız çölleşti, söz kurudu"

18 Mart 2023

Merhaba,

İçinde bulunduğumuz koşullarda izleyeni olmak zorunda bırakıldığımız doğa olayı depremin toplu katliama dönüştürülmüş olması karşısında dilimiz dimağımız çölleşti, söz kurudu; tüm benliğimize tarifsiz bir acı ve öfke hakim oldu. Duygularımızı ifade edebileceğim söz de kalmadı! Sevdiklerinizi kaybetmiş olmanın tarifsiz acısını acımız biliyor, içtenlikle paylaşıyoruz. Elimizden başka bir şey gelmiyor maalesef. Keşke gelebilse! Yaralılar için kan vermek istedik, ama onu bile veremedik. Bir kez daha, başta siz sevgili OKAY ailesi olmak üzere, tarifsiz acılara maruz kalan halklarımıza başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.

Doğa olayının vahşet boyutunda toplu katliama dönüşmesinin müsebbibi olan sistemi ve ona hükmedenleri çok iyi tanıyor, biliyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız ve affetmeyeceğiz…

Not: Değerli hocam, bu metni normal posta olarak 20 Şubat tarihinde göndermiştim. Elinize geçmiştir umarım. Tekrar paylaşayım istedim.

İçerisinde ‘Karşı Sanat’ın sergi çalışması metni ve kart bulunan mektubunuz 24 Şubat’ta elime geçti. Çalışma-sergi davetiniz için çok teşekkür ediyorum.

Sevgili Can, şu an yanlış bir duygulanım olduğunun farkında olsam da, ‘nasılsınız’ diye sormaktan dahi tedirginlik duyduğum bir ruh hali içindeyim. TV ekranlarına binde birinin bile yansımadığını tahmin ettiğimiz ‘felaketin’ görüntüleri karşısında kendimizi paramparça hissederken, bu tarifsiz acıları birebir yaşayanlar olarak sizlerin karşı karşıya kaldığınız-olduğunuz durumları tasavvur bile edemiyorum! Ama biliyorum ki, tarifsiz acılar paylaşmakla-ortaklaşmalarla ve zamanın da iyileştirme gücüyle biraz olsun hafifleyecektir. Biz üzerine kilit vurulmuşlar olarak bütün içtenliğimizle acılarınızı paylaşıyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

‘Felaket’ öncesinde planlamış olduğunuz etkinlik hazırlığı mevcut durumda pek mümkün olabilecek mi bilemiyorum, ama her şeye rağmen daveti karşılıksız bırakmak da içimden gelmedi. Pek verimli olmasa da bir şeyler hazırlayıp paylaşayım istedim. ‘ÇETİR’ isimli kısa bir öykü kaleme aldım. Mektup ekinde gönderiyorum. Ayrıca A-4 ebadında ‘Yaşama Tutunmak’ isimli bir resim çizdim. Onu ise Badegül size ulaştırmaya çalışacak.

Adil hocam, beni kelimenin gerçek anlamında bahtiyar kıldınız! Minyatür şövale ve telefon kartı resimlerimi hoş bir mekanla buluşturarak estetik yanıyla çok güçlü bir sanat eseri ortaya çıkarmışsınız. Elinize, yüreğinize sağlık, iyi ki varsınız.

Sizin şahsınızda Görülmüştür ekibine ve Karşı Sanat’tan Deniz, Sena, Leyla, Ezgi, Önder ve Feyyaz arkadaşlara içtenlikle teşekkür ediyor, selam sevgi ve başarı dileklerimizi iletiyorum. Sevgili Tülin ve Öykü canımıza ayrıca sevgilerimizi iletiyorum.

Görüşmek umuduyla iyi kalın.

Sevgilerimle

Resul KOCATÜRK

F Tipi Hapishane B-8

Hacılar/KIRIKKALE

Fotoğraf: Adil Okay