Firari Yazılar, tıpkı kafesteki kuşların mavi göklerle buluşması gibi…

Değerli Ayhan Kavak ve Adil Okay'ın ısrarlı çalışmalarıyla nihayet içerideki firarilerin “axı” dışarıyla buluşturulabildi.

            Nihayet! Çünkü milyarlarca insanın tek bir tıkla, tuşla bütün mesafeleri yakınlaştırdığı bir gezegende içeridekiler, yakın mesafedeki yakın ve dostlarıyla halen haftalarca, aylarca yol gidip gelen posta aracılığıyla haberleşiyorlar…

            Firari Yazılar, aylarca süren yazışmalar sonucu oluşan bir söyleşi kitabı… Bu süre zarfında karşılaşılan zorluklar kitaba ayrı bir anlam kattığı gibi, kitabın oluşmasında emeği geçenleri de bahtiyar ettiğinin kanısındayım…

            Bir kitap ancak bu kadar ismine yakışır. Firari Yazılar, düşle gerçeği en derin ve çıplak yaşayan içeridekilerin sohbetlerinden oluşan renkli bir kitap-onlarca yılın öz emeğiyle kendini oluşturan yazar ve şairlerin hangi koşullarda yazıp ürettiklerini samimi bir dille anlatıyorlar bizlere ve dünyaya-şimdiye kadar mektup, yazı, şiir, öykü, roman ve şarkıları “firar” etmiş olsa da, bu çalışmayla açık kimlikleriyle karşımızdalar ve yalnızca edebiyatla ilgili konuşmuyorlar, en amansız koşullarda bile nasıl var olup var edileceğinin sırrını fısıldıyorlar okuyucularına. Tabi, bununla yetinmiyorlar, hissi ve hissiyatı köreltilmiş çağ insanının sürüldüğü karanlığa da ışık tutuyorlar söyleşilerin de ve hakiki, şen alaşmanın cesaretini veriyorlar dışarıdakilere diri ve esaslı cümleleriyle…

            Firari yazıların bir diğer önemi de, uzun yıllardır içeride filizlenen düşünsel ve edebi sürecin özetini sunuyor bize. Söyleşilerin en çokta bu konuda bir bellek oluşturduğuna ve kitaplaşarak kaynak haline gelmesi büyük değer taşıyor…

            Firari yazılar soyut içeri kavramını da ete-kemiğe büründürüyor. İçerinin ve içeridekinin toplumsal vicdanın kendisi olduğunu pırıl pırıl sesleriyle söylüyorlar bizlere ve dünyaya. Bu yüzden herkesin beğenip okuyacağı dolu dolu bir kitap.

Ferhan MORDENİZ

T Tipi Kapalı Cezaevi A-7

Menemen/İZMİR