Merhaba Gül Güzel,
Mahcubiyet dolu duygularla yoldaşıma tekrardan merhaba demek istedim. Aciliyetin manasız olduğu bu mekanda yoldaşımı karıştırmam beni aciz eyledi. Lütfen bu durumumu mazur gör. Böyle durumlar heyecandan, mutluluktan kaynaklanır. Ama şunu söylemekte fayda var ki; aynı isim, aynı soyadı da olan arkadaşım vardı. ’Yıllar sonra hatırladı’ ’diye de kızmıştım halbuki.
Söylemekte yarar gördüğüm, hatta bir mecburiyet hissettiğim başka bir mesele ise, yeni tanıştığım yoldaşım ile çok mutlu olmam. Bunu çok derin hislerle söylüyorum. Hele dışardaki sesimiz olman beni tekrardan mahcup etti. iyi ki varsın, çok teşekkür.
Yeni edindiğim arkadaşları daha iyi tanımak için sorulara boğarım. Fakat gelen mektubunda çoğu şeyi, sormama bile gerek görmeden hemen cevaplamışsın. Sanırım bu zindan deneyiminden, ya da karıştırdığım kartımdan mı?...bilmem ama bu mektubun iyi oldu. Ama memleketten bahsetmen beni meraklandırdı. Ve tanıştığın arkadaşları da tabii. Bunu biraz anlatabilir misin? Elbet sakıncası yoksa...
İnsanın yabancı bir yerden ülkesine mektup yollaması nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyorum. Şimdi Almanya’da ben olsam bunu yapabilir miydim bilemiyorum. İhtiraslı özlemler bir yazı ile diner mi? Ya da avuçlamak istediğin bir tutam yaprağı bağrında saklamak! Herhalde en güçsüz olduğum yan. Öyle bir özleme dayanamaz, dayanamayacağım gibi de yarama tuz basmadım. Bu da büyük bir güç, büyük bir irade. Çünkü sen gibi yüce ruhlu yoldaşlarda gördüğüm için çok mutluyum. İyi ki varsınız.
Eser yaratmak, hiç olmadığı kadar beni de içine çeker. Büyük hevesim var fakat, kalemimin daha da koyulaşmasını bekliyorum. Senin ve diğer arkadaşlarla yaptığın eseri merak ettim. Mümkünse yollayabilir misin?
Almanya’dan Bernadette Rennes, Theresia Albert ve Willi’nin mektuplarını alıyorum. Bernadette ve Theresia ile tanıştık ama Willi’nin açık adresi olmadığından gönderemiyorum. Tanır mısın bu güzel insanları? (Zaten başkada yokL) çok selam söylersin, tabii tanışıklığınız varsa.
Sevgili Gül, bu defa biraz utana – sıkıla yazdım. Lütfen bu durumumu anlayışla karşıla. Böyle aceleye bir daha gelmemeyi öğrettin bana. Çok sağ ol.
Şiirinin özü benim içimi de paraladı. Keşke seyranlara konu eden şiirlerimizi görebilseydik. Ama umut kapıda, çok yakın...
Yakın olan bu güzel duygularla sizleri sevgi ile selamlıyor, sarılıyorum. Kalın sağlıcakla.
Ziya ATAMAN, 03.03.2020, Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi, VAN / Türkiye
Kaynak: Avrupa Demokrat
- 5 gösterim