En azından yılbaşı vesilesiyle cezaevlerindeki arkadaşlarıma kartlar yollama alışkanlığım yaklaşık 17 yıldır devam ediyor. Ve tabii bir de aldığım mektup ve kartlar vardır ki bedeli hiç bir şey ile biçilmez. Hani evinizde kutsal bir köşeniz olur da oraya çok değerli ve kutsal eşyalarınızı asarsınız ya, işte öyle bir şey. Benim evimde de rehin tutuklu arkadaşlarımdan gelen mektup ve kartların teberik gibi saklanıp, muhafaza edildiği bir kasam var. O kasaya bugün(10 Şubat 2010) 11 Nisan 2016’den beri Van cezaevinde rehin tutulan gazeteci Ziya Ataman’ın göndermiş olduğu kart eklendi. Oldukça sıkıntılı, kabus gibi geçen bir hafta sonundan sonra gelen bu kart, bütün yaralarımı sarıp, yüzüme gülücükler serpiştirdi. Kartın üzerindeki fotoğrafta karlar üzerinden çam dalını arkasından sürükleyerek, götürmeye çalışan bir çocuk da, bu soğuk karlı kış günlerine çağrışım yapıyor ve Ziya Ataman’ın o güzel el yazısıyla, biraz da hepimize kapalı sitemin izleri ile yazdığı kart:
’’Sevgili Gül, Zemheri bir vakitte soğuğun bedenden parça alırcasına aldım bu kartı. Bedende dolan buzları selamın kırdı. Çok müteşekkirim. Yine mütevazi duruşunla bizleri hatırladın.
Arkadaşlara sorardım, ’Gül arkadaşımız ne yapıyor? ’diye. Yurtdışına tatile gittiğin söylendi. Tabii o zaman tanıdık arkadaşlar vardı, şimdi benim tanıdığım birkaç arkadaş var. Kendimi tanıtmakta bile zorlanır oluyorumJ)
Tanıdığım tüm arkadaşlar da sen gibi o taraflarda. Olmayan da ya zindanda ya da meslek ağırlığından bırakıvermişler. Bu sırada yazını çok beğendim. Var mı çalışmaların? Bu kartı bir teşekkür olarak kabul et. Sonrasında genişçe yazarım. Tüm arkadaşlara, aileye, sevgi ve selamlar.
Ziya Ataman, 27.01.2020 / Düşem,
Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu / Van / Türkiye’’
Neler olmuştu?
KHK’larla kapatılan DİHA ajansı muhabiri Ziya Ataman, haksız yere tutuklanmış olması ve ağır hastalığının tedavi edilmesi için Alman sendika ve gazetecilerle oldukça yoğun çalışmalar yürüttük. Alman gazeteci arkadaşların kendisine yazdıkları Almanca mektupları Türkçeye çevirmeler ve özgürlüğü için gazeteci arkadaşlarımla kampanyalar yürütmüştük. Ama o hala cezaevinde ve işkence altında hakkında ifade verdirilen bir şahsa dayalı olarak, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 14 yıl 3 ay hapis cezasına Eylül 2019’de çarptırılmıştı.
Gazeteci Ziya Ataman’a dair
Gazeteci Ziya Ataman 11 Nisan 2016 tarihinden bu yana Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu. Gazetecilik mesleğine Beytüşşebap'ta Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerini dağıtarak başladı.
İlçede kolluk kuvvetleri tarafından gördüğü baskı nedeniyle önce Diyarbakır'a daha sonra da Van'a gitti. Burada DİHA muhabiri olarak çalışırken gözaltına alındı. Tutuklandıktan bir gün sonra da "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı.
Ataman ve diğerleri aleyhine tanıklık yapan tüm şahıslar mahkemede ifadelerinin işkence altında alındığını söyledi. Ataman'ın yargılandığı davada iddianame, tutuklandıktan tam 20 ay sonra, Aralık 2017'de hazırlandı.
Özgürlük, masumun en doğal hakkıdır! Hasta bir insanı ölüme terk etmek işkencelerin en büyüğüdür… Ve işkence en büyük insanlık suçudur...
Kaynak: Avrupa Demokrat
- 7 gösterim