"Patlak topumuzu zindan usulu yöntemle şişirdik. Bir saatlik havalandırma hakkımızda biraz top oynadik. Birazcık oynamamıza rağmen kan ter içinde kaldık. 23 saat içerde kalmanın hamlığı mı desek, dünya kupası heyecanıyla koşturduğumuzdan mı desek bilemedim."
Tayyar EROĞLU 2 No‘lu F Tipi Hapishane A-İ – 139 TEKİRDAĞ
***
Adil Hocam, Merhaba
Her şeye rağmen güzel bir pazar geçirdik. Küçük alanımızın temizliğini yaptık. Yaşam alanımız daha ferah oldu. Çalışmak insana huzur veriyor. Malumunuz‘ki hareketsizliğe mahkumuz. Top oynarken yanımızdaki arkadaşımız sakatlandı maalesef o katılmadı bu huzura. Dar alanda kısa paslaşma yapamadık piyango Ali arkadaşa vurdu.
OHAL günlüğünü aldım. Oldukça somut olan yaşamı solumuş olduk. Birimize mektup gelir ama gelende kalmaz paylaşılır. Paylaştıkça çoğalan bu sevda bizim ondan....
Köy yaşamına dair hemen herkesin ufakta olsa malumatı vardır. Bizzat yaşayan biri olarak oradaki yaşamın her şeyini bilirim. Emeğe verdikleri bir değer vardır içten gelir o insanı mahcup eder. İster istemez ne yaptım ki bu kadar değerli der insan. Kuşluk vaktinden akşamın darına kadar çalışan yokluk yoksunluk yoksulluk yaşayan insanlar kendileri için yapılan her hangi bir şey için harcanan o emeğin değerini çok iyi anlar ve elinden gönlünden geçen her daim insanı mahcup eder. Görülmüştür ekibinin bizler icin harcadığı emeğin bizdeki - bendeki karşılığını anlatmak çok kolay değil. Kuşkusuz ki her birimizde farklı duygular uyandırır bu emek bendeki yansımasını direncin-direnişin önemli bir parçası olarak görüyorum. Zira direnç-direniş bireyde baslayan biten bir süreç değildir tek başına. Bir nehri besleyen onlarca kol bir ağacın onlarca dalı misali direncin onlarca parçasından biridir o değerli emeğiniz. Belki sıradan belki alalade belki basit mesele nicelikte değil olamaz da, o yüzden tırnak icine aldım ya. Değerli çünkü özdür, o emek. İmkanim olaydı da hapishane ürünü denilen naçizane bir şeyler yapaydım. Ne yazık ki bu imkandan da yoksunum.
(…) Seçimlerin birçok açıdan normale dönüş olmayacağı kanaati taşıyorum. Daha çetrefilli- çetin bir sürece hazır olunması düşüncesindeyim. 7 Hazirani hatırlamak isabetli olur. Mesele şu ki demokratik bir ülkede demokrasi temsilcileri arasında bir seçim olmuyor. Tam tersine sermayenin el değiştirme sürecinin yaşandığı egemen sınıflar arası bir çatışmadan iktidar kavgasından bahsediyoruz. Bu yaz gerçek anlamıyla sıcak geçebilir. (…)
Daha alt okumalarla analiz derinleştirilebilir – tabi ki. Maksat iki lafın belini kırmak. Onu da deminde- tadında bırakmak gerekiyor. Yaşamın akışına dair olana donelim bari. Patlak topumuzu zindan usulu yöntemle şişirdik. Bir saatlik havalandırma hakkımızda biraz top oynadik. Birazcık oynamamıza rağmen kan ter içinde kaldık. 23 saat içerde kalmanın hamlığı mı desek, dünya kupası heyecanıyla koşturduğumuzdan mı desek bilemedim.
Mektubunda okumuş olduğun kitaplardan bahsetmişsin. Dolmuş ve otobüslerde az kitap bitirmedim. Mesafe uzunsa ve yer bulmuşsam dünyalar benim olurdu. Simdi ise durum farklı. Dışarıdan kitap alınmıyor, sipariş veriyoruz yılan hikayesine dönebiliyor. Devrimci yayını unuttuk zaten. Amannnn neyse o günler güzeldi, ama en güzel günler değil tabi ki.
1 haftalık kafesli hücre maceramız oldu. Sonra aldılar bizi oradan. Gökyüzünü baklava dilimli görmekte ölmeden önce nasip oldu yani.
Şu an açısından devrimcilerin hiç biri kafesli yerde değil hepsini aldılar. Gülencilerin başımıza daha çok işler açacağı kanaatindeyim.
Sincan 1 no'luda iken klasik muzik dinleme olanağım vardı burada kalmadı. TRT okul diye bir kanalda var fakat haftada bir gecenin 23.00 ünde . Neyse uzatmıyorum... radyomuzda yok olsa da pek çekmiyor. Uzun dalda frekans nedeniyle radyoları toplamışlardı haliyle ondan da yani o pek çekmeyenden de olduk. Kaldık ortada. Klasik muzik dinlemek kulak aşinalığı nedeniyle keman çalışmama katkı sunuyordu. Ağır aksak devam ediyordu. Yay icin gerekli olan reçineyi de alamadım. Alır mıyım onu da bilmiyorum.
Günü gece eyledik. Salçalı bulgur pilavına değişik çeşniler katıp bir güzel yoğurup bir tur meze yapmıştı Ali ve Cemal. Aksam yemeğimiz oldu. Gazetelere baktım, burada geç bakma lüksü oluyor. Gazete zaten öğlen geliyor. Akşama bırakmanın bir sakıncası olmuyor. Benim açımdan. Sonra da Brezilya maçını izledik.
Bizler icin emeğini esirgemeyen tüm canlara, dostlara, arkadaşlara devrimci selam ve sevgiler bizden.
Umutla ve Dirençle
Tayyar EROĞLU
2 No‘lu F Tipi Hapishane
A-İ – 139
TEKİRDAĞ