"Hak ihlallerinden uzun uzun bahsetmeyeceğim. Saymakla bitmez zaten ama biz çoktan hazırız. Tutsaklar olarak bunu hep yapıyoruz. Bizimle uğraşanlar baltasını ne kadar bilerse bilesin işe yaramaz çünkü top olsaydık anca bu kadar sert olurduk. Tüm dostlara selam olsun ve yüreklerini rahat tutsunlar biz üzerimize düşeni yapacağız. Kimse aldanmasın karşıtlarımızın yüksek perdeden atıp tutmalarına havanda su dövüyorlar çamurla da unu öğütmeye çalışıyorlar. Bu gönenç ve zafer havasını biz 1944 Almanya’sından da hatırlıyoruz."
ERGÜL ÇİÇEKLER
1 NO’LU F TİPİ CEZA İNFAZ KURUMU PTT CEZAEVİ ŞUBESİ - KOCAELİ
Sevgili Adil,Tülin ve Öykü
Merhabalar, size uzun zamandır yazmak istiyordum ve bilmem niye erteleyip durdum ve tembelliğimi Adil hevale yazdığım kartlarla örtmeye çalıştım galiba.
(…)
Sevgili Tülin, heykeltıraş olduğunu yeni öğrendim. Adil hoca hiç söylememişti. Madem böyle buradan çıkınca Serhat’a davetlimsin. Bence bu daveti kabul etmelisin. Çünkü bizim oradaki taşların kalbi var ve ona dokunabilirsin. Her çeşit taş, bazalt, kara su taşları, görebileceğin en büyük obsidiyen taşları üstelik içleri çamurdan bir ayna kadar sert. Benim babam ve amcam taş ustasıydılar. Ama gerçekte ustadan çok sanatçıydılar. Taşların öyküsünü bana da öğrettiler. Yani davetimi kabul et ayrıca bu Adil hevale de iyi gelecek söylediğine göre eve tahta taşımaktan biraz dertli. Çalışmalarını görmeyi çok isterdim. Çıktığımda umarım bana da bir iki yöntem gösterebilirsin. Seninle tanışmayı hala umut ve heyecanla bekliyorum. Ayşe buralardayken davetini bana ulaştırmıştı, o günü bekliyorum. Adil hocaya, Öykü'ye bizim için sarıl kendine çok iyi bak.
Heval Adil kartını ve yazını aldım teşekkürler. "Suyun sesi" filmini biz burada izledik. (Move smart var da!) Uzun zamandır izlediğim en iyi ikinci filmdi. İlki "Kedi Bob" tu gerçek bir yaşam öyküsünü işliyordu.Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyen bir sokak müzisyeni ile bir kedinin yolları kesişiyor. Sokak sanatçısının kurtulmak için çabası çok güçlüydü ve küçük bir kedi ona en büyük desteği sundu.Dünde "Genç Kral Marx" oynadı. Marx’ı bir tuhaf, Engels'i neredeyse sümsük bir velet gibi göstermişler. Tek hoşuma giden kadın karakterlerin biraz öne çıkarılmasıydı. Gerçi günümüzde bile bu kadar yapmaları bile şaşırtıyor. Artık bir Sovyet sineması yok ne de Kurosawa gibi ustalar.Bakalım yıldız savaşları ve Harry Potter çilemiz daha ne kadar sürecek.
Tülin heval balkonu da kaptı değil mi ?Hocam heykeltıraşa aşık olmuşsun yani bu baştan bildiğin bir işgal hareketiydi.Sen günlüğünde bu konuda hafif sitemlisin ama biliyorsun ki hepimiz Tülin hevalin tarafını tutacağız.8 Mart ta onca baskıya rağmen on binlerce kadın cesurca sokağa çıkmışken hele de!..
Ben yeni romanını hala göremedim. Burada kitap sınırlaması yok ve bu konuda çok sıkıntı yaşamıyoruz. Bana yolladığın muhtemelen buraya gelmeden kayboldu.
Hak ihlallerinden uzun uzun bahsetmeyeceğim. Saymakla bitmez zaten ama biz çoktan hazırız. Tutsaklar olarak bunu hep yapıyoruz. Bizimle uğraşanlar baltasını ne kadar bilerse bilesin işe yaramaz çünkü top olsaydık anca bu kadar sert olurduk.Tüm dostlara selam olsun ve yüreklerini rahat tutsunlar biz üzerimize düşeni yapacağız. Kimse aldanmasın karşıtlarımızın yüksek perdeden atıp tutmalarına havanda su dövüyorlar çamurla da unu öğütmeye çalışıyorlar. Bu gönenç ve zafer havasını biz 1944 Almanya’sından da hatırlıyoruz.
Elbette bunlar işimizin kolay olacağı anlamına gelmiyor. Sadece şunu demek istiyorum iyiler kötülerden daha cesur olmak zorunda. Doğruyu söyleyenler yalancılardan daha yüksek sesle konuşmalı .Bu olursa zoru başarırız.Bu olursa onlar kaybeder.Onlar kaybederse herkes kazanır,biz kaybedersek milyonlarda kaybeder.
Arkadaşlarımın üçünüze de çok çok selamları var. Birbirinize iyi bakın sizleri hasretle dostla kucaklıyoruz.
Ergül Çiçekler
1 nolu F tipi Cezaevi
- 7 gösterim