Koronavirüs Günlerinde Mahpuslara Mektup Yazmak

04.04.2020

Bildiğiniz gibi sokağa çıkmak zorlaştı. Her ne kadar "evde kal" sloganı yaygınlaşsa- benimsense de işe gitmek zorunda olan milyonlarca insan var. PTT Emekçileri de onlar arasında. Biz Görülmüştür kolektifi gönüllüleri olarak mecbur kalmayınca dışarı çıkmıyoruz. Ama çalışan arkadaşlarımız işe gidip gelmeye devam ediyor. Bu arada gecikmeli de olsa tutsak mektupları gelmeye devam ediyor. Öyle anlaşılıyor ki meclisteki "af - infaz" düzenlemesi devrimci demokrat kamuoyunun, örgütlerin, aydınların çabasına rağmen siyasileri kapsamayacak. AKP, MHP'nin desteği ile ucube bir infaz yasasını meclisten geçirecek. Adli suçlulardan 100 bin kişi bu "af" tan yararlanırken özgürlük ve eşitlik ütopyasıyla daha güzel bir dünya düşüyle mücadele ederken esir düşen güzel insanlar bu düzenlemeden yaralanamayacak. Daha da kötü olacak.

Avukat Ece Güner Toprak'ın açıklamasına göre:

"İnfaz indirim paketine cezaevindeki “düşünce suçluları” ve gazetecilerin de kapsama alınması çağrıları yapılırken pakette yer alan düzenlemeler bunun tam tersi etki yaratacak. Paketteki düzenlemeler yasalaşırsa daha önce 18 ay hapis cezası aldığında cezaevine girmeyen gazeteci veya ifade özgürlüğünü kullanan yurttaşlar artık bu cezanın yüzde 40’ını ceza infaz kurumunda geçirmek zorunda kalacak."

(Kaynak: Alican Uludağ. Cumhuriyet. 4 Nisan 2020)

***

Şimdi o insanlara her zamankinden daha fazla ses verme, moral verme zamanı.

Biliyoruz sokağa çıkma rizkli. Ama hepimiz şu veya bu nedenle ara sıra sokağa çıkıyor, alışveriş yapıyoruz. İşte ayda bir kez de olsa yolumuzu bir PTT Şubesine düşürelim. Tutsaklara mektup yollayalım.

***

Görülmüştür Kolektifi'nin kuruluş bildirgesi'nden bir alıntı yapıp bitiriyorum diyeceklerimi:

Bir seslenişimiz de, ‘Uzun zamandır elle mektup yazmadım, nasıl yazacağımı, başlayacağımı bilemiyorum’ diyen arkadaşlara.

İnanın ki ne yazsanız onlar için moral olur. Günlük yaşantınızdan bir kesit yazıp yollamanız yeter. Kuru ajitatif söylemlere gerek yok. Zaten bu insanların her biri oturup bildiri yazacak kapasiteye sahip. Bu anlamda 10 yıldır 20 yıldır içeride olan insanlara dış dünyadan haber vermek, günlük yaşantı hakkında bilgi vermek, paylaşmak da çok önemli. Örneğin birçok hastalığı olan politik tutsaklar bile yazarken yol gösterici, ufuk açıcı cümleler kuruyorlar. Ancak  “dışarısı” (yani sizler-bizler), onlarla yeterince dayanışma gösteremediğimiz takdirde: İşte o zaman onlar tecrit üzerine tecride mahkum edilmiş olacaklar.

Bir kartpostalla da olsa, bu dayanışmaya katılabilmeniz umuduyla.

Adil Okay