Murat Türk ile Tülin Şahin Okay'ın Duvarları Delen İmgeleri: SU DA SUSAR

"“Su da susar” adlı bu kitap biri “içeride” diğeri “dışarıda” iki sanatçının, Murat Türk ile Tülin Şahin Okay’ın kolektif çalışması sonucu doğmuş. İki sanat disiplini, şiir ve fotoğraf, demir parmaklıkları aşarak birleşmiş, tümlenmiş ve yeni bir “imge”ye dönüşmüş."

 

adil okay

 

“SU DA SUSAR” 50 HAİKU 50 fOTOĞRAF*

 

“bir kırlangıçtır haiku

bir damlacık

aşk taşıyan ateşe”

 

“Su da susar” adlı bu kitap biri “içeride” diğeri “dışarıda” iki sanatçının, Murat Türk ile Tülin Şahin Okay’ın kolektif çalışması sonucu doğmuş. İki sanat disiplini, şiir ve fotoğraf, demir parmaklıkları aşarak birleşmiş, tümlenmiş ve yeni bir “imge”ye dönüşmüş.

 

Daha önce şiir, öykü ve romanlarını okuduğumuz Türk, bu çalışmada da Haiku[i] denemeleri yapmış. Dili ustaca yontmuş, sözün fazlalıklarını atmış, metaforlarla içeriyi, dışarıyı, gerçeği ve gerçeküstünü, dünü, bu günü ve yarına dair düşlerini betimlemiş.

 

Sanatın farklı disiplinleriyle uğraşan Tülin Şahin Okay da Murat Türk’ün Haikularını / imgelerini aylar süren çaba sonucu fotoğraflarla çoğaltmış.

 

Murat Türk hapishanede 22 yılını doldururken, ten’e cezadan, tin’e ezaya evrilen zindan koşullarına direnmiş ve o karanlıkta üretebilmiş bir yazar. Türk’ün “O koşullarda nasıl yazıyorsun/uz” sorusuna verdiği yanıt bize “hapishanede üretilen eserler”in hangi engelleri aşıp okuyucuya ulaştığı hakkında bilgi veriyor:

 

“Yazmak-üretmek, yalnızlık isteyen bir süreç. Kalabalık koğuşlarda yalnız kalmak da mümkün olmadığından, dış uyaranlara karşı biraz sağır-kör olmak gerekiyor. Bazen mekan engelleyici de olabiliyor, ama içindeki ateş sürekli yanıyorsa zamanı da mekanı da uygun hale getirip yazabiliyorsun. (…)

 

Kişisel anlamda tamamı bize ait olmayan göreceli bir zamanımız var. Sayısız kez bölünerek yazma durumunda kalıyoruz. Yazılabilen metinler/şiirler zamandan kotarılanlardır. Bu süreçte yarım da olsa irade elinizde; fakat yazdıktan sonra kitabınızı pencereden bir kuş gibi salıyorsunuz. Ağlara, tuzaklara, yasa ve mevzuatlara takılmadı mı bir yere konuyor. Engeller çok: Silsile, labirent, matruşka halinde. Biri biterken diğeri başlıyor. Hatta yayımlandıktan sonra da yeni engeller çıkarılıyor. Toplatma, yasaklama kararları, mahkemeler…”[ii]

 

Murat Türk ve Tülin Şahin Okay’a ne kadar teşekkür etsek azdır, “içeride – dışarıda” kesintisiz devam eden baskılara rağmen, engelleri aşıp bizi bu imgesel yolculuğa çıkardıkları için.

 

Son söz de yine Murat Türk’ten olsun:

 

“bilir sınırlarını gece kuşu

bilgece siler

gecenin körlüğünü”

 

Künye: Su da susar, Murat Türk, Tülin Şahin Okay, Klaros yayınevi, İstanbul, 2023

*Güney Dergisi. s. 104

[i] Haiku: “Haiku Japon kültüründe doğup gelişmiş geleneksel bir şiir türüdür. Genellikle biçimsel olarak üç dize ve on yedi hece koşulu söz konusudur. İçerik yönündense bakıştan, mevsimlerden ve duygulanımdan söz eden bir üçgen oluşturmayı gerektirir. Aynı zamanda kısa, yalın ve öz bir anlatıma dayanır. Duygunun ve düşüncenin göz kırpma anı olarak da tanımlanabilir. Haiku, yazanı olduğu kadar aslında okuyanı da şair yapan bir şiirdir diyebiliriz. Ya da okuyanla tamamlanan bir şiir…” Enver Topaloğlu. Duvar Gazetesi

 

[ii] Firari yazılar, İçerideki yazarlarla söyleşiler, Ayhan Kavak, Adil Okay, Klaros yayınevi, İstanbul, 2022.