Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 272’nci haftasında İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinden 23 kadın hasta tutuklunun kötü muameleye maruz kaldığını, Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde ise 3 kadının durumunun ağır olduğunu ifade etti.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 272’nci haftada 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla cezaevinde bulunan kadın hasta tutukluların durumuna dikkati çekti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara şubesi önünde bir araya gelen inisiyatif üyeleri adına açıklamayı Sevil Turgut yaptı.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi ile Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde toplam 23 kadın hasta tutuklu bulunduğunu kaydeden Turgut, tutukluların durumlarına dair şu bilgileri paylaştı:
“Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi:
Canan Utangaç: Vücudunda 2.derecede yanıklar var. Beline ve bacağına, kırıklar sebebiyle vidalar takılmış, enfeksiyon kapmaması gerekiyor. Koğuşta normal işlerini dahi yapamıyor.
Dilber Tanrıkulu: Bacak ve baldırına saplanan şarapnel parçaları nedeniyle üç kez ameliyat edilmiş. Açık yaraları var. Tedavisi aksarsa bacağını kaybetme riski var. Ayrıca midede reflü, böbrekte taş ve kalp kapağında da basıklık olduğu söylenmiş. Bunun için de herhangi bir tedavi görmüyor.
Bermal Birtek: Kalp Hastası
Pınar Tikit: Beyinde araknoid kist var. Kist şu an 8 cm, hasta son dönemde bayılma, kriz şeklinde ataklar yaşıyor.10 cm olunca tüm risklerine rağmen cerrahi zorunlu olmaktadır.
Caziye Duman: Sağ dizi engelli, riskli ve ağır bir ameliyat olması gerekiyor, ilaç kullanamıyor. Ancak hapishane koşullarında ameliyat olması mümkün değil.
Demet Resuloğlu: Hipertansiyon, kalp yetmezliği, şeker, troid ve romatizma hastalıkları var.
Elif Çetinbaş: Rozasea (gül) hastalığı var. Ayrıca guatr hastasıdır.
Nilüfer Şahin: Aşırı unutkanlık ve ellerde titreme var. Ayrıca hipertiroid hastasıdır ve tedavisi devam ediyor. Troid için ışın tedavisi alıyor.
Nedime Yaklav: Böbrek hastası. Ayrıca guatr, alerji ve yüksek tansiyon hastalıkları var.
Rihan Kavak Özbek: Kas ve sinir erimesi var. Astım hastasıdır ve son dönemde Zehirli guatr teşhisi konulmuş ancak tedavisi yapılmıyor. Bel fıtığı var ve ilerlemiş düzeyde, bundan ötürü bazen bacakları tutmuyor. Göğüslerinde kitle var, yılda bir kez mamografi çektiriyor.
Sabite Ekinci: Hepatit B taşıyıcısı, buna bağlı olarak karaciğerde yağlanma var. Ayrıca eklem romatizması var.
Seval Çadırcı: İleri derecede alerjik astım, kemik erimesi ve kalp rahatsızlığı var.
Zerrin Yılmaz: Panikatak hastası. Ayrıca haşimato hastalığı da var.
Selver İspir: Kalp Hastası
Ayşe Topçu: Ciğerinde ve sırtında şarapnel parçaları var.
Zeynep Bingöl: Tansiyon hastası
Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi:
Fatma Oran: Göğsünde kitle var.
Seyran Demir: Cezaevine girdiğinden bu yana yemek yiyemediğinde 36 kiloya kadar düşmüştür. Sürekli olarak mama ile beslenmek zorundadır ve şu anda 38 kilodadır. Lösemi hastalığını yenmiş ancak şu anda da ciddi rahatsızlıkları kendisini zorlamaktadır. Kalp rahatsızlığı, anemi, boyun fıtığı, astım, solunum yetmezliği gibi rahatsızlıkları var. Sürekli elleri morarmakta ve bayılmalar yaşamaktadır.
Şilan Çetiner: Beyninde kitle var. Kusma, baş ağrısı, titreme, kulak uğuldaması var. Ayrıca boyun kemiğinde çatlak var.
Fatma Gökhan: Kalp hastası.
Merve Aydoğan: Çölyak hastası.
Nazlı Soglin: Cezaevinde bulunduğu 10 yıllık süre zarfında midede ülser, beyninde iki damarı tıkalı ve lekeler oluşmuştur, Kalp kapakçığında kalınlaşma, eklem hastalığı, yumurtalıklarında kist, nefes darlığı gibi birçok hastalıkları mevcuttur.
Özgül Yaşa: Yaralanmadan kaynaklı, çene ve yüz bölgesinde oluşan kırıklar nedeniyle beslenemiyor.”
‘HASTANEYE GÖTÜRÜLÜRKEN DARP EDİLDİ’
Ardından söz alan İHD Ankara şube yöneticisi Melek Giray’da cezaevinde kötü muameleye maruz kalan kadın tutukluların durumuna dikkat çekti. Giray, Kayseri Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan Hacer Sisko adlı kadın tutukluya hastaneye sevk sırasında kötü muamele yapıldığını belirtti. Giray Sisko’nun yaşadıklarını şöyle aktardı: “9 Eylül’de hastaneye götürülmüş, götürülürken diğer mahpusların yanına değil de şoför mahalline oturtulmuş, hastaneye geldiğinde, kendisi tek tutulmak istenmiş, buna itiraz ettiğinde ise ağzına ve burnuna vurulmuş, nezarete girerken asker tarafında tekme atılmış ve görevli ‘dua et burada kamera var, kamera olmasa ben senin dişlerini ağzına dökerdim’ diye tehdit etmiş, ağzı burnu kan içinde 1 saat bekletilmiş, kendisini hemen darp raporu alması için götürülmemiş, kanamanın durmasını ve şişliğin inmesi beklenilmiş ve ancak başka bir görevli tarafından darp raporu alması sağlanmıştır.”
‘SAATLERCE SU VERİLMEMİŞTİR’
Kayseri Cezaevinde kalan Nazlı Soglin’in, 58 yaşındaki Zerga Acar’ında kötü muameleye maruz kaldığını ifade eden Giray, “ Zerge Acar 3 Ağustos tarihinde Hilvan T Tipi Kapalı Cezaevinden saat 07.00’de sevk edileceğini ve hazırlığını yapması söylenmiş. Apar topar koğuştan çıkartılmış, arama odasına götürülmüş, ne olduğunu anlamadan kimi kollarını kimi ellerini tutup, yere atıp, yumruklarla kendisine vurmuşlardır. Kalçasına atılan tekme nedeniyle uzun süre oturamamış ve darbelerden kaynaklı kolunu kullanamıyor. Kendisine hakaret edilmiş, başı yere vurulmuştur. Daha sonra askerler almış, kollarını arkadan ters kelepçe ile bağlayıp ringe atmışlardır. Başına aldığı darbe nedeniyle yol boyunca kusmuştur. Kolunu ve bacağını kullanamamış, şiddetli ağrılar çekmiştir. Su ve yiyecek verilmemiştir. Kelepçeden dolayı elleri morarmış, çizilmiştir” diye belirtti.
‘İŞKENCE İNSANLIK SUÇUDUR’
Kadınların her yerde olduğu gibi cezaevlerinde de kötü muameleye maruz kaldığını dile getiren Giray, “İşkence bir insanlık suçudur. Cezaevlerinde yaşatılan bu hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasını, hasta mahpusların sağlığa erişimlerinin ivedilikle sağlanmasını, kadınlara şiddet uygulayan görevliler hakkında cezai işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Kaynak: Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi
- 10 gösterim