Merhaba Değerli Adil Hewal!
Uzun bir zaman oldu. Yazmadım sizlere, öncelikle selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum, Öykü'nün gözlerinden öpüyorum. Sizleri özledim. Neylersin ki; bir türlü yollardan sürgünlerden kurtulamadık, yaklaşık beş ay önce Muş'tan T Tipine 40 arkadaş ringlere doldurulup getirildik, yetmedi yaklaşık bir ay öncede bu sefer orayı da bize dar bulup bu seferde E - Tipi'ne (yine Ümraniye) sürgün edildik. Bakalım bundan sonra soluğu nerede alırız. Bir kerede özgürlüğe sürgün edilseydik ne olurdu? Neyleyim; "Ferman Padişahınsa Dağlar Bizimdir" diyoruz artık gerisini de size bırakıyorum.
Keké Adil,
Bu yıl yirminci yılımı tamamladım. Ömrümün de kırkıncı yılı. Her ne kadar kendimi kırk gibi görmesem de! Yakın zamanda AR Yayınlarından kitabım yayınlandı. Sizinle paylaşmak istedim. Eleştirilerinize açığım, söz tepki göstermeyeceğim. Bu vesileyle kitabımı ve bu mektubu yollamak istedim.
Sizler nasılsınız? Öykü nasıl? Okulun en haylaz öğrencisi olma konusunda sanırım sırayı kimseye kaptırmıyor, yanılıyor muyum yoksa! Onu hiç unutmadığımızı biliyor değil mi? Gülen yüzünün ışıldadığı fotoğrafları sıcacık duruyor yanımızda. Yüzündeki kelebek gülüşü hiç eksilmesin,tabi bizleri misafir edeceği sözlerini de unutmasın. Bir gün Öykü'nün bir rekoru olacaksa; o minik ama kocaman yüreğine sığdırdığı mahpus arkadaşların çokluğundan dolayı olacak, bizim için öykü hep ışıltılı ve haylaz bir kelebektir yüreğimizin leb-i deryasında uçuşan, aynı zamanda o güzel kokulu bir yasemin çiçeğidir bizim kalbimizde. Bir köprü var aramızda kimsenin görmediği, dokunamadığı kalplerimizden birbirine açılan. Onu sevdiğimizi söyleyin, başarı dileklerimizi de iletin, yanaklarından öptüğümüzü de.
Uzatmayayım, kesin yine yoğun, yine meşgulsün. Ve kesin yine Öykü'den ve değerli eşinizden sitemler duyuyorsundur onlara yeterince zaman ayırmadığın için, vakti zamanda sen dememiş miydin " Aşka da vakit ayırmak gerek " Öykü'den daha güzel aşk olur mu? Bir konuda da özür borçluyum. Hayatını anlattığın kitabı okumuştum. Onunla da ilgili aslında yazmam gerekiyordu, geciktim galiba. Yinede şu kadarını söyleyeyim; " Mücadele dolu, nefes nefese, hiç vazgeçmeyen, şiir tadında, onurlu bir serüven-" biliyorum belki yetersiz oldu artık beni anlayışla karşılamanı bekliyorum.
Güya arka sayfaya geçmeden bitirecektim. Uzunca bir süre yazmadığımdandır uzattığım, hasretten ve özlemdendir. Belkide şu hazan mevsiminin azizliğidir, gönlümüze sarı-turuncu hüzün yaprakları düşüren. Ne varsa sevgiye dairdir, ne varsa dostluğa dairdir, şiire dairdir.
Bitirirken özlem ve sevgiyle kucaklıyor, en içten dileklerimi iletiyorum. Öykü'ye yeni yılda derslerinde başarılar diliyorum. Artık şu özgürlük neredeyse gelip bizi bulsun diyorum, çok kızgınız ona göre!
Esen kalın, dostça kalın
saygılarımla
Seyit OKTAY
E-Tipi Cezaevi
D-3 Ümraniye İSTANBUL
- 1 gösterim