Seyit Oktay

İktidara Adım Adım Adlı Kitaba Dair Birkaç Söz

FIDEL CASTRO İKTİDARA ADIM ADIM  

ADLI KİTABA DAİR BİRKAÇ SÖZ…

Derleyen Çeviren: Zeynep Türkmen

Yayınevi: Yeni Dönem Yayıncılık

Kısa bir süre önce elime ulaşan Zeynep Türkmen’in derleyip çevirdiği Yeni Dönem Yayıncılık tarafından yayımlanan Fidel Castro’nun “İktidara Adım Adım” adlı kitabını beğenerek okudum.

Kitabın içeriğine dair yorumlarıma geçmeden önce çeviri ve bu işin zorluğu üzerine ne çok emek ve çaba gerektirdiği konusunda birkaç cümle kurmak istiyorum.

"Keşke yanınızda olup, ellerimle, tırnaklarımla ben de o enkazları kazıyıp bir şeyler yapabilseydim"

“Bir bilseniz kalbimin nasıl ağrıdığını, içimin nasıl sızladığını. Keşke yanınızda olup, ellerimle, tırnaklarımla ben de o enkazları kazıyıp bir şeyler yapabilseydim, bir canın kurtuluşuna sebep olabilseydim. Ah şu kahrolası duvarlar, tel örgüler, kapılar, kilitler, açılsaydı da size gelebilseydim. Ama işte ne elim yetişiyor, ne tenim. Ancak kalbimden sökün eden bu sözcüklerle yasınıza, mateminize gelebiliyorum”

Seyit OKTAY

T Tipi Hapishane B3-2

Tokat

***

Değerli Adil Hocam ve

Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…

DEPREM

(Bir Ses Bir Nefes)

“Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…”

Hava soğuk üşüyorum anne. Bir gece sabaha doğru rüyam bir anda bölündü, sallandım ama bebekliğimin beşiği değildi. Rüyam en güzel yerinden kanadı anne. Enkazın karanlık, havasız, soğuk ve ıssız yığınları beşiğim oldu. Hiç bu kadar korkmamıştım. Ninemin zelzele deyip durduğu benim bir türlü anlamadığım o acı hikayedeki kelimenin deprem olduğunu anladım artık. Ama artık çok geç.

Tokat Hapishanesinden Gelen Deneme Tadında Mektup

“Zamanın kum saati bu anda güze akmaktadır…”

“Güz gülleri yoktur içerde, güllerin hayali vardır zihinde, epeski bir zamandan kalmış toprak bir evde bir hikâyeci hayaliyle buluşur gül hayali. O sana hayatın akıp giden yıllarını anlatır sen ona gül verirsin hediye niyetine. Gül ve hikâye senin hayalinde bir hikâyecinin dilinde buluşur hazan mevsiminde.”

1 Kasım 2022

Merhaba Adil Hocam,

"Hapiste otuzuncu yıla üç ay kaldı. Hala insanları seviyorum..."

“Akıp gidiyor hayat. Otuzuncu yıla üç ay kaldı. Sonra otuzuncu yıldan gün alacağım. Hala insanları seviyorum, kendimi hep o sevgi topluluğuna ait hissediyorum, hiç içeri girmemiş, hiç hapislik yaşamamış gibi. İnsanların için deyim. Onlar da hep zihnimde, şu hapishane denen fasit daire de avara kasnak gibi dönüp durmuyor, sallanıp düşmüyorsam beki de bendeki bu Arşimet noktasındandır: İnsanlar…”

Seyit OKTAY

T Tipi Hapishane A3-8

TOKAT

22 Ağustos 2022

Merhaba Adil Hocam,

"İçerde mevsim hep sonbahar"

“Şarkıdaki gibi ‘Sana kutsal gelen çınar, fiske vuruşuyla yıkılır bir gün’ zaman güzelliklere, umuda ve sevgiye kapı aralıyor. Hepimizin doyasıya gülüp, halaylar çekeceği, kardeşçe sarılıp, barış içinde yaşayacağımız özgür günler uzak değil. Yeter ki içimizde yanan umut ışığı hiç sönmesin. Hepimiz kendi pandora kutumuzu içimizde taşıyorsak umudumuzu da koruyoruz demektir.”

18 Temmuz 2022

Merhaba Değerli Adil Hocam,