Seyit Oktay

"Keşke yanınızda olup, ellerimle, tırnaklarımla ben de o enkazları kazısaydım"

“Bir bilseniz kalbimin nasıl ağrıdığını, içimin nasıl sızladığını. Keşke yanınızda olup, ellerimle, tırnaklarımla ben de o enkazları kazıyıp bir şeyler yapabilseydim, bir canın kurtuluşuna sebep olabilseydim. Ah şu kahrolası duvarlar, tel örgüler, kapılar, kilitler, açılsaydı da size gelebilseydim. Ama işte ne elim yetişiyor, ne tenim. Ancak kalbimden sökün eden bu sözcüklerle yasınıza, mateminize gelebiliyorum”

Seyit OKTAY

T Tipi Hapishane B3-2 Tokat   

***

Değerli Adil Hocam ve

Saygıdeğer OKAY Ailesine,

Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…

 

DEPREM

(Bir Ses Bir Nefes)

“Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…”

 

Hava soğuk üşüyorum anne. Bir gece sabaha doğru rüyam bir anda bölündü, sallandım ama bebekliğimin beşiği değildi. Rüyam en güzel yerinden kanadı anne. Enkazın karanlık, havasız, soğuk ve ıssız yığınları beşiğim oldu. Hiç bu kadar korkmamıştım. Ninemin zelzele deyip durduğu benim bir türlü anlamadığım o acı hikayedeki kelimenin deprem olduğunu anladım artık. Ama artık çok geç.

 

TOKAT HAPİSHANESİNDEN GELEN DENEME TADINDA MEKTUP

“Zamanın kum saati bu anda güze akmaktadır…”

TOKAT HAPİSHANESİNDEN GELEN DENEME TADINDA MEKTUP

“Güz gülleri yoktur içerde, güllerin hayali vardır zihinde, epeski bir zamandan kalmış toprak bir evde bir hikâyeci hayaliyle buluşur gül hayali. O sana hayatın akıp giden yıllarını anlatır sen ona gül verirsin hediye niyetine. Gül ve hikâye senin hayalinde bir hikâyecinin dilinde buluşur hazan mevsiminde.”

1 Kasım 2022

Merhaba Adil Hocam,

Kayıp Masal ve sanata hayata dair söyleşi...

İÇERİDEN İÇERİYE RÖPORTAJ

(Dr. Ayhan KAVAK-Seyit OKTAY)

                Başta yeni çalışman olan Kayıp Masal için tebriklerimi sunarak sorularımı geliştirmek istiyorum:

SORU 1: Basımı yapılan yeni kitabının adını “Kayıp Masal/Sırlar Ülkesinin Hikayeleri” koymuşsun. Neden Kayıp Masal? Kayıp Masal bir hakkın teslimi mi?

 

CEVAP 1: Ben de başta sen olmak üzere bu çalışmamın yayınlanmasında emeği geçen tüm canlara, Ceylan Yayınları’na teşekkür ederek başlamak istiyorum.

"Hapiste otuzuncu yıla üç ay kaldı. Hala insanları seviyorum..."

“Akıp gidiyor hayat. Otuzuncu yıla üç ay kaldı. Sonra otuzuncu yıldan gün alacağım. Hala insanları seviyorum, kendimi hep o sevgi topluluğuna ait hissediyorum, hiç içeri girmemiş, hiç hapislik yaşamamış gibi. İnsanların için deyim. Onlar da hep zihnimde, şu hapishane denen fasit daire de avara kasnak gibi dönüp durmuyor, sallanıp düşmüyorsam beki de bendeki bu Arşimet noktasındandır: İnsanlar…”

Seyit OKTAY. T Tipi Hapishane A3-8. TOKAT

 

22 Ağustos 2022

Merhaba Adil Hocam,

"İçerde mevsim hep sonbahar... Sevk yazıyoruz ailemize yakın yerlere gidelim diye onun yerine iç turizm yapılıyor. "

“Şarkıdaki gibi ‘Sana kutsal gelen çınar, fiske vuruşuyla yıkılır bir gün’ zaman güzelliklere, umuda ve sevgiye kapı aralıyor. Hepimizin doyasıya gülüp, halaylar çekeceği, kardeşçe sarılıp, barış içinde yaşayacağımız özgür günler uzak değil. Yeter ki içimizde yanan umut ışığı hiç sönmesin. Hepimiz kendi pandora kutumuzu içimizde taşıyorsak umudumuzu da koruyoruz demektir.”

Seyit Oktay. T Tipi Hapishane. Tokat

 

18 Temmuz 2022

Merhaba Değerli Adil Hocam,