KESK'li Tutukluların Ortak Özelliği: Kadın, Kürt, Emekçi

KESK üyesi 15 kadın, dokuz ay sonra ilk kez 4 Ekim'de hakim karşısına çıkacak. Avukat Kozağaçlı, KESK'e sızmak için KCK'nin görevlendirdiği iddia edilen sanıkların KESK'in kurucuları olduğunu söyledi.

27 Eylül 2012

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendika üyesi dokuzu tutuklu 15 kadın, dokuz ay sonra 4 Ekim'de Ankara'da ilk kez hakim karşısına çıkacak.

15 Şubat'ta yapılan KCK operasyonu kapsamında KESK'li kadın sekreter, kadın eğitimci, kadın komisyonu üyesi 15 kadın gözaltına alınmış; dokuzu tutuklanmıştı.

Haklarında hazırlanan 70 sayfalık iddianamede, kadınlar KCK üyesi olmakla suçlanıyor.

İddianamede deliller arasında sanıklara ait olduğu iddia edilen siyasal örgüt özeleştirisi ve özgeçmiş raporu yer alıyor. KESK, bu raporun geçerli sayılmasının tek nedeninin her yerde bulunabilecek bilgiler olan sanıkların isim, soy isim ve doğum tarihlerinin uyuşması olduğunu belirtiyor.

İkinci önemli iddia ise 3-4-17-18 Ocak'ta Diyabakır'da yapıldığı öne sürülen toplantılar. KESK'lilere yönelik bir davada yine bu toplantılar gündeme gelmiş, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne böyle bir toplantı yapılmadığını bildirmişti. İddianamede bu toplantıya katılmaya delil olarak Diyarbakır uçak biletleri sunuluyor.

"KESK'e 'sızacak' bu kadınlar KESK'in kurucuları"

KESK ve bağlı sendikalar tarafından örgütlenen eylem ve toplantıların yer aldığı iddianamede sanıkların KCK tarafından KESK'e sızdırıldığı iddia ediliyor.

Avukat Selçuk Kozağaçlı, "En trajik olan KESK'e sızma iddiasıdır. Sanıklar 1995'ten beri konfederasyonun kuruluşunda yer alan kurucu üye ve aktivistlerdir" dedi.

Kozağaçlı, iddianamede yer alan tüm eylem ve toplantıların konfederasyonun kararıyla alındığını, açık bir şekilde ilan edildiğini üstelik geçmişte yapılan bu etkinliklerle ilgili herhangi bir soruşturma açılmadığını söyledi.

"İddianamede yeni olan hiçbir şey yok. Burada KESK yargılanıyor ve itibarsızlaşmaya çalışılıyor."

4+4+4, sendika yasası, Kürt sorunu

KESK yaptığı açıklamada, "Bu kadınların ortak özelliği Kürt, kadın ve emekçi olmaları" diyor.

KESK, kendilerine yönelik baskıların nedenini 4+4+4 yasasına, 4688 sayılı sendika yasasına, güvencesiz ve esnek çalışmaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve Kürt sorununda güvenlikçi politikalara karşı çıkmak olarak gösteriyor.

Şu anda 69 KESK üyesi tutuklu veya hükümlü; bunlardan 17'si kadın. KESK yüzde 50'ye varan oranla en fazla kadın üyesi olan konfederasyon.

Ankara Kadın Platformu ve Barış İçin Kadın Girişimi, kendilerinin düzenlediği eylemlerin de iddianamede yer aldığını söyleyerek "İddianamedeki bazı toplantıları sanıklar değil, bizzat biz barış adına düzenledik. O yüzden barış için tarafız; suç ortağıyız" diyor.

Tutuklı sanıklar şöyle: KESK Genel Kadın Sekreteri Canan Çalağan, SES Genel Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun,Tüm Bel - Sen Genel Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Ankara Şube Kadın Sekreteri Nurşat Yeşil, Eğitim Sen Ankara 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan, Eğitim Sen 1 No'lu Şube üyeleri Hatice Beydilli ve Evrim Özdemir, SES Ankara Şube üyeleri Hülya Mendillioğlu ve Belkız Yurtsever. (NV)

Kaynak: BİANET