‘Ağlasam deli derler
Ağlamasam del’olurum
Haykır bre mızmız acım
Haykır bre şapşal öfkem
Haykır da
Kır şu paslı zincirlerini
Hasan Hüseyin
Sevgili Sibel ve Temel Hocam Merhaba,
Sevgiyle kucaklıyorum sizleri. İyisinizdir umarım. Hasan Hüseyin’in dizeleriyle geleyim dedim bu defa. Acıyı, öfkeyi en güzel dile getirenlerden bence. Ben en çok ‘Tohumlar Tuz İçinde’ kitabını seviyorum. Direnişteyken hep elimdeydi. Hastaneye götürüldüğümde dilekçe yazıp hücredeki eşyalarımı isterdim. Ayrıntılı da tarif etmem gerekiyordu. “Pembe komidinin 3. Gözündeki mavi defter gibi”. B1’ler sağ olsun bende bir hafıza var, her şeyin yerini hatırlıyorum. Bir tek bu kitabın adı gelmiyor aklıma. “Hasan Hüseyin’in Tuzlu Bir Kitabı” diye yazıyordum her defasında. Şimdi aklıma geldikçe gülüyorum. Acıları geride bırakınca hep gülerek anlatıyoruz herhalde. Bugünlerin zorbalıklarını da yıllar sonra böyle anlatacağız muhtemelen. Şebnem Hoca’nın tutuklanışını, madenlerde yitirdiğimiz canları. Olaylara değil de anların hesabını sormamızın gönül rahatlığıyla güleceğiz. Yoksa her biri ayrı yangın ayrı yara. Kana kana bitmez.
(...)
Sizler nasılsınız bu arada, ben daldım gidiyorum. İçeride en çok dışarıyı merak ediyoruz, ama laf da olunca anlatıp duruyoruz. Bizde doğru düzgün TV kanalı yok. En radikali Fox, öyle diyeyim yayında. Gazeteler de malum. BİK ilanı alamayanlar giremiyor. Birgün-Cumhuriyet bir de artık dergileri paramızla almamız gerekecek. Kimi düzenli çıkan sol yayınlara abone olmak istiyoruz aslında, ama şu anda piyasada hangi dergiler var onu da bilmiyoruz. Dışarının havasını suyunu alabileceğimiz siyasi-felsefi-kültürel-sanatsal-tarih vb. sizin önereceğiniz yayınlar var mı acaba hocam? En iyi siz bilirsiniz bunları. İmkanınız olur da iyidir, okunabilir dediğiniz dergilerin isimlerini yollayabilirseniz çok seviniriz.
Hapishanede de kışlık hazırlık var. Bakanlık kışa girerken ödenek yollamış, o nedenle yazlık tüm tadilatlar yeni başladı. Boya-badana işleri sürüyor harıl harıl. Son sıcaklar varken yapıp kurtulmak istiyoruz, ama sıra bize gelmedi bir türlü.
Onun dışında da bildiğiniz hak gaspları devam ediyor. Onlar haklarımızı çalıyor, biz en basitinden slogan atıyoruz, sonra ona aylara varan cezalar veriyorlar. Düşünün ki 10-15 yıllık disiplin cezam var. Hâlâ da “verilen ceza caydırıcı değil” diye yukardan ceza veriyorlar. Bu yüzden caydırıcı değil zaten anlamadılar bir türlü. Cezalandırmaktan başka aracı olmadığı için sistemin içerisi-dışarısı fark etmiyor, sürekli bir kısırdöngünün içinde. Halklarımız o kısa döngüyü bir yerde kıracak muhakkak ya, umutla o güne hazırlanıyoruz.
Sevgili hocalarım, sizleri sevgiyle kucaklıyorum. Birbirinize iyi bakın. Umutla kalın.
Didem AKMAN
Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi
Görsel: Ahmet Bilge
- 16 gösterim