Siteye Eklenen Tüm Yazılar

“Yeni Türkiye ”de her canlı zindanı tadacak… Kendinize dikkat edin"

Merhaba Adil Abim;

              Sevgi ve selamlar olsun Sana, aileye, görülmüştür ailesine ve herkeslere, iyi ve sağlıklı olmanız dileklerimle. Ben de iyiyim mahpusluğa devam ediyorum-uz… Değişen bir şey yok, birçok şeyin değişeceği vaat edilen ülkedeki hapishanede, aynı tas, aynı banyo (hamamımız yok) devam her şeye…

Hasta mahpusların yaşam hakkı Meclis gündeminde: "Cezaevlerinde ölüm sınırında yaşam dayatılıyor"

Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin, Türkiye'deki cezaevlerinde hasta mahpuslara yönelik hak ihlallerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, özellikle 2007 yılından bu yana tutuklu bulunan Gıyasettin Sevmiş’in sağlık durumuna dikkat çekildi. Bartin, “Cezaevlerinde ölüm sınırında yaşam dayatılıyor. Adli Tıp raporlarına rağmen tahliye edilmeyen ağır hasta mahpuslar yaşam hakkından mahrum bırakılıyor” dedi.

Fatima Aktaş kaldığı hücreyi ve hapishane koşullarını deneme tadında betimlemiş: "Bir adet özgürlük siparişi verdim kartopu gibi yuvarlandıkça büyüyor. Umutluyum. "

Merhaba Abim,

              10 Nisan tarihinde kitapları aldım çok teşekkürler. Bu kıymetli kitaplardan öğreneceğim çok şey var. Şiir, şiir kuramı hakkında ilk defa kitap okuyorum. Araştırma inceleme tarzı kitapları severim ve böylece yazmış olduğum şiirlerin de minör olduğunu anladım. Edebiyat dehlizine atlamadan kulaç da atılmaz. Yola çıkmadan da yol bulunmaz. Sayısız duygularımdan bazılarını yazı ve şiir yoluyla resmileştirip isim koymaya çalıştım. Bu konudaki eleştiri ve yorumlarınızı da bekliyorum. 

Kemal Demirbaş'tan mektup var: "kalp krizi, anjiyo ve %90 tıkanan bir damara stent takılması sürecini yaşadım"

"Arkadaşlara hep zindana girdiğim yirmi bir (21) yaşımda olduğumu söylerken, kalp krizi, anjiyo ve %90 tıkanan bir
damara stent takılması sürecini yaşadım. Dediğim gibi böylesini de hiç beklemiyordum. Şüphesiz
şimdi daha iyiyim, daimi ilaç tedavisi sürecindeyim. Ancak Antalya sıcağının dar hücre havasızlığıyla
daha fazla cebelleşeceğim herhalde."

Kemal DEMİRBAŞ
Yüksek Güvenlikli Hapishane C-3/5
Döşemealtı/ANTALYA

***

Kanser hastası Hatice Onaran’a verilen ceza akla, vicdana ve hukuka aykırıdır. Mahpuslara para yatırmak suç değildir.

Yaklaşık olarak 8 aydır Gebze Kadın Kapalı Hapishanesinde teröre finans adına haksız ve hukuksuz olarak tutukluluk hali devam etmektedir. Serbest Bırakılarak sürmekte olan kanser tedavisinin ailesinin yanında ve uygun hastane koşullarında sürdürülmesine olanak sağlanması önemli ve yaşamsaldır.

8 Aydır haksız yere hapiste tutulan Hatice Onaran, şubemizin Hapishane Komisyonunda mahpus hakları ve hasta mahpusların tedavi hakkı için faaliyet yürütmekteyken haksız bir suçlamayla hakkında verilen hapis cezası gereğince tutuklanmıştır.

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Yeni bir kitap çalışmam var"

21.05.2025, Sincan F

Sevgili Adil,

              Öncelikle seni sevgiyle kucaklıyorum. İyi, sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmanı diliyorum. 

              ‘Filistin Günlüğü’ kitabını okuduktan sonra uzunca sayılabilecek bir mektup gönderdim, 7 Nisan tarihinde. Herhalde mektubum eline geçmiştir.

"Hasılı şimdilik değişen bir şey yok bu soğuk duvarlar arasında…”

“Bahsettiğin Sürgün sergisini birlikte açar mıyız bilinmez. Aslında erken çıkmaya pek inancım yok. Herhalde beni hasta tutsaklar listesine de almışlar, ama bana fazla inandırıcı gelmiyor. Bakalım ne olacak? Bizim bu ellerde nasıl olduysa bir-iki arkadaşı uzatmalı da olsa bıraktılarsa da daha bırakılmayı bekleyen çok can var. Bazıları neredeyse ‘hak ederek’lerini tamamlamak üzereler. Hasılı şimdilik değişen bir şey yok bu soğuk duvarlar arasında…”

Ayhan KAVAK

Ereğli Yüksek Güvenlikli Hapishanesi E-1-5 Ereğli/KONYA

Sürgüne gönderilen Ebedin Abi'nin haklı şikayeti: "kitap ve elbiselerim orada kaldı. 4500 TL. ödersem alabilirim. ”

“27 Şubat’ta Bünyan Cezaevi’nden Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne getirildim. Eşyalarım benimle birlikte getirilmedi. Peşinden göndereceğiz dediler. Yanıma bir TV, bir semaver, bir battaniye ve 10 kitap alabildim. Diğer kitap ve elbiselerim orada kaldı. 4500 TL. ödersem alabilirim. Oysa bu eşyaların 50 kilosunu Bünyan Cezaevi ödeyecekti..”

Ebedin ABİ

Yüksek Güvenlikli Hapishane C-1-21  Döşemealtı/ANTALYA

***

Bakırköy Cezaevi’nin gönüllü sakinleri

Hapishanede insan her gün aynı güne uyanır. Avlu kapısı açılır, sayıma gelinir, karavana gelir, karavana gider, akşam olur, avlu kapısı kapanır, sayım olur. Bu böyle gider. Avukat görüşleri, aile görüşleri, tahliyeler bu birbirinin aynı gün ve birbirinin aynı mekandaki tek tek zamansal kırılma anlarıdır. O zaman o rutin aksar, bölünür. Zaman farklı akar. Güneş farklı ışır ya da rüzgar farklı eser. Diğer günlerde ise güneşin hangi saatte avlunun hangi noktasına düşeceğini bile ezbere bilir insan. Tüm bu aynılığa, kopyala-yapıştır günlere rağmen her gün ‘farklı bir şey’ fark edersin.

29 Yıldır Tutsak olan yazar Zeynep Avcı'dan mektup var. "Dilerim bundan sonra yeni baharlara açılır tüm kapılar."

“Mektubunuz için teşekkür ederim. Erkenden yazamadım. Size göndereceğimi belirttiğim öyküleri yazıyordum. Dosya haline getirdim, nameler yaptım, arada rahatsızlandım, neyim olduğunu bilmiyorum, zira revire çıkmak epey zahmetli oluyor, hatta çıkabilene aşk olsun!? Sanırım yakında uzaktan tedavi sistemi de başlar, diye düşünüyorum.”

Zeynep AVCI

Kadın Hapishanesi C.Tek 6     ERZİNCAN

 

18.03.2025

Sevgili Adil Hoca,

M. Remziye Turmuş yazdı: "Banyolara bakacak delik açıldı. Kamera koymak istiyorlar. Röntgenciliğin gerekçesi olur mu?"

"Mektubuma verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederim. Sizin dışınızdaÖmer Faruk Gergerlioğlu da mecliste C. Genel Müdürü ve Adalet Bakanı’na güzel ifadelerle ulaşıp, peşini bırakmamış. İyi ki varsınız. Lakin diğer yazdığım mektuplar görmezlikten gelindi. Ama şaşırmıyoruz. Ülke bu haldeyse bir nedeni vardır. "

Meral TURMUŞ

Kadın Kapalı Hapishanesi B-6  Bakırköy/İSTANBUL

21 Nisan,2025

Sevgili Adil abi,

S-Y ve YG Tipi Hapishaneler... Ölümcül tasarruflar...

Hapishanelerde sessiz bir ölüm rejimi: Barışa karşı örülen duvar

16 Mayıs 2025

Siyasi tutsakların en temel hukuki güvence arayışları, Türkiye’nin demokratikleşeceğine duyulan toplumsal umudun inkâr edilemez bir yansımasıdır. Bu hakikat göz ardı edilmeksizin atılacak somut ve pratik adımlar, barışın inşasına dönük cevaplardan biri olabilecektir

Newroz Uysal Aslan*

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Bu kitap vesile oldu; İsrail siyonizmine karşı Filistin’de hayatını kaybeden Türk, Kürt, Arap bütün Türkiyeli devrimcileri anmak istiyorum."

“Kitabı (12 Eylül ve Filistin Günlüğü) güzelleştiren/kıymetli kılan diğer yanı da şu; olaylar içinde gün gün anlatılması. Sıcağı sıcağına hem de. ‘Günlükler’, kimi zaman tekrar olsa da mücadelenin içinde yazılan bir günlük olması itibariyle bu tekrarlar kitabın güzelliğinden bir şey eksiltmiyor. Olağan/sıradan bir hayatın içinde tutulan ‘günlük’ ile sıcak bir mücadelenin içinde tutulan ‘günlük’ aynı değil. Yaşanmış olanın/gerçeğin ta kendisinin günlüğü her şeyden daha kıymetli. Üstelik bu günlükte tekrarlar çok az.”

Bülent PARMAKSIZ

Açlık Grevinde Olan Yurdagül Gümüş'ten Mektup Var: " çocuklarımız, arkadaşlarımız hukuksuzca, adaletsizce bu hapishanelerde tutularak, ömürleri çürütülmektedir."

“Burada şu an 30 siyasi kadın tutsağız. Bir kısmını tanıyorsunuz. Sibel Balaç-Nuriye Gülmen burada. Yorum’un emekçileri Betül Varan, İbrahim Gökçek’in sevgili eşi Sultan da burada. Avukatlarımız Barkın Timtik ve Oya Aslan diye yazarken 2. koridorda son tutuklanan Yorum emekçileri Bergün Varan, Sevda Kurban ve Merve Kurt’u nasıl unuturum. Grup Yorumcuların önemli bir kısmı burada gördüğünüz gibi.”

Yurdagül GÜMÜŞ

Marmara Kapalı Hapishanesi C1-2

Silivri/İSTANBUL

 

Özgürlüğün Sesi 18 Mayıs'ta Mannheim'da Açılıyor

“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” MANNHEİM’DE

 

Uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu olarak “Özgürlüğün Sesi” adlı yeni bir çalışma hazırladık. Bin bir güçlüğü aşarak içlerinde yazar ve şairlerin de yer aldığı 50 Mahpus ile farklı coğrafyalarda yaşayan 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerinin buluşmasını sağladık.