Siteye Eklenen Tüm Yazılar

1 Mayıs 2020

HAPİSHANELERDE RENKLERİN ÇOĞALMASINA,
UMUDUN ARTMASINA KÜÇÜK BİR KATKI...

“Bu umut özgür olmanın kapısı; / Mutlu günlere insanca aralık.
Bu sevinç mutlu günlerin ışığı; / Vurur üstümüze usulca ürkek.
Gel yurdumun insanı görün artık, / Özgürlüğün kapısında dal gibi; Ardında gökyüzü kardeşçe mavi…” Oktay Rifat

***
Bu gün Görülmüştür Kolektifi gönüllüleri olarak tutsaklara yüzlerce kart yolladık.

Kendi çektiğimiz fotoğraflarla hazırladığımız özgün
kartpostalları yollayıp 1 Mayıs Bayramlarını kutladık.

Bandırma hapishanesinde 8 kişilik odada 20 kişi

Bandırma 1 No'lu T Tipi kapalı cezaevinde kalan hasta tutsaklardan Nurettin Adamış, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde 8 kişilik odaya 20 mahpusun konulduğunu, nefes almakta zorlandıklarını bildirmiş.

30 Yıldır içeride olan Adamış'ta böbrek yetmezliği ve mide hastalığı bulunuyor.

Nurettin Adamış ailesi aracılığıyla ortak alana çıkarılmadıklarını ve hiçbir gazete alamadıklarını,  Hastaneye giden tutukluların dönüşte 15 karantinada tutulduğunu anlattı.

Anne ve çocuklar risk altında

İnfaz paketiyle birlikte cezaevlerinden 90 bin kişinin tahliye edilmesinin yolu açılırken, açıklanan son verilere göre Türkiye’de anneleriyle birlikte 0-6 yaş arası 780 çocuk ise hala cezaevinde bulunuyor. Koronavirüsten dolayı cezaevinde ölümlerin yaşandığını anımsatan insan hakları örgütleri, infaz paketinde, anneleriyle cezaevinde kalan çocuklar arasında bile ayrımcılık yapıldığını vurgulayarak, çocuklarıyla birlikte cezaevinde olan kadınların bir an önce tahliye edilmesi yönünde çağrıda bulundu.

28 Nisan 2012

Çakıcı Affı

Yasaya karşı toplumsal itiraz tahliyeler ve acı sonuçları ile büyürken, AYM’nin vereceği karar bekleniyor. AYM hâlâ var mı, geçmiş içtihatlarına bağlı mı, hep birlikte göreceğiz.

Bütün muhalefetin itirazına, tutuklu-hükümlü ailelerinin feryatlarına, toplumsal kaynaşmaya rağmen, inat ettiler, ısrar ettiler, dayattılar.

Düşünceler özgürdür… Ama Türkiye’de değil!

Vakit daralıyor. Korona virüsü yayılmaya devam ediyor. Hapishanelerde tutulan meslektaşlarımızın salgından korunabilmesi için çabalarımızın hızla ve acilen devam etmesi gerekiyor. Dünyanın en büyük gazeteci, yazar, akademisyen, aktivistler hapishanesine dönen Türkiye’de, sadece fikirlerini ifade ettikleri, siyasi iktidarı eleştirdikleri için veya doğru haber yaptıkları için yıllardır insanlar cezalandırılıyorlar, cezaevlerinde tutuluyorlar…

Neler olmuştu…

Urfa Cezaevi’nde salgına karşı önlem alınmıyor...

Urfa Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Halit Yıldıztekin, salgına karşı önlem adı altında tutukluların “tek koğuşta” toplatıldığını iddia etti. Aynı cezaevinde tutulan Serhat Bulut ise, salgına karşı hiçbir önlem alınmadığını paylaştı.  

Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinde koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin cezaevinde herhangi bir tedbir alınmadığını bir kez daha yineledi. 

Mustafa Koçak'ın Anısına...

‘’Bugün de öldüm, / hiç yaşamamışken. / Yeni acılar yüklendim, / Acılarım hiç dinmemişken!..‘’

Bu gece yarısı ölümü kucaklayan Mustafa Koçak’ın ölüm haberini, sabah öğrendim. Bir iki paylaşımdan sonra, sitenin bahçesinde kendimi voltaya vurdum. Cezaevlerini dolaştı benliğim, acılarına ortak oldum adalet için, türkü söylemek için bedenlerini ortaya koyan kardeşlerimin. Düşündükçe voltam hızlandı, voltam hızlandıkça öfkem arttı. ‘’Öfke kontrolümü’’ kaybeder miyim diye düşünmedim bile… Öyle acılarla yoğrulmuştum ki, bu defa da naçarlığa düşmedim. Nasıl düşeyim ki…

***