Siteye Eklenen Tüm Yazılar

"Tutsak olmaktan çıkıp rehin statüsüne geçeceğim"

30 Ocak 2023

Merhaba,

Öncelikle sizlerin şahsında tüm dostlara selamlarımı iletiyorum.

Ardı sıra yolladığınız iki yeni yıl kartını aldım. Teşekkürler.

İdare ve Gözlem Kurulu sudan gerekçelerle tahliyemi 16 Mayıs 2023 tarihine erteledi. Bu demektir ki 4 Şubat’tan sonra tutsak olmaktan çıkıp rehin statüsüne geçeceğim.

Murat Türk ile Tülin Şahin Okay'ın Duvarları Delen İmgeleri: SU DA SUSAR

"“Su da susar” adlı bu kitap biri “içeride” diğeri “dışarıda” iki sanatçının, Murat Türk ile Tülin Şahin Okay’ın kolektif çalışması sonucu doğmuş. İki sanat disiplini, şiir ve fotoğraf, demir parmaklıkları aşarak birleşmiş, tümlenmiş ve yeni bir “imge”ye dönüşmüş."

Tutsak yazar Serdar Sürücü'den yeni mektup ve şiir

Çok iyi olmanızı isterim. Yakın zamanda büyük bir deprem yaşadık. Bu doğa olayı insana değer vermeyen sermaye düzeni ve devleti yüzünden toplu katliama dönüştü. Ve bu ilk kez olmuyor. Ve onları tarihin çöplüğüne atmadıkça son olmayacak. Ve bu acılarla da isyan duygularımız ayaklandı.

Ya devrim Ya ölüm diye bir sloganımız vardır bizim. Bir yandan kararlılığımızı ifade eder, ama asıl devrim olmazsa, gerçekten işçi emekçi halklarımızı ölümden, sürünmekten başka bir şey beklemediğini de ifade ederiz…

Sürgüne yollanan tutsak şair yazar Murat Türk'ten mektup var

27 Mart 2023

Değerli Tülin Arkadaş,

Gönderdiğin ilk kitap İzmir’den buraya geldi. Bir hafta sonra da ikincisi geldi. Kartınızı da aldım. Fakat ilk mektup (İzmir’e yazdığın) henüz ulaşmadı. Umarım ulaşır.

Öncelikle kitap için çabaların çok anlamlıydı. Ortak bir çalışma olması, sizler gibi değerli insanlarla anılmak her zaman bizim için bir onur vesilesidir. Emeklerin, uğraşların için çok teşekkür ediyorum.

"Kusursuz Cinayet"

Tutsak yazar Erdal Süsem'in "Kusursuz Cinayet - Gölgeler ve Suretler" adlı romanı Navis yayınlarından çıktı.

iletişim:

ERDAL SÜSEM

F TİPİ HAPİSHANE, EDİRNE

Romandan kısa bir alıntı:

"Pusuya düşüp kurşunlanan, iki ateş arasında kalan, evinden ayrılırken gözaltına alınıp kaybedilen, işkencede öldürülen insanlar geldi gözlerinin önüne. Bu esnada, hıçkırıklarla soranlara anlatıyordu Tuğba; yamaçtan dönerken nenesinin ayaklarının birbirine dolanmasıyla, tepetaklak düşüp dereye taslara vura vura yuvarlandığını."