Seçim kampanyası sürecinde son üç haftaya giriyoruz. Artık, seçim haberlerimiz ve seçim izlenimleri, neredeyse tüm sayfalara yayılmakta. Bu yüzden, 30 Mart’a kadar, sayfa dağılımında köklü değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Sağlık, din, forum ve içeriden gibi kimi sayfalarımız, bu yüzden, şimdilik askıya alındı. Okurlarımızın bu durumu anlayışla karşılayacağını umuyoruz.
İstanbul İnsan Hakları Derneği ve Tutuklu Aileleri Derneği hasta tutsakların serbest bırakılması istemi ile AKP İl Binası önünde bir eylem gerçekleştirdi.
Ebru, Ruşan, Tuba, Nilgün ve onlarca, hatta yüzlerce Kürt öğrencilerinin geleceklerinin çalınarak, hapishanelere tıkılmasıyla tutuklu öğrenciler gerçeğini ortaya çıkarıyor.
Bu hafta Siirt’ten gelen Tuba Çelebi ve Nilgün Özkaran’ın dosyalarını paylaşmak üzere Cuma sabahı iki genç kadınla sohbete oturdum. Onlar anlattı, ben not aldım.
Tuba Mart 1990 Diyarbakır doğumlu. Kimlikte bir yaş büyük yazılmış. Yedi kardeşin beşincisi. Dicle Üniversitesi Çağdaş Türk lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü 1. sınıf öğrencisi.
Ekte yayınladığımız faks, hapishanelerdeki keyfi uygulamalara bir örnektir. Görülmüştür ekibinden bir arkadaşımızın Abdullah Çelik'e yolladığı mektup hiç bir gerekçe gösterilmeden yasaklanmış. Karabük hapishane yetkilerinin bu uygulamasını protesto ediyoruz.
Ümraniye E Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tek kişilik hücrede intihar ettiği iddia edilen Murat Yavuzcan'ın eşi Safiye Yavuzcan, eşinin intihar ettiğine inanmadığını, gardiyanlar tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Safiye Yavuzcan, İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Av. Neriman Çelik ile birlikte İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
6 yıldır cezaevinde olan adli tutuklu Murat Yavuzcan'ın Ümraniye E Tipi Hapishanesi'nde tutulduğu tek kişilik hücrede 9 Aralık'ta intihar ettiği iddia edilmişti.
"Tüm cezaevlerindeki vahşet düzeyine ulaşan sorunların her çıktığında yüz binlerce duyarlı insan o cezaevi önünde toplanıp ya da ilgili kurumların önüne yürüseydiler ve tüm basın ve yazarlar işleyip gündemde tutsaydılar inanıyorum çözülmeyen sorun kalmayacaktı. Bir kraliçenin hamile kalmasına ya da doğum yapmasına kadar günlerce aylarca en tanınan basın gündeminden düşürmüyorlar ama cezaevlerinde yığınca sorun ve her gün ceset çıkarılıyor. Adamlar ya hiç görmüyorlar ya da birkaç satırlık yazıyla verip bırakıyorlar.
Tahliye edilen BDP’li vekiller, hasta tutsaklar için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a bir rapor sundu. Ölümün kıyısında bekletilen hasta tutsakların derhal bırakılmasının istendiği raporda, 13 maddeden oluşan çözüm önerisi yer aldı
ACİLEN VE DERHAL
BDP’li vekiller Sarıyıldız, Irmak, Yıldırım, Ayhan ve Bağımsız Milletvekili Aktaş, hasta tutsaklara ilişkin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a bir rapor sundu. Raporda, hasta tutsakların acilen ve derhal bırakılması, tedavilerinin yapılması istendi
Politik tutsakların mahremiyetini tehdit eden, taciz sayılan kameralar direniş sayesinde bertaraf edilmişti. Hapishane yönetimi de bu konuda geri adım atmıştı. Tutsak Ergül Çiçekler "tacizci kameralar"ın yeniden takılmaya başlandığını bildirdi. Çiçeklerin bu gün elimize ulaşan mektubundan konuyla ilgili bölüm:
Belinden boğazına kadar vücudunun yüzde 80'i yanan, kol ve bacak damarları tıkanan, iç organları çalışmaz hale gelen, kalp ve faranjit hastası olan hasta tutsak İdris Çalışkan 15 yıldır tedavi edilmeyi bekliyor.
Ruşan Erdem uğradığı adaletsizliği anlatırken “Yanlış insanı tutukladılar. Hiçbir ilgim yoktu. Sadece yaralandığını gördüğüm bir öğrenciyi ambulans çağırıp hastaneye götürdüm” diyerek kendisine yaşatılanlara itiraz ediyor.
Bu hafta hapisteki öğrencilerden Ruşan Erdem’in dosyasını inceledim.
İddianame ve gerekçeli karar özellikle Kürt illerinde bu kadar çok sayıda öğrencinin hapse tıkılmasının, dudak uçurtan cinsten yüksek hapis cezalarının çarptırılmasının polis, ÖYM’ler üçgeninde nasıl sağlandığının ispatı gibi.