Gezi Direnişi

"Burcu Koçlu'ya özgürlük!"

İzmir'de Gezi Direnişi nedeniyle tutuklanan sınıf devrimcisi Burcu Koçlu'nun öğrencilik yaptığı Ege Üniversitesi'nden bir arkadaşının kaleme aldığı mektubu okurlarımızla paylaşıyoruz.

Sınıf kavgasının olduğu her alanda yer alan Gezi direnişçisi Burcu Koçlu’ya özgürlük!

Tarihsel bir dönemden geçiyoruz.

İdamımızı İstediniz..!

Anayasa değişikliği olmasaydı, geçirecektiniz yağlı ilmeği boynumuza…

Yahut, dünyanın başka topraklarında, sizin emperyal efendileriniz oturturlardı bizi elektrikli sandalyeye, akıtırlardı ölümcül zehri damarlarımıza.

Şimdi sömürünün niteliği gereği, böyle ölüm cezalarını gerekli bulmuyorsunuz ama daha ağırını biliyorsunuz: ömür boyu hücre… ve fakat, “öyle bir ibret-i alem olsun ki” diyorsunuz, “Taksim Meydanında sallandırır” gibi büyütsün gözleri ürkü ile.

Şakran Kadın Cezaevi'nde Bulunan Gezi Parkı Tutuklusu Kadına Çıplak Arama ve Darp

Gezi tutuklusu Elif Kaya, Şakran Kadın Cezaevi’nde çıplak arama, taciz ve darp iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İzmir’de Gezi eylemlerine katıldıkları için “örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklanarak Şakran Kadın Cezaevi’ne gönderilen Elif Kaya, gardiyanlar tarafından çıplak aramaya maruz kaldığını ve bu esnada darp edildiğini iddia etti.

Özürlü raporuna rağmen cezaevinde!

Gezi eylemlerinin ardından İzmir’de tutuklanan Burcu Koçlu’nun tahliyesi raporuna rağmen kabul edilmiyor.

Türkiye genelinde Gezi eylemleri nedeniyle en çok tutuklama yapılan şehir İzmir oldu. İzmir’de eylemlere katıldıkları iddiasıyla bir çok kişi “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte yardım etmek” suçlamasıyla tutuklandı. Tutukluluk incelemelerinde tahliye taleplerinin büyük bölümü de reddedildi.

Tahliye talebi reddedilenler arasında Şakran Cezaevi’ne gönderilen, “Myasthenıa Gravıs” denilen ağır kas zaafı hastası 25 yaşındaki Burcu Koçlu da yer aldı.

Sesimizi Duyan Var mı?

Bir gece evde otururken sosyal medyadan birkaç arkadaşımın ‘bu akşam gezi parkında nöbet tutuyoruz’ iletisini yazdığını gördüm. Birkaç saat sonra bu iletiler artamaya başladı ve ben de yakın bir arkadaşımı arayarak Gezi Parkı’nda buluşmayı önerdim, o da kabul etti. Saat gecenin ikisiydi her şey çok sakin ve eğlenceliydi; çoğu arkadaşımız ordaydı. Saat epeyce ilerlemiş artık yatma vakti gelmişti; birçok kişi getirdiği çadırlarda uyuyorlardı.