Sevgili Dostlar ve Değerli Arkadaşlar
En değerli duygularla sizleri selamlıyorum. Bu sağır duvarlar arasında, sizlerle yüz yüze sohbet etmek ve duygu, düşüncelerimi paylaşmak isterdim fakat bu tür imkanlar yoktur. Yine de bu mektupta sizlerle sohbet etmek ve düşünsel bir paylaşım yapmak istedim.
Bana göre insanın içindeki sevgi ve vicdan ölümlü değildir. Arkadaşlık, yoldaşlık, dostluk ve insanlık sevgisi vicdanı hep diri tutar. Bu anlamlı ve insan değeri olan kavramlar sonsuza kadar yaşar. Çünkü sevgi, vicdan ve insanı insan yapan değerler olmasa paylaşmak da olmaz. Paylaşmak en az sevgi ve vicdan kadar değerlidir. Bu paylaşmalar çok yönlüdür. Bazen acı, kederlerimizi paylaşıyoruz, bazen zulmü, hakareti ve bazen güzel bir anımızı paylaşıyoruz. Hepimiz kardeşiz. Yan yana oturup aynı güneşe bakıyoruz. İçme suyumuz aynı, nefes aldığımız doğa aynıdır. Çeşitli türküler, şarkılar söyleyerek içtenlik ve inanç dolu sesler tüm çevreyi sarıyor. Bu acılı, kederli türküler bugün Şengal, Rojava ve özellikle Kobani de yüksek sesle söyleniyor. Bu acılı, kederli türküler bizlere bir çağrıdır. Yani vicdan, sevgi ve gerçek paylaşıma sahip çıkmaktan geçiyor. Onların acılarını, kederlerini duymak, yanlarında yer almak en temel insani bir duruştur. Zalimler Kürt halkına karşı her tür kötülük yapıyorlar. Evinden, yurdundan, kültüründen ve hatta inançlarından uzaklaştırılmak ve hatta yok etmek istiyorlar. Hobbes diyor ki "görmek inanmaktır". Bugün bu tür barbarlık hepimizin gözlerinin önünde oluyor. Kürt çocuklarının başına gelen katliamlar ortadadır.
Sevgili Arkadaşlar, dostlar,
Ortadoğu merkezli bir dünya savaşı sürdürülüyor. İki yüzyıldan fazladır kapitalizm bölgemizi sömürüyor, talan ediyor ve hep halkları birbirine kırdırıyorlar. Bu bağlam içinde milliyetçiliğin zehirli virüsü diğer toplumsal hakikatlerde olduğu gibi dinin içine de zerk edildi. Ancak Ortadoğu’nun milliyetçilikle zehirlenmesine rağmen bunda tümden başarı sağlayamadılar. ve tüm saldırılara rağmen Ortadoğu’nun devlet karşıtlığı özellikle kapitalist ulus-devletini ret etti. Günümüzde çok bariz bir şekilde kendini dışa vuruyor. Artık ulus-devlet sistemi çöküyor. Bölge küresel güçler tarafından yönetilemez hale geliyor. İşte halkların özgürlük arayışlarını etkisizleştirip tasfiye etmek için El-kaide ve onun türevleri olan El-Nusra, IŞID gibi karanlık güçler söylemde Müslümanlık adına “cihat” yaptıklarını ifade etseler de özünde kapitalist devletin en karanlık en pespaye ve çapulcu güçleri olmaktadırlar. İslam’la hiçbir ilişkileri yoktur. IŞID’in vahşice gerçekleştirdiği katliamlar ve saldırılar, islamın özüne yapılan saldırılardır. Bütün insanlığa karşı bir tehdittir. O zaman bütün insanlık bu çetelere karşı bir yürek olmalıdır.
Evet sevgili arkadaşlar sizlerle paylaşacak pek çok şey var. Bu mektubumla daha güzel şeyler paylaşmak isterdim ama kimi öncelikler vardır. Bence vicdan, sevgi ve özgürlük değerleri taşıyan paylaşımlara sahip çıkma zamanıdır. Bunun yolu da birlikten, beraberlikten geçiyor. Bu kötülük ve yakıcı ateşi temiz bir sevgi ve vicdan suyuyla ortadan kaldıracak güç ve kuvvetimiz vardır. Onun için bütün demokrat, yazar, aydın ve insanım diyen herkes büyük bir cesaretle mazlum Kürt halkına sahip çıkmak gereği vardır.
Sevgili arkadaşlar uzatmak istemiyorum. Bir kez daha en sıcak ve en temiz devrimci duygularla sizlere selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Özgür ve zulümsüz bir dünyada buluşmak, paylaşmak istiyorum, ve umudumu belirtiyorum.
Dinava …, … rojen azad te bimin.
Selam ve sevgilerimle
Resul BALTACI
2 Nolu T tipi kapalı cezaevi B-9
Şakran - Aliağa - İZMİR
- 12 gösterim