Duvarları delen çizgiler Avrupa'da

03/02/2020

Özgürlük temalı “Duvarları aşan çizgiler” karikatür sergisi Stuttgart’dan sonra Frankfurt’ta da sergilendi. Serginin proje yönetmenliğini yaptığı insan hakları savunucusu ve yazar Adil Okay yapıyor ve serginin bir sonraki durağı ise 2 Şubat’ta Duisburg kenti olacak. Sergide yetmiş çalışma sergileniyor. Duvarları aşan çizgiler mahpuslarda olan tutsaklar tarafından içerden dışarısı için çizilen karikatürlerden oluşan bir proje. Görülmüştür ekibi tarafından hazırlanan ve projesini Adil Okay’ın üslendiği sergi görenleri bir iç sorgulamaya iterken, ne kadar empati yapılabileceği konusunda ise sınırları zorluyor. Özellikle Türkiye gibi bir ülkede mapus olmak sınırları zorlayan bir irade gerektiriyor çünkü. Serginin söyleşi bölümünde uzun süre zindan da kalmış bir katılımcı, tutsaklara mektup göndermenin önemine vurgu yaparken şunları söylüyor: “İçerdeyken kimseniz yoksa; anneniz, kardeşiniz, aileniz ya da yariniz, sadece iradeniz ve davanız, inançlarınız vardır. İçerde bunları dize getirmek için inanılmaz işkence edilir. İşte bu koşullarda bir mektup her şeyiniz olur.” Bu sözler tutsak edilmenin koşularını anlatmaya çalışırken zindanda çizilen bu karikatürlerin özgürlük temasında herkesin kendince özgürlüğü yorumlamasını ve dışarıdakilerin de bunu algılamasını hedefliyor. Artık ne kadar empati kurulup algılanabilirse.

‘İmgelerinin duvarları delmesini istedik’

Adil Okay, “Görülmüştür” ekibi olarak bu sergi için dört ay çalıştıklarını ve projenin organize edilmesini de kendisinin üstlendiğini söylüyor. Okay, “Hapishanedeki tutsak çizerlere ulaşmaya çalıştık. Dört ay boyunca yirmisinde cevap alabildik. Dört ayın sonunda yetmiş kadar karikatür birikti. Bu serginin özgünlüğü şu; ‘yeni, yayımlanmamış özgürlük temalı karikatür çizin’ dedim. Onun için bu karikatürlerin hepsi özgürlük temalıdır. Yani tutsakların o tecrite rağmen düşünce ürettiklerinin bilinmesini, imgelerinin duvarları delmesini istedik. Amacımız budur sergide. Türkiye’de çok ilgi gördü, şimdi Avrupa’ya geldik, yine bir ilgi var; amacımıza ulaştık sanıyorum” diyor. Yazar Okay konuşmasının devamında  içerde 290 bin tutsak olduğunu, çıplak arama ve fiziki işkencenin arttığına dikkat çekiyor.

Kitap cezaevlerine alınmadı

Adil Okay içerden tutsakların çizdikleri karikatürlerden hazırladığı kitabın iki hapishaneye alınmadığını, içerden dışarı çıkıp görülmüştür mührü olup da tekrar içeri alınmamasının anlaşılmaz olduğunu ve bunu yargıya taşıdıklarını söyledi. Söyleşi sırasında tutsaklardan gelen dört mektup okuyan Okay,  içerde 8 kitap yazan Tokat T tipi cezaevinden Seyit Oktay’ın mektubuna da yer verdi. Mektupta aynı zamanda kitabın Tokat T tipi cezaevine alınmadığını da yazıyor. Adil Okay, www.gorulmustur.org internet sitelerinin ise 13 bin takipçisinin olduğu bilgisini paylaştı. Adil Okay, “AKP 17 yıldır yaptıklarıyla seleflerini aratacak noktaya geldi. Biz bunun altını çiziyoruz” dedi.

Başarı güçbirliğinde

Yeni Kadın adına söyleşide konuşan Hülya Onur, çizimlerin özgürlük temalı olmasına dikkat çekerek, kadın tutsaklar üzerindeki baskılara dikkat çekti. Onur, cezaevlerinin rutin baskılarının dışında “Cezaevinde ayrıca bir de kadın bedeni üzerinden bir saldırı var” diyerek kadın kimliğine saldırılara dikkat çekti. Avrupa’da karşılaşılan baskı politikalarına dikkat çeken Onur, Avrupa cezaevleri ve 129/a ve b maddelerine, Münih ve Zozan G. davalarına dikkat çekerek, “Zozan davasında görüldüğü gibi güçbirliği ve dayanışma olunca başarı elde edildiğini görebiliyoruz.. " dedi.

Kaynak: Yeni Özgür Politika