Resul Baltacı'nın 04.06.2013 Tarihli Mektubu

04.06.2013

Sevgili Adil Hoca Merhaba,

24.06.2013 tarihli değerli ve anlamlı name ve güzel kartını aldım. Ne kadar sevindiğimi tahmin edersin. Özellikle Süleyman Amca’nın kart üzerindeki şiiri moral oldu bana. Bu vesileyle Süleyman Amca’yı tüm kalbi duygularımla anıyorum. Bir de “Haziran Direnişi’nin ilk sonuçları” yazını iki kez okudum. Diline, yüreğine ve ellerine sağlık çok beğendim. Ülke, toplum olarak içinden geçtiğimiz süreci iyi özetlemişsin. Sorunlara tek tek parmak basmışsın. Bu özgürlük kıvılcımı Gezi Parkı ve Taksim’de oldu ve bugün her yerde ateşi, aydınlığı görmek mümkündür. Dediğin gibi “korku imparatorluğu” çatırdadı. Tarihten görülmüştür ki hiçbir zalim halkın direnişine karşı uzun bir süre ayakta kalamazlar. İnsanlığın birçok Neronları, Hitleri, Nemrutları, Dehakları gördüğünü ve alaşağı ettiğini biliyoruz. Neron M.S. 64 Roma’nın büyük bölümünü yakıp yıkan, yangında savsaklamaların sonucuydu. Kent, korkunç, alevlerin altında kavrulur yanarken Neron, Troya’nın düşüşü üstüne bir kalede mısralar söylüyordu. Halk dehşet ve kızgınlık içindeydi. Neron ölürken şöyle diyordu “Dünya ne kadar büyük bir sanatçı kaybediyor benimle”. Günümüzden kimi iktidarlar Neron zihniyeti taşıyorlar. Tarihten beri birkaç iktidar kaynağı var. Bir görüşe göre iktidarın kaynağı insanın doğal yapısındadır. Platon’a göre Devlet ortaya çıkan insanın ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamasından dolayı zorunludur. Bir başka görüş ise iktidar kaynağını Tanrı’dan alır diyorlar. Yani iktidar Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisidir. Bir başka görüşte ise iktidarın kaynağı toplumsal sözleşmedir. J.J. Rousseau ve Hobbes’e göre ise Devlet olmadan insanın varlığını sürdürmesi imkânsız ve mümkün değil. Max Weber de iktidarı üçe böler. Geleneksel otorite, karizmatik otorite ve demokratik ve hukuksal otorite. Yine Marx’ı biliyoruz. Bir de Marx’ın şu sözünü eklemek isterim “utanç devrimci bir duygudur. Vücudun bütün organları gibi özgürlükte birbirini etkiler diyor. Kısaca bugünkü iktidar Hobbes, Platon ve Tanrı’nın temsilcisi konumundadırlar. Topluma özgürlük verecek bir zihniyet ve demokrat bir kapasitesi yoktur. Fakat ben toplumun barışçıl, demokratik ve özgürlükçü gücüne inanıyorum. Er ya da geç amaçlarına kavuşacaklar. Süreç ise ortada söz var, eylem yok. Seçim geldi. İktidar sorunu çözmekten ziyade kör bir düğüme dönüştürüyor. İki yüz yıllık bir sorunu çözecek yürek daha yok bu iktidarda.

Sevgili Adil daha öncede paylaşmıştım sizinle. Basında yazılarını okuyorum. Birkaç kez Özgür Gündem’de okudum yazılarını “iletişim cezası” her yerde egemendir. Şuan benim yok ama birçok arkadaşın devam ediyor. Ara sıra heyetler geliyorlar ve sorunlarımızı aktarıyoruz. İHD’ye yazıyoruz. Sonuç alıcı bir veri yok. Birçok hasta arkadaş var. Hiç olmazsa onları bıraksalardı. Benimki ise pek kalmadı. 8 yıl dışında. Gazete de hastaların listesinde adım da geçiyordu. Birçok hastalığım var ama o kadar da ağır değil. Bel fıtığı, ülser, gözlerimde kimi rahatsızlık var. Birçok sefer diyorum keşke herkesi bıraksalar ve hepsinin cezasını bana verseler. Ama bu iş keşkelerle bitmiyor veya olmuyor. Bu arada sevgili yeğenim Öykü nasıldır. Umarım herhangi bir rahatsızlığı yoktur. Sanırım gelecek yıl okula başlar. Şimdiden başarılar diliyorum. Benim çok özel selamlarımı söyleyin lütfen. Yine Tülin ablama da selam ve saygılarım var. Bana yazdığında bir zahmet internet üzerinde Özgür Politika gazetemizin ve Politik Art dergisi gönderirsen sevinirim. Gerçi sizi yorduğumun farkındayım çünkü yoğunluğunu biliyorum. Farklı dergiler okumak iyi geliyor. Bir ara bana gönderdiğin birkaç dergi vardı, dergi sahibine hem mektup hem yazı gönderdim ama bir cevap gelmedi. Aslında düzenli bir dergi gelseydi iyi olurdu. Belki maddi anlamda zorlanıyorlar. Biz tutsaklar da en çok maddi konularda zorlanıyoruz. Zaten cezaevi her şeyi paraya çevirmiş. Elektrik parası, su parası (birçok yerde normal su içilmiyor parayla kantinden alıyoruz). Şu parası, bu parası. Şu an kaldığım oda 12 kişiliktir. Haftalık giderimiz 550 milyon oluyor. Demek istiyorum ki birçok dergiye abone olmak isterdim ama zor.

Sevgili Adil, çok uzattım. Bir daha en dostane duygularla sana ve şahsında tüm aile fertlerinize selam, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Kendine çok iyi bak. Özgür diyarlarda buluşmak dileğimle.

Sevgilerimle

Resul Baltacı