Tutsak hekim Tarsus hapishanesinden yazdı: "Eskiden bir zarfta birden fazla arkadaş mektup yazıp yollayabiliyorduk. O da artık yasak"

"Bizim iletişim ve telefon cezaları daha başlamadı. İlk mahkeme yani İnfaz Hakimliği’ne Segbis ile katılacağımız, 19 Eylül. Sonrası peş peşe sıralanıyor. Tabii İnfaz’dan sonra Ağır Ceza’ya başvurma da var. Bu arada ne kadar yazı göndersem kârdır dedim. "

18 Eylül 2023

Kekê Adil Hocam’a,

Haber almanın sevinciyle merhaba. Öncesinde kart ve “Antiyoş’tan Antakya’ya Mozaiğin Solan Renkleri” tebliğ yazısını almıştım. Geçen hafta mektubu ve yazıları hazırlayıp göndermek üzereyken ikinci seferinde her iki kitap geldi (Sözlerin İzleri ve Yargılanan İmgeler). Her iki çalışmanın tanıtımını yapmak için beklettim mektubu. Nihayet tanıtımları (üç tane oldu) ve Duvar Yazıları’nın iki bölümünü ve de Barbara-Willi canların mektubuyla birlikte postaya veriyorum. Kitaplar için teşekkürlerimi sunarım. Keza tebliğ için de. Bazen böylesi yazılarla konukluğa gelmen beni/bizleri sevindiriyor. Başka da okuyacak durumumuz yoktu. Anca kitaplar da olursa haber olabiliyoruz. Sözlerin İzleri’ni çok beğendiğimi söylemek isterim. Değerli Kekêmin ve Özcan Yaman arkadaşın ellerine-emeklerine sağlık diyorum. Bu arada iyi ki de “Fikir Annesi” Tülin heval olmuş. Tanıtımda ikinci etap çalışması için de öneride bulunmuştum. Umarım gerçekleşir…

Ben de/bizler de iyi sayılırız. Bizim iletişim ve telefon cezaları daha başlamadı. İlk mahkeme yani İnfaz Hakimliği’ne Segbis ile katılacağımız, 19 Eylül. Sonrası peş peşe sıralanıyor. Tabii İnfaz’dan sonra Ağır Ceza’ya başvurma da var. Bu arada ne kadar yazı göndersem kârdır dedim. Bu sefer de böyle geleyim dedim… İlk kitap tanıtımı A. Rahim Akalp arkadaşımın Kuşların Şarkısı adlı şiir kitabınadır. Şu an Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane’de tek kişilik odada kalan ağırlaştırılmış olanlardandır. (...)  Malum mektup yollamak –ki yazı yolladığımda taahhütlü oluyor- ateş pahası. Orta yolu bulma açısından böyle yollamak zorunlu… Burası da Mersin’in yanı başında. Onun için sıcakların en azından geceleri kırılmış olması bizi olduğu kadar sizleri de rahatlatmıştır. Gerçi halen gündüzleri pervane kullanıyoruz, ama artık rahatça kitap okunabiliyor.

Sıcaklar dezavantaj olsa da kışın bahar tadında geçirilmesi avantajımız. Geçen kış öyle oldu. Olur da başka mekanlara paketlenmezsek bu kışı da baharmış gibi geçireceğiz… Buradaki canların da selamları var. Bizim Murat arkadaş da ayrı olarak yazacak. Eskiden bir zarfta birden fazla arkadaş yazıp yollayabiliyorduk. O da artık yassak! Mecburen ayrı ayrı yazmak zorundayız…

Başta Tülin heval olmak üzere Özcan Yaman, Hilmi Toy, Necmettin Dosta ve tüm Görülmüştür emekçilerine selamlar. Bu arada sevgili yeğenim Öykü Can’ın da gözlerinden öperim…

Selam, sevgi ve saygılarımı sunar, başarı ve esenlikler dilerim…

Ayhan KAVAK

2 Nolu T Tipi Hapishanesi C-20

Tarsus/MERSİN