Kelimelerin sakıncalı, harflerin korkak olduğu bir mektup nasıl yazıla bilinirse, öyle yazmış Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Ziya Ataman. Mektuplarını, çok güzel olan el yazısından dolayı zevkle, bir çırpıda okurdum daha önceleri. Ancak bu mektup farklıydı. Mektuba adeta tecrit, baskı, yıldırma vb. hakim olmuş ihtimali uyandırıyor insanda…
Gazeteci Ziya Ataman’ın kendi sözleriyle mektuptan bazı bölümler: ‘’Bir soğuk daha kendi bedenimizde, Serhat’ın, Van’ın keskin soğuğu. Duvarlara karşı verdiğimiz mücadele sürerken bir de bu soğuk üşüştü üstümüze. Pencereden içtiğimiz tütünü söndürürcesine keskin. Tuhaf olan ise, pencereyi kapattıktan sonra bir de duvar soğuğunun vurması. Diğer soğukları saymıyorum bile. Bu halimle epeydir beklettiğim ve büyük bir istekle yazmak istediğim fakat soğuk kalemim nedeniyle elime alamadığım için mektubunu şimdi yazıyorum. Birçok nedeni var ama, bahane anlamı taşıdığından açıklamak istiyorum.
Bir diğer sorun ise, bana gönderdiğin değerli eserin burada okuma komisyonuna takılmasıdır. İdareye itirazda bulundum, ret edildi. İnfaz hakimliğine itirazımı yaptım, o da ret edildi. Şimdi sıra Ağır Ceza var. Eminim ki kopyalayıp yapıştırılır. Anlamadığım, zindandan gönderilen mektupların toplu haliyse, neden yasaklanıyor ki? Bu konuda eğer yapabileceğin bir şey olursa, benimle de paylaşırsan sevinirim. Sudan şeylerle her şeyi engelliyorlar, olmaması gerekir’’diyor Ziya Ataman 21.12.2020 tarihli mektubunda…
ZİYA Ataman daha önce mektup arkadaşı Dr. Cornelia Rohr’a yazdığı mektubunda ise, yan koğuşta kalan bir mahkûmun Covid-19 testinin pozitif çıktığını ve kendisinde de göğüs ağrısı olduğunu ifade etmişti. “Şu an tekrar karantinadayım. Diğer karantina sürecini bitirdikten sonra epey rahatsız eden bir öksürük tuttu. Normal karşılardım fakat tat ve koku almada da noksanlık yaşadım. İdareye söyledikten sonra testim yapıldı fakat negatif çıktı. Bu rahatsızlıkları yaşadığım esnada yan koğuşta da aynı belirtiler vardı ve onların da testleri yapıldı. Onlardan biri pozitif çıktı. İşte bu rahatsızlık sonrası sol göğsümün ön tarafı ve arka tarafında şiddetli ağrılar oldu. Sonra karıncalanma ve titremeler. Bu nedenle hastaneye sevk ettiler. Kardiyoloji doktoru ritimde bir anormallik olmadığını söyledi. Şimdi de Efor testine götürecekler. Ama ne zaman bilemiyorum. Aslında bu ağrıların şiddetli öksürük sonrası olması ciğerlerde bir zedelenme gibi geliyor bana. Tabii tıbbi bilgim olmadığından doktorun işine karışmıyorum. İyiyim ama öksürüğüm hâlâ sürüyor ve aradan 2 ay geçmesine rağmen tat ve koku almakta zorluk çekiyorum ”diyor.
Ziya Ataman
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Rohr ise bu durumu MLSA’yla paylaşmıştı. Rohr, mektupta ifade edilen belirtilerin hayati risk teşkil ettiğini ve diğer tutukluların da salgına yakalanma riskini artırdığına dikkat çekerek, “Ziya’nın sağlık durumundan kaygı duyuyorum. İlk yapılan testin negatif çıkmasına da şaşırmadım. Test bazen negatif çıkabiliyor. Her doktor bunu biliyor. Ziya’nın semptomlarının Covid-19’u işaret ettiği açıktır. Ziya’nın kronik hastalığı sebebiyle risk grubunda olduğu da açıktır. Ziya’nın bana gönderdiği mektupta ifade ettiği belirtiler hayati risk teşkil ediyor. Bu nedenle Ziya’nın derhal tahliye edilmesi ve tedavisinin hijyenik bir ortamda yapılması zorunludur. Aksi durumda Ziya ve Ziya gibi birçok tutsağın cezaevinde tutulması hastalığın bu alanda yayılması anlamına gelmektedir. Bu da diğer tutukluların salgına yakalanma riskini artırıyor,” demişti.
Ziya Ataman, Kürt bir gazetecidir. Dicle Haber Ajansı haber ajansında stajyer olarak çalıştı. 10 Nisan 2016’da Van’da bir gösteriye katıldı ve ertesi gün tutuklandı ve gözaltına alındı. Savcı, Ataman’ı terör örgütüne üye olmakla suçluyor.
Kaynak: Avrupa Demokrat
- 14 gösterim