Ülkemiz yerel seçim hazırlıklarında. İktidar elindeki belediyeleri kaptırmamak ve hatta kayyum atayarak; istifa ettirerek boşa düşürdüğü yerleri, seçimle kazanılmış yerler haline getirmek için adeta seferberlik ilan etmiş durumda. Dışarıdaki gerginlik, zaten koşulları iyi olmayan cezaevlerine doğrudan yansımaya başlarken; HDP ve demokrasi güçleri, barış ve normalleşme için gereken odak noktasını bulmuşa benziyor.
Bu hafta bana Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden üç ayrı mektup geldi. Her üçü de oradaki koşulları anlatıyor.
Mektuplardan birini burada özetliyorum:
İÇERİDEN: Başkaca bir işlemin yapılmasına gerek yok!
HÜSEYİN AYKOL
Antep L Tipi Cezaevi’ndeki sorunlar şöyle: Elli civarındaki siyasi mahpus, 2.5 yıldır burada bulunmakta ve kanun ve yönetmelik gereği var olan sohbet, atelye çalışması gibi haklardan yararlanamakta. 14 kişilik odalarda 24 kişi kalıyor. 14 kişilik ranza olduğu için 10 kişi yerde yatmakta. Her odada bulunan klozetin su boşaltan düğmesi söküldü. Klozete ancak kovayla su dökülüyor. Tüm lavabo ve banyoların kapı kolları söküldü. Maltaya çıkıldığında tek sıra dayatması var. Rutin olmayan arama adı altında odalara geceleri baskın yapılıyor ve defterlere el konuluyor.
Ergin Doğru, 28 Nisan 2017'de Elazığ E Tipi Cezaevi'nden Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne sürgün edilmişti. O günden bu yana da tek başına tutuluyor. Yaklaşık 15 aydır, tecrit altında ve başka kişilerin bulunduğu bir odaya geçme konusundaki tüm başvurulara ne idare ne de savcı olumlu yanıt vermedi. Yaptığı başvurulara genelde "uygun değildir" diye yanıt veriliyordu. En son yine bu cezaevinde bulunan bir akrabası ile kalmak istediğini belirtti ama bu sefer de akrabasının bulunduğu oda "dolu" denilerek ret edildi.
Adı Can Güder. Hakkari’de gözaltına alınıp, tutuklandı. Önce Van M Tipi Cezaevi’ne, sonra da Van T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Yaşı 18’in altında olduğu için çocuk koğuşunda kalıyordu. Ancak 18 yaşını doldurduğu için şimdi yetişkinlerin kaldığı odaya verildi. Çocuk koğuşunda kalan arkadaşlarıyla iletişimi kesilmiş olan Can Güder, kendisinin bu cezaevinde yetişkinlerin bulunduğu A4/3 odasında kaldığını bilmesini istiyor.
Önce Mahmur’da, sonra Kerkûk’te şimdi de Adana’da bir gazeteci arkadaşımızı yitirdik. Son bir ayda üç şehit birden! Özgür Basın Geleneği, bedel ödemeye devam ediyor hâlâ. IŞİD çetesini durdurmayı başaran tek güç, Kürt Özgürlük Hareketi oldu. Ancak bunun birçok alanda bedeli de var. O şanlı şehitler kervanına üç gazeteci arkadaşımız da katılmış bulunuyor.
Kocaeli T Tipi cezaevleri hakkındaki betimlemelerimiz sürerken, Kocaeli 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan 22 siyasi tutsak, Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi. Cengiz Ayar, Ali Çabuk, Burhan Çirik, Hamdin Demirkıran, Kutsi Çağış, Nizamettin Karaağar, Şükrü Akbaş, Mahsum Akbaş, Taner Çakmak, İshak Canbay, Ahmet Korhan, Emrah Bozkuş, İdris Başaran, Kazım Çalışır, Yaşar Oğul, Menaf Osman, Hüseyin Akman, İrfan Ataş, Kenan Kayacan, Hakan Gölünç, Adem Şenyurt ve Mücahit Yürek, artık Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’ndeler.
Silifke M Tipi Cezaevi, siyasi mahkumların kalacağı yer olma statüsünden çıkarılmış. Bunun üzerine, bu cezaevindeki 52 siyasi tutsaktan 50’si değişik cezaevlerine sürgün edildi. 23 Aralık 2012 itibariyle bu cezaevinde sadece Barış İnan ve Nusrettin Süer bulunuyor. Onlar da gönderilecek. Silifke M Tipi Cezaevi’ndeki okurlarımızdan Lokman Laçin, Hasan Öğüt, Kadri Sönmez, Yıldırım Demir, Vasfi Hoştaş ve Abdülaziz Özdemir Nevşehir E Tipi Cezaevi’ne sürgün edilmiş bulunuyor.
Açlık grevinin hepimize yaşattığı olağanüstü ağır atmosfer sona erdi. Gerçekten rahatladık. Şimdi ‘normal’ bir süreçteyiz. Yeniden ‘eski’ halimize ve sorunlarımıza döndük. İşte bu haftaki ‘normal’ sorunlarımızdan bir demet: