Hasta tutsak Erol Zavar için F oturması
13.04.2019 BASINA VE KAMUOYUNA
13.04.2019 BASINA VE KAMUOYUNA
"Döndüğüme hiç pişman olmadım. Elbette başta ben de uyum sorunu yaşadım. Aidiyet yitimi sürgünlerin ortak duygusudur. Sürgün uzun sürerse artık ne oralı ne buralısınızdır. Sınırların yapaylığını daha iyi anlarsınız. Ama yine de iyi yanı var. Melezleşiyorsunuz. En son Antakya’da bir panelde konuşmamı “melezlik güzelliktir” diye bitirmiştim. (...) Evet şanslıyım. Birkaç kez ölümden döndüm. Sonra 12 Eylül darbesi. Cezaevinden firar. Sonra Filistin kampları, İsrail bombardımanları. Orada da birçok yoldaşımı kaybettim. Ben sağ kaldım. Sonra Avrupa. Uzun sürgün yılları.
Cezaevlerindeki tecridin son bulması amacıyla başlatılan Ölüm Orucu 160. günlere dayandı. Süreli-Süresiz Açlık Grevine katılımın ise binleri bulduğu bu süreçte; aynı amaçla yedisi mahpus ve biri yurtdışından olmak üzere sekiz kişi yaşamına sonverdi. Ölen mahpusların, aileleri tarafından defnedilmesine bile izin verilmedi. Ve, bu eylemlerin sürdürüldüğü tüm cezaevlerinde, yeni hak gaspları gündeme getirildi.
Mektubu okumak için ekteki resme tıklayınız.
Hüseyin Yıldırım
F Tipi Cezaevi B-1-5-50
BOLU
Radikal Sol Örgüt Üyesi suçlamasıyla tutuklanan Rabia Bıyıklı'nın mektubu hamile anneye yaşatılan inanılmaz bir vahşeti ortaya çıkardı. Anne doğum yaparken kelepçeler çıkarılmadı. Aynı uygulama yeni doğan bebeğe de yaşatıldı.
MAVİ BEBEĞİ KIRKI ÇIKMADAN ANNENİN DE DİKİŞLERİ KAPANMADAN “TABUTLUK” ADI VERİLEN RİNG ARACIYLA 450 KM UZAĞA SÜRGÜNE YOLLADILAR. HAPİSHANE DOKTORU ANNE VE BEBEĞE -MUAYENE ETMEDEN- SÜRGÜNE GÖNDERİLEBİLİR RAPORU VERDİ.
Rabia Bıyıklı'nın ekibimize yolladığı mektubu yayınlıyoruz.
***