Siteye Eklenen Tüm Yazılar

"Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi..."

Hapishane kapılarında büyümenin ne mene bir şey olduğunu çarpıcı örnekleriyle anlatan sevgili Adil Okay’ın Nota Bene Yayınları’ndan çıkan “Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi…” kitabını okumanızı öneriyorum.

26 Nisan 2013

Babası Adil Okay’ın kızı adına yazdığı mektuplarla tanıştım şirinem Öykü ile…

Vefasızlığın, incelikten ve sevgiden yoksun yabancılaşmanın insanın içini üşüttüğü bir süreçte kapımı çalmıştı Öykücük!

Ak zarflardan çıkan mektuplara, kartlara eklenmiş balonlara konulan yasakla kamuoyu Öykü’yü tanıdı…

Ankara: Kanser Hastası Mete Diş Serbest Bırakılsın!

TAYAD’lı Aileler, Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde 23 Nisan 2013 saat 13.00’de Kanser Hastası Mete Diş’in serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması yaptı.

Açıklamada TAYAD’lı  Aileler;  “Kanser hastalığının tedavisi zor ve bakım gerektirmektedir. Tecrit hapishaneleri evlatlarımızı kanser ederken, tedavilerinin burada yapılmasının ısrarı nedendir.

Soruyoruz bu ülkenin hapishanelerinde kaç tane daha evladımızı katledeceksiniz.

Füsun Erdoğan yazdı: “Hapishane kapılarında büyümek ve Adil Okay'ın kitabı...”

“Hapishane kapılarında büyümek ve Adil Okay'ın kitabı...”

Hapishane kapılarında büyümenin ne mene bir şey olduğunu çarpıcı örnekleriyle anlatan sevgili Adil Okay’ın Nota Bene Yayınları’ndan çıkan “Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi…” kitabını okumanızı öneriyorum.

Füsun ERDOĞAN

 

İstanbul - BİA Haber Merkezi    26 Nisan 2013, Cuma

 

 

 

 

 

Hapiste insan hakları alanında çalışanlara bilgi paylaşımı çağrısı

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesindeki açlık grevinin 31. günü bitiyor bugün.

12 Eylül 2012′de başlayan açlık grevi sırasında mahpuslara B1 vitamini verilmemesi üzerinde önemle durmuştuk. Bunun mahpuslar üstünde nasıl bir etkisi olduğuna dair bilgileri ve çalışmaları paylaşmalıyız. Derli toplu bir sonucu kamuoyuyla etkili şekilde paylaşmak, bugün Tekirdağ Hapishanesi’nin yine açlık grevi yapanlara B1 vitamini vermemesine engel olabilir.

Dostoveski'nin sorusu...

Son yıllarda artan acılı ve acıklı gerçeklere dayalı yazıları, kılıç yarası gibi gelsede okuyorum. Sessiz, kör, sağır bir ortamda yüreği delen, yüreğe işleyen sözleri unutmamak, unutturmamak için adeta ezberliyorum. Çilesi çekilmiş, bedeli ödenmiş, anlamı kavranmış bir rütbe olan dostluğa ise her zamankinden daha çok gereksinim duyuyorum.

Şimdi gelelim yazının güncel deyimle açılımına!

Gecelerin uzun, annelerin uykusuz, çocukların suskun olduğu dönem mektuplarına.

Zeliha Bulut'tan Mektup Var

9 Nisan 2013 - Salı

Sevgili Öykü, Tülin ve Adil Merhaba!

Sevgili Adil. Nasılsın diye sormama fırsat vermeyecek kadar, sık yazdığın için sormuyorum :)

Kartını geçtiğimiz hafta almıştım; “yayında yardımcı olamasam da, değerlendiririm” diye not düşmüştün. Nasıl sevindimmm!

Ben pek bu işleri , ortamı anlamam, dışarıdan çok uzun süredir kopuğum. O nedenle sen taşra demişsin Mersin'e ne bilirim ki! Ama bugün senden bir faks ve kart aldım, sol yumruğumu kaldırdım, “İşte bu! İşte bu!” dedim.
 

‘Açlık grevindeki tutuklularda sağlık sorunları artıyor’

Açlık grevindeki tutuklularda sağlık sorunlarının arttığına dikkat çeken TUAD ve ÖHD, tutuklulara B1 vitaminin verilmediğini belirtti, tutukluların “arama” adı altında yapılan saldırılara maruz kaldığını vurguladı.

Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği Cezaevi Komisyonu, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde 25 Mart’tan bu yana devam eden açlık grevleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

A.Vahap Narin'den Mektup Var: "İdaremiz sağolsun bizi rahat bırakmak istemiyor"

Sevgili Adil Arkadaşım merhaba;

Baharın gelişiyle birlikte küçük penceremizden sızarak ve süzülerek bizlere ulaşıp mis kokularıyla kendi bedenimizin damarlarına yerleşerek ve verdiği ruhla en derin duygularımla sizleri selam, saygı ve sevgilerimi iletiyor, yaşam ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.