“Bu arada gönderdiğin doğa fotoğraflarını çok beğendik. Aren ’le sana teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve tabi kitaplar için de. Aren kitapları çok seviyor. Özellikle içindeki renkli resimler hoşuna gidiyor. Gösterdiğin ilgiden dolayı teşekkürler. Kitap çağrısı yaptığınızı söylemişsin, pek ilgili değil sanırım insanlar çünkü hala kitap almadık. İnsanlar kitaplarını paylaşmak istemiyor anladığımız kadarıyla. Ama yine de sağol.”
YILDIZ SÖNMEZ KAMPÜS KADIN KAPALI HAPİSHANE
ALİFAKI MAH. ALİFAKI SOK. NO:246AD A-9 TARSUS / MERSİN
***
18.09.2018
Sevgili Adil merhaba;
Her doğan günde yanında hayatın bütünü kapsayan, her şeyiyle senin parçan olan ve başına bir iş gelmesin diye üzerine titrediğimiz çocuklarımız. Evet, benimde yanımda koca bir dünya var, her ne kadar doğan güneşi görmesek de bizlerin, özellikle de benim güneşim yanımda. uyandığında ‘’annem’’ diye seslenip çekilmez dört duvarı çekilir hale getiren Aren. Çocuklar gerçekten birer umut kaynağı. bunu Aren ‘e baktığımda daha iyi anlıyorum. Ama katledilen her çocuğu düşündüğümde ne kadar kolay umutlarımızı söndürdüklerini görüyorum. Evet, çocuklarımızı geleceğimiz ve geleceğimizi aydın bir zamana dönüştüreceğimize onların yeni yeni var olan ışıklarını söndürme çabasındaki insanlık. Çocuk ölümleri, çocuk tacizleri, tecavüzleri… … bitmiyor ki bir günümüz aydın olsun. Çocuklara yaşatılan zulüm bitmiyor.
Çocuklara dayatılan, onlar adına karar verenler, her şeyin karara mercileri dönüp yarattıkları karanlığı görmüyorlar ya da görmek istemiyorlar. Her şeyi o kadar iyi biliyorlar ki bildikleriyle kalmıyorlar, geleceğimizi kabusa çeviriyorlar. Ben ve bir çok anne bu kabusun içerisinde yer alanlarız. Aren ‘ de benimle birlikte bunun için dört duvar arasında, beton ve demir içinde büyüyen çocuklar. Aren iki yaşına girdi ve gözümün önünde büyüdü burada ve büyümeye devam edecek.
İçeride olmamıza neden olan olaylara baktığımda ve bu nedenlere rağmen cezayı verenlere gülesim geliyor ve alıma geldikçe gülüyorum. Tabi bunların sadece göstermelik nedenler olduğunu biliyorum asıl amacı benim kadar ülkenin yarısından fazlası biliyor. Absürt nedenlerden dolayı benim gibi bir çok kişi hapis. Bunu hapiste olan biri olarak daha iyi biliyorum. İçeriye her gelen arkadaşlara sebebi sorduğumuzda artık klasikleşmiş nedenler sayılıyor. O yüzden artık burada olma nedenim pek şaşırtmıyor beni.
Burada, yanımızda, karşımızda bulunan koğuşlarda cıvıl cıvıl çocuk sesleri geliyor. Bu bizlere hapiste değil sanki bir parktaymışız duygusu veriyor. Çocuk seslerini duyduğumda sanki hapis olanlar çocuklarmış gibi. Tabii onlar da bizlerle bu hapisliği yaşıyor. Sanırım cezaları da ‘’annelerinin yanında bulunmak. ‘’ Bu nedenden dolayı onlar da hükümlü bizlerle.
Çocuklar birer yaşam kaynağı; onları içeride, dışarıda, evde, okulda aklımıza neresi gelirse onların iyi olması için elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerekiyor.
Hapislerdeki çocuklar özgür ortamda değil ama önemli olan kişiliğinin özgür gelişmesi. Yasaklarla, korkularla biçimleniyor her yerde çocuklar sonra da hep sığınacak güçler arıyorlar.
Kültürel şekillenmemize göre yetiştirilir çocuklar. Biz yetişkinler çocukluktan kurtulamadığımız, hep bir ‘’baba’’ figürünün altında ezildiğimiz için kendimizi çocukla yarıştırır, onun yaşına uygun şevkinden, heyecanından rahatsız oluruz. Hep birilerinin otoritesini üzerimizde hissettiğimizden olsa gerek çocuğun özgür cıvıldayışları zorumuza gider.
Düzenin bizlere dayattığı, olmamızı istediği gibi davranmaya zorluyoruz çocukları. Ne çok benziyoruz karşı olduğumuza. Farkında bile olmadan onu taklit ediyor, kendimize küçük iktidar alanları oluşturuyoruz. Bu yüzden çocuklarımız büyüdükçe mutsuzlar kervanına dahil oluyor. bırakalım onları kendi koca dünyalarında çocukça yaşasınlar. Onları kendimize değil, bizler onlara benzeyelim, benzeyelim ki dünya yaşanılacak bir yer haline gelsin.
Çocuklar konusunda çok hassasım; bu anne olduğum için değil bundan önce de böyleydim. Her annenin söyledikleri genelde anne olma haline bağlanıyor. Ama sanırım insan olan herkesin böyle düşünmesi gerekir.
Bu arada seni sormadan mektuba böyle başladım. Umarım iyisindir. ben ve Aren iyiyiz, yaşamımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Bu arada gönderdiğin doğa fotoğraflarını çok beğendik. Aren ’le sana teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve tabi kitaplar için de. Aren kitapları çok seviyor. Oyuncaklarla ilgilenmiyor, sadece kitaplarla. Özellikle içindeki renkli resimler hoşuna gidiyor. Gösterdiğin ilgiden dolayı teşekkürler.
İlk mektubumun gelmediğini yazmışsın, ben de cevap vermek istemediğini düşünmüştüm ama yanılmışım. Tabi mektup sanırım içeriğinden dolayı gönderilmedi ya da kayboldu.
Kitap çağrısı yaptığını söylemişsin pek ilgili değil sanırım insanlar çünkü hala kitap almadık. İnsanlar kitaplarını paylaşmak istemiyor anladığımız kadarıyla. Ama yine de sağol.
Aren'in doğum gününden sonra bir kare fotoğraf yolluyorum. Önceki fotoğraf eline geçti mi bilmiyorum. Aren ‘in adım adım nasıl büyüdüğünü görürsün.
Şimdilik sevgilerimizi yolluyoruz sana. Tekrar görüşmek umuduyla, hoşça kal. Çalışmalarında başarılar. Tekrardan hoşça kal.
YILDIZ SÖNMEZ
KAMPÜS KADIN KAPALI HAPİSHANE
ALİFAKI MAH. ALİFAKI SOK.
NO:246AD A-9
TARSUS / MERSİN
- 3 gösterim