Yıldız Sönmez

Korona virüsü bizi teğet geçti oğlumla yine buralardayız...

"Sevgili Adil, korona virüsü bizi teğet geçti oğlumla yine buralardayız. Aren için hijyenimize daha çok dikkat ediyorum. “Özgürlüğün Sesi” sergisini açamadan virüsten dolayı ertelemişsiniz ne yapalım sizler iyi olun da sonra yapılsa da olur. Umarım bu hastalık biter de kaldığımız yerden devam edersiniz."

Yıldız Sönmez

Kampüs Kadın Kapalı Hapishane C.T.3

TARSUS/MERSİN

***

04.05.2020

Sevgili Adil Merhaba,

Tarsus Kadın Hapishanesinde yazılan deneme: "Derinden"

14 Temmuz 2019

Derinden

Siz hiç derinden bir nefes alırken ciğerlerinizin parçalanacağını hissettiniz mi, ben hissettim, gerçek yaşama doğru adımlarken yani annemin rahminden çıktığım anda. Ama içinde bulunduğum dar alandan, kocaman bir alana gelmek çok güzel bir duyguydu.

Yeni bir dünya, kalabalık bir topluluk, düşündüğümde daha farklı bir dünya burası, hiç değilse artık göbek bağımın mesafesinden daha geniş bir mesafeye emekleyebiliyorum.

Çocuk Aren'in annesinin yazdığı masal: BÜYÜK DÜNYA

(Aren için bir masal yazdım )

BÜYÜK DÜNYA

Bir varmış bir yokmuş . Bir zamanlar efendilerin kendilerine karşı ifade ettikleri ve düşüncelerini dile getirdiği bir ülkede insanları cezalandırıp hapishane denilen yere koyarmış .İşte bende böyle bir ülkede gözlerimi açmış oldum.

Gel zaman git zaman annemle özgürlük adı altında simgelenen bu duvarlar dışında bir yerlerde kısa bir süre yaşadım. Adına büyük dünya deniyormuş.

Annesiyle Birlikte Hapiste Olan Çocuk Aren Oyuncaklarına Kavuştu

Çocuk Aren'in yüzü gülüyor.

Yıldız Sönmez

Kampüs Kadın Kapalı Hapishane B-7

Tarsus Mersin

Tarsus hapishanesinde annesi Yıldız Sönmez ile birlike kalan çocuk Aren'in oyuncak ihtiyacını duyurmuş çok sayıda yanıt almıştık. Anneden aldığımız mektuba göre Çocuk Aren'e çok sayıda oyuncak gitmiş onların bazılarını da Tarsus hapishanesinde kalan diğer çocuklarla paylaşmış.

Tarsus Kadın Hapishanesinde yazılan deneme: Doğanın Uyanışı

Baharın ilk günlerini yaşıyorum, yeşillikler, coşkun akan dereler, yanı başımda cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle baharı karşılamak.

Doğanın bizlere bahşettiği bu harikulade tabiatı seyreylemek. Acaba kaç kişi bunun farkındadır. İçeriden annemin o güzel sesi kulağıma gelmekte ve ben acaba kaç kişi bunlardan uzak diyarlarda tehlikelerle boğuşmaktadır diye düşünüyorum. Etrafım, bulunduğum yer ne kadar hüzün verici olsa da tepenin ardında kıyametler kopmakta biliyorum.

Zamanın Boşluğunda Biz

16 Mart 2019

Saat sabahın beşi ve ben yatakta değilim, penceremde muhteşem bir görüntü, hilalin böyle güzel olduğunu bilmezdim. Sokaktaki her bir evin ışıkları kapalı herkes derin bir uykuda Her şey bu kadar huzurlu olabilse keke, sorunsuz bu an gibi olsa. Hala gözlerim hilalde genelde dolunayın görkemini bilirler nice aşklara şahitlik etmiştir, birbirlerine sarf edilen sevda sözleri.

Bebek Arin'den ve annesinden haber var

Küçüğüm

Sen benim şiirim

Her satırda tadına yeniden vardığım

Şiirime ilham veren

Uçsuz bucaksız gök mavisi gibi.

Yaşam, sen oluyorsun, nefes sen.

Yarım bıraktığım boşlukları doldurarak geldin.

Acılarımı unutturup merhaba dedin.

Karanlığımın içindeki küçük ateş böceğimsin.

O minik tombul ellerinle dokunup bana

Gülmeyi hatırlattın yeniden.

Geçmişin karanlığını bıraktırıp

Geleceğe umut oldun küçüğüm.

***

Sevgili Adil Merhaba;

Tarsus Kadın hapishanesinden Gelen Bir Deneme: Yeniden

10 Şubat 2019

Bir masalla başladı her şey. Ve biz masal içerisindeki kahramanlara dönüşmüştük bir an.

Masalımız önce düşüncelerle başladı.

Kadın: İnsanlardan giderek uzaklaşıyorum, hatta artık sevmeme haline dönüşüyor.

Adam: Ya kendinden?

Kadın: Kendimden de. İnsanlığın yaptıklarını gördüğümde kendi türümden nefret edecek hale geliyorum.

Adam: Neden peki, seni bu duruma getirecek nedenlerin ne?

Tarsus Kadın Hapishanesinde Yazılan Şiir: Kaybedilenler

Yıldız Sönmez

Kampüs Kadın Kapalı Cezaevi

Tarsus/Mersin

***

KAYBEDİLENLER

 

Ne güzeldi mişli zamanlar

İnsanlar daha içten, daha değer bilirdi

Gülerken içten, yürekten olurdu

Gözlerimizin içi gülerdi

Zaman geçti, insanlar değişti

Kimse içten gülmez oldu.

 

Babam anlatırdı,

Samimiyetin ucu yoktu

Herkes dürüst ve samimiydi çünkü

Şimdi her şey zorlamaca gibi

Merhabalarımız bile soğuk