Tutuklular ‘iyi hal’den yararlanabilmek için idare ve gözlem kurullarının değerlendirmesine tabi tutuluyor. Cezaevlerinden gelen şikayetler, kurulun siyasilerin tahliyesine engel olduğunu gösteriyor.
Ceza İnfaz Yönetmeliği’nde yapılan ‘İyi hal’ düzenlemesi 1 Ocak 2021’den itibaren yürürlüğe girdi. Yapılan değişiklikle tutuklunun “iyi hal”den yararlanıp tahliye olması için 6 ayda bir idare ve gözlem kurullarının değerlendirmelerine tabi tutulacak. İdare ve gözlem kurulları tutukluların “gelişimine, pişmanlığına, sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine” bakarak, tahliyesine karar veriyor. Birçok cezaevinden gelen şikayetler, bu yönetmelik değişikliği ile siyasi tutukluların tahliyelerinin engellendiğini ortaya koyuyor. Değişiklikle cezaları bitmesine rağmen “İyi halli olmadıkları” gerekçesiyle tahliye edilmeyen siyasi tutuklular verilen cezanın tamamını infaz etmek zorunda bırakılıyor.
İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde birçok tutuklu tahliyesini beklerden cezaevi yönetimi tarafından olumsuz dönüşler aldı. Şakran Cezaevinde tahliyesini beklerken infazı yanan 4 tutuklu İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesine başvuru yaptı. Yaşanan hak ihlallerini ve İnfaz Kanunu’nu İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin ile konuştuk.
(Fotoğraf: MA)
"İRADİ VE GÖZLEM KURULU RAPORLARI, KEYFİ ŞEKİLDE HAZIRLANIYOR"
Ocak ayında yürürlüğe giren yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu belirten İncin, yönetmeliği iktidarın özellikle ideolojik olarak dışarıda olmasını istemediği kişiler için uygulamaya koyduğu bir kanun olarak değerlendirdi.
“Genelge faaliyete geçer geçmez bunun etkilerini gördük. Şakran Cezaevinde çıkmayı bekleyen 3 tutukluya idari ve gözlem kurulu tarafından hazırlanan raporlar nedeniyle çıkamayacakları söylendi. Raporda ise etkin pişmanlıktan faydalanmadıkları, örgütlü oldukları, yasaklı kitap ve dergi okudukları gerekçeleri belirtilmiş. Yani ‘Bizim istediğimiz şekilde bir hapishane süreci geçirmedeniz, biz sizi iyi olarak değerlendirmiyoruz’ demek bu. Burada tutuklulara bir onursuzluk da dayatılıyor. ‘Eğer bizim istediğimiz şekilde davranırsanız biz de ona göre muamele yaparız’ gibisinden tamamen keyfi bir uygulama var” diyen İncin, idari ve gözlem kurulu raporlarının, keyfi bir şekilde hazırlandığını ifade etti.
‘OLUMLU KARAR VEREN CEZAEVLERİ BASKI ALTINDA’
Akhisar Cezaevinde olumlu kararların çıktığını hatırlatan İncin, olumlu karar veren cezaevleri üzerinde baskı uygulandığını ve kararların olumsuz etkilendiğini söyledi. Ailelerin ve tutukluların derneğe başvuru yaptığını aktaran İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, “Bizde hem cezaevlerine hem de Anayasa Mahkemesine gerekli başvuruları yapıyoruz. Şu ana kadar Şakran’dan 4 tane başvurumuz var. Ama bu başvurular zaman içerisinde artacaktır. Söz konusu düzenleme ile insanlar keyfi bir şekilde cezaevlerinde tutuluyor. Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde bu şekilde tahliyesini bekleyen çok sayıda tutuklu var. Korkarım ki uygulama böyle devam ettikçe her açıdan olumsuz bir sonuç çıkacaktır. Anayasa Mahkemesi bir an önce bunu iptal etmelidir. Aksi halde insanlar telafi edilemeyecek mağduriyet yaşayacaktır” diye konuştu.
Kanunun tamamen siyasi kararlar doğrultusunda uygulandığını belirten İncin, “Ancak adli tutuklular da bu durumdan etkileniyor. Cezaevi idaresi, yönetimi ve gardiyanla iyi geçinmeyen tutuklularda da aynı şekilde keyfi uygulamalar var. Böylesi keyfi taktir yetkisinin kaldırılması lazım. Söz konusu düzenleme tamamen keyfi ve oradaki idarenin takdir yetkisi tanıması ne yazık ki ileride daha kötü sonuçlar doğuracaktır. Dolayısıyla kanundaki hukuki boşlukların giderilmesi gerekli” diyerek kanun düzenlemesinin kaldırılmasını talep etti.
Kaynak: Evrensel Gazetesi
- 19 gösterim