Her hafta sayfalarca mektup bekliyorum !

"Her hafta sayfalarca mektup bekliyorum. (...) Herkese buradaki insanların en büyük ihtiyaçlarının mektup olduğunu söyle. Sadece ben değil, cezaevindeki hiçbir  dostumuzu ihmal etmesinler. Ve unutmasınlar ki her şey çok güzel olacak, belki bugün değil ama elbet birgün…"

Lütfiye Burcu Kara

T Tipi Hapishanesi C-6 Koğuşu

Elazığ

***

Gamze cancağızım nasılsın?

Müebbetlik Tutsak Elazığ Hapishanesindeki Gelişmeleri Yazmış Teşekkür Etmiş

“Özetle sorunların esası olanlar çözüme kavuştu. Ufak tefek var olanlarda mapusluk halleri deyip öyle karşılıyoruz...  Sevgili Adil, belki kızarsınız ama ben yine de belirtmek istiyorum. Yaşadığımız süreçte göstermiş olduğunuz duyarlılığa ilgiye çok çok teşekkür ediyorum... “

Ercan BİNAY

T Tipi Kapalı Hapishane

B/3 Elazığ

***

3 Nisan 2017

Sevgili Adil, Merhaba

Hasta Tutsak Yaşar İnce'nin ekibimize yolladığı mektup "sakıncalı" sayılmış

“Sana yazdığım mektupta her zamanki gibi hapishane alanında her daim yaşanabilen meselelerden söz etmiştim. İşte bu çerçevede yazmış olduklarım “sakıncalı” görüldü ve mektup tutsak kaldı. İlgili hukuki itirazlarda bulundum ama mahkemeler, hapishane idaresinin “sakıncalı” kararını yasalara uygun gördü ve itirazlarım reddedildi.”

Yaşar İnce

2 nolu F Tipi Hapishane A-İ /137

TEKİRDAĞ

***

Adil Hocam Merhabalar,

Nasılsınız?

İyi olman, olmanız dileğiyle selamlar sevgiler.

25 Yıldır Tutsak Olan Mehmet Gök'ten Mesaj var

Değerli dost, Merhaba,

Sana ve tüm dostlara selamlar saygılarımı yolluyorum. Epeydir yazamadığımın farkındayım. Bir yılı aşkındır hiç kimseye yazmadım. Nedeni malum, bu kadar yolumdan sonra insanın canı yazmak istemiyor. By kadar yıkımın acizlikten kaynaklandığını da biliyorum. Hatta Türkiye ve Kürdistan devrim hareketinin en güçlü dönemini yaşadığını, egemenlerin bu barbarlığı da bundan kaynaklanıyor. İnsan sormadan edemiyor, bu kadarı gerekli miydi?

Şakran Hapishanesinden Kadın Tutsakların Mektubu

Süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 57’nci gününe girdiği Şakran’da bir mektup kaleme alan tutuklu kadınlar, “Yarın geç olmadan zindanlardan yükselen çığlığı duyalım. Direnenlere kulak kapatıldığında asıl katliam o zaman başlar. Susmanın bir katliam olacağını kimse unutmamalı” çağrısında bulundu.

İzmir Aliağa’da bulunan Şakran Cezaevi’nde 57 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevi devam ederken, kadın tutuklular tahliye olan arkadaşları aracılığıyla mektup gönderdi. Mektuplarında cezaevindeki uygulamalara dikkat çeken kadınlar, açlık grevine sahiplenme çağrısı yaptı.

Yazar Adil Okay'ın yasal kitabı Gaziantep Hapishanesinde yasaklandı

02.04.2017

Sevgili Adil Okay, merhaba

Nasılsınız, umut ediyorum ki iyisinizdir. Beni soracak olursanız iyiyim, teşekkür ederim.

Kitaplarınız elime ulaştı ve dayanışma içinde olmanız beni sevindirdi. Ben ve burada kalan birkaç siyasi tutsak arkadaş kitabı bir gecede okuyup bitirdik. Bana 3 kitap gönderildiği; ancak birinin “sakıncalı” bulunup tarafıma teslim edilmediği bildirildi.

Zeynep Avcı'nın Ekibimize yolladığı 8 Mart mesajı yeni ulaştı

Sevgili Gamze

Geç de olsa kartını aldım. Yazdığın için teşekkürler!

Bahar kapımızı çalmışken kadınlarımızın gülümseyen yüzüyle buralardan merhaba diyelim birlikte dedim.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz her daim ve "Hayır"larla yeni baharların, barışın kapısını açması dileğiyle, umutla sevgiyle kalın.

Jin, Jiyan, Azadi.

Zeynep

***

ve Zeynep Avcı'dan bir şiir:

ELLERİ CEBİNDE

Tutsak Özgür Karagöl mektubunda parmak izi ve kamera sorununu yazdı

Tekirdağ Hapishanesinden Özgür Karagöl ekibimize gönderdiği mektupta; Hapishane Yönetiminin parmak izi uygulaması başlattığını ve buna direneceklerini ifade etti.

Aynı zamanda havalandırmalara takılan kameraların büyük bir sorun haline geldiğini ifade tutsak Karagöl, kameraları 2 kez söktüklerini ve karşılığında hücre cezası verildiğini ve hapishane yönetiminin kameraların parasını istediğini ve sürecin disiplin işlemi ile devam ettiğini aktardı.

Hasta Tutsak Mehmet Yamaç'a Parmak İzi İşkencesi

Hapishanelerde dijital ortama geçiliyor gerekçesiyle tutsaklardan parmak izi ve göz filmleri zorla alınıyor. Bundan sonra tutsaklar koğuşlara parmak izi ve göz taraması ile girecek. Siyasi tutsaklar da bu keyfi uygulamaya tepki göstererek direniyor. Tedavisi hala engellenen Mehmet Yamaç, ekibimize yolladığı mektupta, mektup ile kitaplarının gitmediğini ve keyfi bir biçimde engellendiğini belirtti. Ayrıca parmak izi uygulamasını kabul etmediği için işkenceye maruz kaldığını ifade eden; Yamaç'ın mektubundan bir bölüm paylaşıyoruz.

***

Sevgili Gamze yoldaş,

Kinyas Ataman Bafra Hapishanesindeki Hak İhlallerini yazdı

“Sürgünle buraya gelen arkadaşlarımızın bir ihtiyacı bile karşılanmıyor. Battaniye, nevresim takımları, yastık vs. karşılanmadığı gibi dışarıdan da bize gelmesine izin verilmiyor. Bunlardan daha önemlisi, sürgün esnasında kurum girişinde arkadaşlarımız insan onuruna aykırı, zorla çıplak aramaya tabi tutulmaktadır. (…)Yaklaşık 80 siyasi tutsağız. Ortak alanlarda hukuki anlamda hakkımız olan sohbet yerleri kurumda yer yok denilerek verilmiyor.”

KİNYAS ATAMAN

T Tipi Ceza İnfaz Kurumu

Bafra – Samsun

***

Dr. Ayhan Kavak'ın yarım gelen mektubu ve yeni şiirleri

“Bu soğuk duvarlar ardında da elde kalan ifade yöntemlerinden biri de kalemin gücüyle patikalar oluşturup dışarıya yürüyüş eylemektir. Ben de nameyle birlikte bir yazı ve 4-5 şiirimsi karalamayla konukluğunuza geleyim dedim. Yazı demişken kitap ve dergilerin verilmemesi başlı başına bir sorun.”

AYHAN KAVAK

1 No.lu T Tipi Cezaevi A-12

Bandırma/BALIKESİR

***

20.02.2017

Kekê Adil Hocama,

Uzunca bir aradan sonra merhaba!

"Tutsak Partizanlar"dan Ekibimize Gelen Newroz Mesajı

MERHABA DOSTLAR;

Egemen hakim sınıflar tarih boyunca acımasız ve gaddarca saltanatları sürsün, biraz daha ezilenleri sömürebilsin diye, her türlü aşağılık- rezillik içinde bunu uyguladı. Ezilenler inim inim inlerken, onlar saltanatlarının sefasını ezilenlerin kanı üzerinden sürdürdü.

Dehak’ta cisimleşen egemenlerin saltanatına, KAWA’da cisimleşen ezilenlerin direnişi ile karşı duruldu.

Zalim; acımasız, gadar... Mazlum; inançlı, kararlı... çetin bir sınıfsal mücadele arenası, ezilenlerin ezenlere karşı meşru isyanı.

Hasta Tutsak Mehmet Yamaç'ın Newroz Mesajı

NEWROZ PÎROZ BE

Merhaba Gamze Yoldaş

Sevgili Gamze yoldaş Newroz tüm kışları bahara, çirkinliği güzelliğe, ölümü yaşama, sömürüyü Eşitliğe dönüştürmenin adıdır.

Newroz çağın Dehakları olan Emperyalist, Kapitalist, faşist sistemlerine karşı Çağdaş Kawa'nın bize bıraktığı direniş geleneğiyle yeryüzünü yaşanılacak eşit ve özgür bir cennete dönüştürmenin adıdır.

Yeryüzünde hiçbir sömürgeci faşist sistem ve ihanet kisvesi güç, ölümsüzleşen kızıl yüreklerin özgürlük sevdasının karşısında asla duramaz. Kumdan kaleler gibi yerle bir olup gidecektir.

Hapishanede Kur'an-ı Kerim Bile Yasak

“Dışarıdan gönderilen gazete, dergi ve kitapların artık içeri verilmeyeceğini söyledi idare. Yasaklı olup olmadığına bakılmaksızın. Adli mahkûmlara dışarıdan gazete, dergi, kitap vb. yayınlar gelince kendilerine verilecek; ama siyasilere verilmeyecek. Tüm bu hususları kendileriyle konuştuğumuzda genelgeyi gerekçe gösterdiler. Fetöcülere gelen Kur’an-ı Kerim’leri bile vermediklerini söylediler."

AHMET BİLGE

E tipi Ceza İnfaz Kurumu C - 10

Elbistan - K. Maraş

***

28.02.2017

Silivri'den Kandıra'ya İşkence ile Sürgün Edilen Kadınlardan Mektup

“Yine Silivri’den uzun yıllardır beraber olduğum arkadaşlarımdan, yoldaşlarımdan ayrıldım. Bunun acısını ve öfkesini hissediyorum. Klasik sürgün sevk politikası ile karşılaştık. Habersiz, güpegündüz, karga tulumba hücreden alınıp başımıza ne geleceğini bilmeme durumu.. Bir arkadaşımızın ayakları çıplaktı. Ardından ayakkabılarını istedik de, öyle ayakkabılarını giydi. Benim göz numaram oldukça ileri, şuan gözlüksüzüm çünkü gözlüklerim Silivri’de kaldı. “

TÜLİN SOYHAN

1 NO’LU F Tipi  Hapishane A-2-4

Evrim Konak Gebze Hapishanesinde işkenceyi ve ihlalleri anlatıyor

"Gebze Adliyesi 5. Asliye’de duruşmam vardı. Koğuştan gardiyanlar tarafından alındım. “Kapı altı” diye tabir edilen yerde, asker gözetiminde aramayı kabul etmediğim için, insanlık dışı saldırıya uğradım. Kadın gardiyan ve Askerlerce yere yatırılır vaziyette; arama adı altında taciz edildim. Şiddet uygulama yöntemiyle bileğime kelepçe takıldı. Devamında yerden sürüklenerek kapı dışına atıldım! Kesinlikle! İşkenceye dönüştürülür vaziyette askerlerce araca bindirildim. Mahkemeye ellerim, bileklerim yaralanmış ve kollarıma kan oturmuş şekilde götürüldüm.

22 Yıldır Tutsak Olan Gönül Bulut Şakran Hapishanesinden yazdı

“Malumunuz coğrafyamızda büyük acılar, sıkıntılar ve de zorbalıklar yaşanıyor. Aykırı duran sesler, soluklar yok edilmek isteniyor. İçerdeki yoğunluk artık katlanılır gibi değil. Yasaklar kısıtlamalar ve de denetim akıl sınırlarını çoktan aştı. Bunları buradan anlatmaya çalışsam kesinlikle bu binbir zorlukla yazdığım bu mektup da ulaşmaz. O nedenle anlayabileceğini bildiğimden geçiyorum. Dışarının zulüm atmosferi içeride tanımsız bir hal aldı. Biz bilinenin, görülenin ve de okunan zulüm tarihinin en beterini yaşıyoruz. Ve de dayanmaya çalışıyoruz. “

2034’te Hapisten Çıkıyorum. Akdeniz’in güzelliği kalır mı o zamana kadar? Denizi çok özledim. “

“On üç yıl sonra ayaklarım toprağa değecek (eğer bir aksilik olmazsa). Kamera takmaya başlamışlar havalandırmalara. Yaşam alanını gözetliyorlar; o kadar önlem yetmiyor onlara. Ne diyelim, gözleri doysun. Doyar mı? Sanmam. (…)Hasan Gülbahar 2 No’lu da. Yazışıyoruz. Yakında çıkar belki. Yine kavuşursunuz. Ben 2034’te çıkıyorum. O zaman gelirsem belki torununu görürüm. Akdeniz’in güzelliği kalır mı o zamana kadar? Denizi çok özledim. “

ADNAN ÖZTEL

1 No’lu F Tipi Hapishane. C- 68

TEKİRDAĞ

***