Ergin Doğru

Tutsak Yazar Ergin Doğru Elazığ Hapishanesi'nden Yazıyor

Değerli hocam bizler için çok anlamlı olan çalışmalarınızdan dolayı mahpusluk yaşamı ve zindanların durumunu biliyorsunuz. Koşullarımız zor olsa da yaşama anlam katmak için umudumuz ve emeğimiz her zamankinden güçlüdür.

Sevgili hocam buradan duvarların ötesini pürdikkat takip ediyoruz. Yaşama bütünlüklü bakmadan bu soğuk betonlar arasında sıcak kalmanın mümkünü yok. Yaşanılan zorluklar, giderek artan karanlığa karşı yaşamı aydınlatan ve gecelerin kabusu olan güneşe inanmak gerekiyor. Var olan ışığı büyük umut kaynağına çevirmeden karanlıklara son vermek yaşamı aydınlatmak mümkün değil. Her ne kadar bugün yalnızlığı daha fazla hissetsek de yeniden tomurcuklanan yaşamın maviliğinin buralardan varacağına inanıyoruz.

Tutsak yazar Ergin Doğru'dan mektup var:

“Kantinden aldığımız hiçbir ürünü ikinci ay aynı fiyata bulmak mümkün olmuyor. En basitinden mektup pulu dahi 7,5 oldu. (görülmüştür notu: bu gün itibariyle 10 tl oldu) Mektup yazarken bile bunu düşünmek zorunda kalıyoruz:)

Düşünün Birgün, Cumhuriyet, Sözcü almak bile çok zorlayıcı oluyor, buralara yazıp bir formül bulun önerisi götürdük, ama ses çıkmadı. O yüzden çoğunlukla Karar Gazetesi okuyoruz. Zaten Evrensel verilmiyor. O kadar çok sorun var ki yazmakla bitmiyor. Tutsaklık süresi uzayınca dışarıda var olan bazı duyarlılıklar bile zayıflıyor. “

Yaşamı Adamak

"Ben demekten sıyrılıp da geldim. Gönlümü dağlardan esen meltemlere açtım. Biliyorum ki zor olan güzel olandır. Zor olan geleceği kurandır. Zoru başarırsan hakikate varılır. Hakikate ancak aşkla uzanılır. Dünyanın sahte güzelliklerini geçtim, yalandan aşkları zor da olsa aştım. Şimdi hakikatin durağındayım. Bu yolda canım yandı, içim acıdı, çok kanadım ama kendimi buldum. Kendimi bildiğimde aşkla yol aldım ve hakikatle bir oldum."

 

YAŞAMI ADAMAK…. Ergin Doğru

Tutsak sendikacı Ergin Doğru'dan mektup var: "kartpostalı büyük olduğundan ve teşekkür belgesini de sebepsiz olarak vermediler.”

“Sevgili hocam kargodan gönderdiklerinizi gösterdiler ama her birini çeşitli gerekçelerle vermediler. Dergiyi yasak olduğu için, ismimin bulunduğu kartı kart ebadından büyük olduğundan ve sanırım teşekkür belgesini sebepsiz olarak vermediler.”

Ergin DOĞRU. 2 Nolu Yüksek Güvenlikli C.İ.K C-17. ELAZIĞ

***

 

Merhaba Adil Hocam

                İyi olmanızı diliyorum.

Korona günlerinde mahpus olmak

Koronavirüsü neredeyse dünyanın en önemli gündemi. Doğaya karşı acımasız olan kapitalizme karşı doğa intikamını alıyor. Kapitalist modernitenin tüm kirliliğini, maskelerini düşüren korona virüsü aynı zamanda yaşamın yeni rotasının da eskisi gibi olmayacağını gösteriyor.

Ergin Doğru
2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi/Elazığ
***

Gazeteci Ergin Doğru Elazığ Hapishanesindeki kitap yasaklarını yazıyor

 

 

 

"Yine Alevilik çalışmaları yürütüyordum gelen Alevi dergi gazeteleri verilmiyor, edebiyat dergileri de dahil zaten siyasi dergileri saymıyorum bile. Tüm itirazlarımız boşa çıkarılıyor. Bize söylenen parasını verin biz sizin adınıza alırız. Bu durum benim yayın kurulu üyesi olduğum gazeteyi parayla almayı zorunlu kılıyor. Kaldı ki biz siyasi mahpuslar  genelde emekçi insanlarız buna maddi durumumuz elvermiyor. "

Engin Doğru
2 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane C-17

Elazığ

***

Elazığ Hapishanesinden Tek Kişilik Hücreden Mektup Var

Burayı başka nasıl anlatabilirim ki: 5 m2 odaların 5-6 adımlık havalandırmalarının yanında uzanan 7-8 metre yükseklikte duvarlarla çevrili bir kutunun dibinden bir avuç gökyüzü gözetlemek gibi.

Ergin Doğru

2 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu D-19 Tek      

Elazığ

***

Merhaba Adil Hocam

Zindan Yalnızlığını Parçalayacak Ses Sizin Mi?

Yaşamın dışına kurulur esaretin bahçesi. Etrafı yalnızlıkla çevrilir. Betonlar kuşatır yaşamı. Tellere takılır uçurtmalar, kuşlara yasaklanır gökyüzü. Böcekler ötmez, ses çıkmaz yalnızlıkla sınırları çizilmiş mahpusluğun.

Dört duvar arasında hücrelere konulur düşler, prangalar vurulur ucuna uzaklara düşmesin diye. Yıldızlar atlastan bir örtü ile kapatılır. Gözlere görünmesin diye.