Makale

Türkiye'de İşkence Var

Her dönem kendi işkence yapılacak insanlarını yaratıyor ve tabii işkence yapacak olanlarını da. İşin ilginci bu durumu büyük bir çaba ve organizasyon ile de normalleştiriyor.

***

Yok diyorsanız yalan söylüyorsunuz demektir. İspat etmelisiniz olmadığını. Bu nasıl olacak?

İddiaların bağımsız izlenmesine ve raporlanmasına izin vermelisiniz.

Eğer insan hakları çalışanlarının ve bu alana emek verenlerin ‘İşkence Var’ iddialarını ispat etmesini isteyecekseniz izin vermelisiniz. Neye?

Dünya Hapiste Yazarlar Günü

'Onur Özgürlüğe Seslenenin' diyor Sedigheh Vasmaghi.

Stockholm.  15 Kasım, Dünya Hapiste Yazarlar Günü… Uluslararası PEN İsveç Merkezi bu yıl Türkiye ve İran’dan iki yazar üzerinde yoğunlaştı. Türkiye’den Osman Kavala, İran’dan ise Sedigheh Vasmaghi…

İki eş-yazar,  iki "yakın" komşu ülke! Osman Kavala’yı anlatmaya gerek yok.

Tağrık Buğra’dan bile utanmayanlara ne anlatalım! Cemil Meriç’in en sevdiği asistanlarından birini öldürenlerle iktidar masası paylaşanların sağır kulaklarına ne söylesek boş!

Hapishane ve Hastalık

Tüm dünyada herhangi bir zaman kesitinde hapishanelerde toplam 11 milyondan fazla insan bulunmakta ve her yıl 30 milyondan fazla insan hapishanelere girip çıkmaktadır.

01.11.2020 / Artı Gerçek

Özgürlüğünden yoksun bırakılan bireylerin alıkonulduğu veya kapatıldığı toplu yaşam yerlerinden biri de hapishanelerdir. Yüzyıllardan beridir kapatılma mekanı olarak inşaa edilen hapishaneler, bedeni hedef alan, kişiyi itaatkar hale getirilmesini hedefleyen ve farklı ceza pratiklerini içerisinde barındıran alanlardır.

İnfaz Yasası’ndaki değişiklikler ve mutlak olmayan adalet II

Adalet Bakanlığı pandemi sürecinin başından beri birçok defa hapishanelerde alınan önlemlere ilişkin açıklamalar yaptı. Alınan önlemlerin bir çoğunun hapishanede zaten kısıtlı bir yaşam alanı olan mahpusların mevcut haklarının ortadan kaldırılarak alındığı, buna rağmen korona virüsünün hapishanelere ulaşmasını engellemediği yine Adalet Bakanlığı'nın açıklamalarından anlaşılmaktadır.

20 Ekim Salı 2020 

***

Bolu, Elazığ, Kırıkkale, Kırıklar, Kandıra ve Siverek hapishanelerinden mektup var...

Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Erdal Kotan ve Veysel Özçoban’ın mektuplarını aldım. Erdal’ınki iki hafta önce ama Veysel’inki iki ay önce kaleme alınmış. Erdal Kotan’ın kaleme aldığı hasta mahpus Zülfü Yıldırım’ın halini hem ayrı haber yapacağız; hem de İHD’ye verip, ilgilenmelerini talep edeceğiz. Veysel Özçoban ise şunları belirtiyor: “Pandemi süresince mesafe konusunda dikkatli davranıldı. Aramalar pek yapılmadı mesela. Ancak bize verilen yemekler o kadar azdı. Biz ‘bebe yemeği’ diyorduk.

Avukat Ebru Timtik can verdi, Aytaç Ünsal can çekişiyor, tecavüzcüler dışarıda

Gencecik insanlar ölüyor…

Kadınlar ölüyor… Her gün yeni cinayetler, yeni katliamlar işleniyor.

Tarım işçileri ölüyor; Manisa Saruhanlı’da üzüm işçilerini açık kasa römorkunda taşıyan traktör çarpıştı, işçiler yola savruldu... Zöhre, Nilgün, Ajda hayatlarını kaybettiler. 10 işçi yaralandı... 45 derece sıcakta 11-12 saat çalışan ancak 70 ile 110 lira arası ücret alan işçilerin, yoksulların halini duyan, gören yok.

Maraş Türkoğlu, Edirne, Bolu, Kırıklar Cezaevlerinde neler oluyor?

Maraş-Türkoğlu 1 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Ferhat Kaya şöyle diyor: “En küçük bir talebimiz bile Covid-19 bahanesine sarılarak ya reddediliyor ya da görmezden geliniyor. Doğru dürüst temizlik yapılmıyor, içeriye dezenfektan verilmiyor. İlk birkaç hafta verilen çamaşır suyu, artık verilmiyor. Mahkemece yasak olmayan, her yerde içeriye verilen kitaplar burada cezaevi idaresinin, disiplin kurulunun keyfi kararı ile bize verilmiyor. Kargoyla gelen eşyalarımız geri gönderiliyor. Mektuplarımız verilmiyor. İhtiyacımız olan eşyaları ne iç kantinden ne de dış kantinden temin edemiyoruz.