Makale

Avukat Ebru Timtik can verdi, Aytaç Ünsal can çekişiyor, tecavüzcüler dışarıda

Gencecik insanlar ölüyor…

Kadınlar ölüyor… Her gün yeni cinayetler, yeni katliamlar işleniyor.

Tarım işçileri ölüyor; Manisa Saruhanlı’da üzüm işçilerini açık kasa römorkunda taşıyan traktör çarpıştı, işçiler yola savruldu... Zöhre, Nilgün, Ajda hayatlarını kaybettiler. 10 işçi yaralandı... 45 derece sıcakta 11-12 saat çalışan ancak 70 ile 110 lira arası ücret alan işçilerin, yoksulların halini duyan, gören yok.

Maraş Türkoğlu, Edirne, Bolu, Kırıklar Cezaevlerinde neler oluyor?

Maraş-Türkoğlu 1 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Ferhat Kaya şöyle diyor: “En küçük bir talebimiz bile Covid-19 bahanesine sarılarak ya reddediliyor ya da görmezden geliniyor. Doğru dürüst temizlik yapılmıyor, içeriye dezenfektan verilmiyor. İlk birkaç hafta verilen çamaşır suyu, artık verilmiyor. Mahkemece yasak olmayan, her yerde içeriye verilen kitaplar burada cezaevi idaresinin, disiplin kurulunun keyfi kararı ile bize verilmiyor. Kargoyla gelen eşyalarımız geri gönderiliyor. Mektuplarımız verilmiyor. İhtiyacımız olan eşyaları ne iç kantinden ne de dış kantinden temin edemiyoruz.

Hapishane, ölüm oruçları ve korona günleri

Bu yazı yayımlandığında Avukat Aytaç Ünsal ölüm oruçlarının 186, Avukat Ebru Timtik 217, müvekkilleri Özgür Karakaya ve Didem Akman 171. gününde olacaklar. Adil yargılanma hakkı istiyorlar. Derhal tahliye edilmeli ve adil yargılanma haklarının önü açılmalıdır. Kısa zamanda seslerine ses verilmez, adil yargılanma hakları tanınmazsa ölecekler. Topluma seslerini “Adalet ve vicdanlarınıza’’ sahip çıkın diyerek duyurmaya çalışıyorlar…

Hapishanelerde günlük yaşam, ortak alanların kullanımı

Cezaevi yönetimlerinin bir dizi kesin ilkeye dayandırılmaları gereklidir. Dünyadaki bütün cezaevi sistemlerinde kullanılmak üzere ölçü olarak kullanılacak ilkelerin, her ülkeye uygulanabilir olması gereklidir. Bu ilkeler tek bir kültürden ya da tek bir ülkede veya bölgede kabul gören ölçülerden kaynaklanamaz. Uluslararası insan hakları ölçülerinden yola çıkmalıdır.

***

'İdam, idaaam' sesi duyduk, meğer 'freedoooom' diyormuş

Sese yaklaşıyoruz. “İdam, idaaam” sesi daha da belirginleşiyor. Ebru cübbesi sırtında elleri bağlı, gözleri kapalı Themis heykeli önünde “adalet” arıyor. Meğer “idam” değil “Freedom, freedoooom” diyormuş.

Engin Gökoğlu - 07 Temmuz 2020, Salı 12:10 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

“Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz” (Heraklitos)

Şebnem Korur Fincancı: Her 500 kişiden biri işkence mağduru

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın aktardığına göre sadece 2018 yılı içinde kolluk güçlerine “direnme” veya “mukavemet” suçundan 163 bin 32 yurttaşa soruşturma açılırken, işkence suçundan polis veya jandarma hakkında açılan soruşturma sayısı ise yalnızca 2 bin 196. Üstelik kolluk güçleri hakkında başlatılan soruşturmaların üçte biri takipsizlikle sonuçlanırken, vatandaşa açılan 163 bin 32 soruşturmanın 48 bin 64’ü davaya dönüştü.