çıplak arama kimin onursuzluğu
21 Şubat 2021
sonra bir kadın gardiyan 'soyun!' dedi. kabul etmedim, oraya birlikte geldiğim kızım, ablam ve yeğenim henüz gitmemişlerdi, kapının hemen dışındaydılar, sesler yükselirse onların tedirgin...
21 Şubat 2021
sonra bir kadın gardiyan 'soyun!' dedi. kabul etmedim, oraya birlikte geldiğim kızım, ablam ve yeğenim henüz gitmemişlerdi, kapının hemen dışındaydılar, sesler yükselirse onların tedirgin...
"Dışarıdakiler mahsus mahallerde nelerle karşılaşıldığına ilgi duymaz oldular. Kanıksanma ve yüzeysel yaklaşımlarla geçiştirmeyi esas almaktalar. Kanıksanmaya alıştırılanlara inat, sesimize ses olan, duymayanlara duyurmak için yola çıkan Adil Okay'ın bu dosyayı hazırlaması takdire şayandır.
Van’da helikopterden atılan iki köylünün haberini yaptıkları için yaklaşık dört aydır tutuklu bulunan dört gazeteci arkadaşımızdan biri olan Cemil Uğur’un pek çok başka mahpus gibi kitaba ihtiyacı var. Şöyle diyor: “Cezaevi kütüphanesinden ayda iki kitap alabiliyoruz. Odada üç kişiyiz. Böylece odaya 6 kitap gelebiliyor. Ancak ayda 6 kitap, benim için çok az. Burayı bir okul olarak görüp, kendimi geliştirmek istiyorum. Böylece dışarıya çıkınca daha iyi haberler yapabilirim. Haber yapmayı, haberler için çekim yapmayı çok özledim. Bu nedenle iddianamenin hazırlanmasını dört gözle bekliyorum.
Yorgun ama imanlı bedenlerin ahlaki, vicdani itirazına, isyanına bir kez daha tanıklık ediyoruz. Bu güçlü itiraz içeriden; 7’den 70’e bu ülkede insanca yaşamak isteyenlerin tutulduğu cezaevlerinden yükseliyor.
İnsan hakları savunucusu yazar Zafer Kıraç'ın Özgürlüğün Sesi adlı kitabımız için yazdığı son söz kapsamlı bir "Hapishanelerde hak ihlallleri raporu" sayılabilir. Yazının bütününü paylaşıyoruz:
'KUŞATILMIŞ KARANLIK MEKANLARDA DİRENENLERE’*
Zafer Kıraç
Kelimelerin sakıncalı, harflerin korkak olduğu bir mektup nasıl yazıla bilinirse, öyle yazmış Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Ziya Ataman. Mektuplarını, çok güzel olan el yazısından dolayı zevkle, bir çırpıda okurdum daha önceleri. Ancak bu mektup farklıydı. Mektuba adeta tecrit, baskı, yıldırma vb. hakim olmuş ihtimali uyandırıyor insanda…
ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ - 50 MAHPUS-50 FOTOĞRAFÇI
Görülmüştür Kolektifi ile Redfotoğraf Grubu, 50 mahpusla 50 fotoğrafçıyı bir araya getirerek “Özgürlüğün Sesi” isimli harika bir çalışmanın altına imza attılar. Mahpuslar “Özgürlük” temalı kısa şiirler, metinler yazdılar; fotoğrafçılar bu şiir ve metinlerle kendi fotoğraflarını eşleştirip, bütünleştirdiler “Özgürlüğün Sesi” isimli kitap böylelikle ortaya çıkmış oldu.
Devlet, elinde tuttuğu kişiyi niye soyar? Bahaneye bakarsak, tehlikeli/yasaklı maddeleri bulmak için ve açıklamalara bakarsak mevzuata uygun her şey. Gerçekte Anayasa'ya da yasalara da aykırıdır ve pratik bir mecburiyetten doğduğu yerden göğe yalandır.
18 Aralık Cuma 2020 Saat: 00:00
Zeki İlmin, Van F Tipi Cezaevi’nde bulunuyor. İki yıl kadar önce Lilav Kitabevi’nden altı kitap istemiş-satın almış. Talep ettiği kitapların da, yasak olmayanlardan olması konusunda kitabevi yetkililerini uyarmış. Kısa bir süre sonra gelen altı kitaptan ikisi kendisine verilmiş ve diğer dördünün ise incelendikten sonra kendisine verileceği belirtilmiş. Okurumuz kalan dört kitabı her istediğinde, inceleme sürüyor denmiş. Israr edince de, kitapları mahkemeye göndereceğiz ve hakkında yasak kararı aldıracağız, denilmiş.
Görülmüştür Kolektifi’nin 50 mahpusla birlikte çalışarak hazırladığı “Tutsakların korona günlükleri” adlı kitap okurlarıyla buluşuyor. Korona günlerinde mahpusluk kitabı, yazar ve şair Adil Okay tarafından hazırlandı. Mahpusların çizim ve yazılarından oluşan 224 sayfalık kitap, 2020 Aralık ayında, Ütopya Yayın evi- Ankara‘da yayınlandı.