Makale

DÖRT KİTAP, BİR MEKTUP

Mektup yazma isteğim, bir süre sonra mektup yazma tutkusuna evrildi. Mektup yazmaya başlarken, bunun 20 yıl boyunca sürecek olan mektuplar yazışmasna döneceğini tahayyül bile edemezdim. Ne de çok sevmişim bu yazışmaları. Kısa süreçler zarfında mektup yazmadığımda, kendimden bir eksiklik hissetmeye başladım. Onun için yazmaya devam etmekte kararlıyım. Yaşadığımız süreç ve şartlar da zaten bu tür yazışmaları zorunlu kılıyor. 

Korona Zamanında Mahpusluk Kitap Yasakları ve Açlık Grevleri...

Öncelikle pandemi zamanında hapishanelerde yaşananların, dışarıda şikâyet ettiğimiz koşullardan kat be kat daha kötü olduğunu söyleyerek başlayayım. Hani ara sıra metaforlara başvuruyoruz ya: “Türkiye yarı açık cezaevine döndü” ya da “dışarıdakiler de özgür değil ki…” gibi. Ama dönem dönem bunun bir metafor olduğunu unutup, teşbihte hata yapıyoruz.

Aynı kitap bir cezaevinde sakıncalı diğerinde sakıncasız

Hapishaneler yönetmelikler, kanunlarla yönetilir. Ya uygulamada? Her hapishane kendi keyfiyetiyle yönetiliyor desek yeridir. Hapishanelerin birçok sorunu var. Bu yüzden gündem olmaya devam ediyor.

ŞARTLI TAHLİYE MESELESİ

Zaman zaman yargıda reform söylemlerini duyuyoruz. Bu senenin başında ‘‘Şartlı tahliye yasa değişikliği’’ adıyla bir uygulama başlatıldı. İnfaz süresi dolan mahpuslar tahliye edilmeyip ‘‘Gelecekte suç işlemeye devam edebilecekleri’’ ihtimali üzerinden cezaevinde tutulmaya devam ediliyor.

Siyasi tutsak kadınlara 8 Mart 2021 kartları

Kürtçe şarkı söylediği gerekçesiyle 19 yıl hapis cezası alan gencecik sanatçı Nûdem Durak ve Newroz bayramına katıldığı için 20 yıl hapis cezasıyla yargılanan 20 yaşındaki Tenzile Acar şahsında tüm siyasi kadın tutsakların, 8 Mart dünya emekçi kadınlar günü kutluyoruz. Bu post kartlar gönderme eylemi ile özgürlüklerini de talep ediyoruz. Gelinen aşamada, “Kürt halkını yok etmeye yönelik çirkin çabalara” karşı ayağa kalkma zamanıdır.