5 Yıldır göremediği annesini kaybeden Dr. Ayhan Kavak'tan mektup var
24.06.2024
Kekê Adil Hocam’a,
Selam, sevgi ve saygılarımla merhaba…
24.06.2024
Kekê Adil Hocam’a,
Selam, sevgi ve saygılarımla merhaba…
Fatima AKTAŞ
Kadın Kapalı Hapishanesi C-Tekli-4 Tarsus/MERSİN
HÜKÜM GİYDİ GENÇLİĞİM
Ecel gelir Bir gün
Kaçıp saklansan da her gün
Ölüm var gelir bir gün
Dedin ne yapsam kardır
Dünya malına sarılıp aldandın
Sanma ki ecel yalandır
Ölüm var gelir bir gün
Çok güvenme dünya malına
Ektiğin günahlar senin zararına
Ölüm var gelir bir gün
Mevki makamına güvendin
Güç para benimdir dedin
23.06.2024
Değerli HOCAM,
50 MAHPUS VE 50 FOTOĞRAFÇININ BİRLİKTE HAZIRLADIĞI SERGİ
“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” 11 TEMMUZ'DA MANNHEİM'DA AÇILIYOR
Adresse: Die Hüte Maulbeerinsel (WSV-Wiese) Lauffener Str. 68259 Mannheim
Açılışta Bettina Franke ve Mesut Ethem Kavallı, tutsakların şiir ve metinlerini okuyacak.
Devrim Kavallı ve Akın Demircioğlu konser verecek. Enver Enli hapishanelerde son durum hakkında bilgi verecek.
...
Sergi hakkında bilgi:
Tarih: 11-14 Temmuz 2024
Açılış saat: 14.00
Yer: Anadolu Palace Otel. Deniz/ Samandağ- Hatay
Sergi hakkında bilgi
Siyasi tutsaklar ile farklı coğrafyalarda yaşayan fotoğrafçıların özgürlük imgelerinin ve umut meteorlarının buluştuğu ‘Karanlıkta Kahkaha’ sergisi hakkında bilgi.
Merhaba Sevgili Adil Abi,
İyi olmanız dileğiyle selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Epey olmuştu sizden haber almayalı. Umarım şimdi her şey yolundadır. Size geçen iki sene boyunca yazıp paylaşımlarda bulunmuştum. Dilerim mektuplarım elinize ulaşmıştır. En son deprem felaketi sonrası size yazmıştım.
Modern dünyayı anlamakta zorlanan bizlere her şeyin nereden ve nasıl bozulmaya başladığını anlatarak egemenlerin pervasız hüküm sürdüğü topraklarda bizi kurmacalarla gezdiren Seyit Oktay’ın ilk eseri olan Arami Tabletleri adlı destansı romanını yeni bitirdim. Yazarın daha sonradan yazdığı eserlere nazaran teknik yönden zayıf bulacağım önyargısıyla esere başlayıp yanılarak bitirdim.
“Normalde yasalar gereği otuz (30) yıl bittikten sonra tahliye edilmesi gerekir, ama burası farklı. Cezam sonbaharda bitmiş olacak, buna dair hiç umutlu değilim. Yine de bekleyip görmemiz gerek. Otuzuncu yılıma girdim. Cezamın bitimine beş (5) ay kaldı. Bakalım ne olacak? “
Sinan BÜLBÜL
1 Nolu L Tipi Hapishane A-5 Koğuş
Maltepe/İSTANBUL
Merhaba Adil Abi,
“Başka Düşler”
her dağ doruğunda
soluk soluğa yeni rüzgarlar bekledim
çünkü her yeni rüzgar seni müjdelerdi
biz ilk kelam olan aşkın mevsiminden doğduk
savaşsız geçmez hiçbir çağım
buğday teninde nasırlı ellerim
cevahirine mânâ olan ses benim
binlerce yıldır açlığıma çare,
susuzluğuma su asi memelerin
özlemim, kavlim, sevdam
zamanın başlangıç terazisinde
dağ gibi durur
gözlerim senden gayrısına âmâ
dilim kendi masalımızdan gayrısına lâl
Sevgili Adil Okay,
Merhaba,
Yolladığınız kartı aldım. Selamınızla birlikte gönderdiğiniz iyi haberlerinizi de, çok sağ olun. Sesimizi, gölgelerimizi yanınızda götürüp Avrupa’yla buluşturmuşsunuz. Almanya ve Fransa sergileri için sizi kutlarım. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Ömrünüze bereket…
TAKİPÇİLERİMİZE DUYURU
"gorulmustur.org" ekibinin paylaşım ve duyuru yapmak isteyen üyelere ricası:
"Askerler bana saldırarak beni zorla yerde sürükleyerek alt kata götürürlerken kelepçeler elime batıp bileklerimi kesti ve beni merdivenlerden aşağı ittiler. Sırtüstü yere düştüm, beni oradan ringe götürdüler. Elimin kanamasına, kaç defa söylememe rağmen beni doktora götürmediler. Beni ringte bekletip hapishaneye götürdüler. Doktor film çekip darp raporunu yazdı. Sırtım, boğazımda, ağzımın içinde yaralar oluştu. Kelepçeler bileklerime batıp, kesti . "
25.05.2024
***
30 Hapishanede- 55 fotoğraf sanatçısı ve 55 Tutsağı buluşturarak oluşturduğumuz bu sergimizde amacımız: Tutsaklarla birlikte kolektif bir fotoğraf projesi gerçekleştirmek Dışarıda olan bizlerin, tutsaklarla iletişim halinde olmalarını sağlamak Yaratıcı olmanın yalnızca zanaat olmadığını, düşüncenin soyutlama aracı olarak nasıl kullanılabileceğini göstermek İçerinin sesini fotoğrafların diliyle dışarıdaki insanlara göstermek .
6 Haziran 2024
Türkiye, Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler arasında 31 Ocak 2023 itibarıyla yaklaşık 350 bin kişi ile mahkum ve tutuklu sayısının en yüksek olduğu ülke oldu.
Lozan Üniversitesi tarafından hazırlanan 2023 yılı cezaevi raporuna göre, Türkiye’de 31 Ocak 2023 itibarıyla 348 bin 265 mahkum ve tutuklu bulunuyor. Türkiye’yi, İngiltere (90 bin 964), Fransa (72 bin 294) ve Polonya (71 bin 228) takip etti.
Rapor, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında cezaevlerinde mevcut kapasitelerin giderek arttığı sonucuna vardı.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Temmuz-Ağustos-Eylül 2024 tarihli 52. sayısı elimize ulaştı.
okumak için bağlantı:
Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Temmuz-Ağustos-Eylül 2024 tarihli 52. sayısı
HAPİSHANEDE SANSÜR
ÇOCUK ÇIĞLIĞI
Geceyi bir çocuk çığlığı yırtar
Sokaklar sessiz, ışıklar kapalı, gece sağır
Canevimde kopar fırtına
Kanlar saçılmış etrafa
Bir çocuk bağırır sokağa gecenin karanlığında
Gece hayın bir sessizliğe bürünmüş
Duyan yok çocuğun sesini
Gece,
korkunç bir sessizliğe bürünmüş
Bütün sokaklar suskun
Yok oluyor çocuğun çığlığı
Kimse duymadığı için
...
Taner TİP
"Abone değilsek, adımıza gelen dergiler/yayınlar verilmiyor. Yeni Yaşam, Evrensel, Oksijen gibi gazeteler cezaevlerine girmiyor, giremiyor. Bilgisayar çıktısı yazılar, kitaplar, dergiler vb. bizlere verilmiyor… Mahpuslara para göndermek “yardım yataklık suçu” oldu. Mahpusların kendi aralarında yardımlaşma ve dayanışmada bulunmalarına zaten izin verilmiyor… Dışarı ile bütün bağlarımızı koparmak, bizi tamamen insanlıktan çıkarmak istiyorlar galiba."
İKİ KADIN
Bir düşten uyanmıştı iki kadın
Kalabalık iki şehir gibiydi saçları
Bohçalara hüzünlerini doldurup ertelemişlerdi zamanı
Suskunluk düşmüşlerdi aynadaki yüzlerine
Gölgeleri birlerini izlerdi yorgun sokaklarda
Kolları yorgun bekliyordu gelecekleri
Güneş vururken ısısını dağlara
Her sabah bir ağacın dallarından aşk toplardı elleri
Elleri aşk kokardı
Mevsimden mevsime göç etmiyordu artık kuşlar
Bir şehir iki kadın kalbi taşırdı sokaklarıyla
Süleyman YILDIRIM
“Elbistan zindanından bir grup arkadaşla bu zindana sürgün edildim. Sürgünden önce, sözde arama adı altında uğradığımız fiziki ve manevi işkence uygulamaları, zaten o dönem kamuoyuna mal olmuştu. Bu boyutundan ziyade, benim için son derece üzücü olan, şiir ve roman çalışmalarımdan oluşan beş adet dosya defterime, yine günlük ve denemelerimden oluşan ajandalarıma el koyulması ve başvurularıma rağmen tarafıma iade edilmemiş olmaları oldu.”
Kemal DEMİRBAŞ
"Hiçbir şeyin yaşamdan daha kutsal olmadığını düşünen bizler, geçmişte yaşanan acı tecrübelerin tekrar yaşanmaması için Nurettin Kaya’nın ölüm orucu eyleminin demokratik yollarla çözüme kavuşturulması ve olası ölüm ya da geri dönüşü olmayan sakatlıklar yaşanmadan önce sona erdirilmesinde gerekli insani duyarlılığın gösterilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz."
Yaşamı ve İnsan Onurunu Savunuyoruz Nurettin Kaya ve Ölüm Oruçları Hakkındaki Basın Duyurumuz
Sevgili HOCAM
Geçmiş Ramazan bayramını ve gelecek kurban bayramını da şimdiden kutluyorum. Aslında tekrar yazıp yazmamakta kararsız kaldım. Neden mi? Bu üçüncü mektup yazmam, ama size ulaşıp ulaşmayacağından emin olmadığımdan bu kez fax göndererek şansımı denedim, umarım ulaşır.